bugün

depremden ahlak çıkaran muhterem zevatlardan bir demet.

görsel
görsel
görsel
görsel
doğal felaketleri insanın uçkuruna bağlamak binlerce yıldır dinden beslenerek sömürgenlerin gıdası olmuştur.
sel mi oldu, deprem mi oldu " tanrının ahlaksızlara verdiği ceza " der sorunu kökten çözersin.
yani konu kıtaların tektonik hareketi değil, tanrıların gazabıdır.
örnek aşağıdadır.
bir muhterem şahsiyetin izmir depremi yorumu.

görsel

peki kazın ayağı öyle mi, yoksa perdeli mi, bakalım.

1755 lizbon depremi insanlık tarihinin bu konuda dönüm noktasıdır.
1755 yılının 1 kasımında saat 9:45 te büyük ve şiddetli bir deprem olur.
60.000 insan ölür.

yine yobazlar ortaya çıkıp " tanrının gazabı " teranesiyle fink atmaya başlarlar.
kralda aynı havadadır, krala göre deprem işlenen günahların " kefaretidir. "

halk krala saldırır.
kral " dötü " zor kurtarır.
çünkü lizbonlular yobazlarla ve kralla aynı düşüncede değildir.
olmamaları içinde çok önemli bir " delilleri " vardır.
" allahın gazabı " olan deprem,
tüm evleri ve mabetleri yıkmıştır.
ama ayakta kalan tek bina ise " lizbon kerhanesidir. "

o gün kral aklını başına alır ve konunun araştırılmasını emreder.
bu jeoloji biliminin başlangıcıdır. arkası gelir. kıtaların tektonik hareketi keşfedilir.
gazap manyaklığı açıklama olmaktan çıkar.

kısacası doğal afetler tanrının gazabı değil doğanın getirdikleridir.
dere yataklarını kurutur, her yeri betonlarsan doğa sel olur gelir ve hem boğar hem " sular. "
fay hattına bina yaparsan doğa gelir seni oylum oylum oyar.

ister günahkar ol, ister melek ol farketmez,
doğa adildir. " deprem " olur ve şiddetini 6.6 olarak herkese eşit olarak dağıtır.

çaktın mı köfteyi.