bugün

bugün arkadaşımla uzunca tartıştığım bir konudur.

bizi bir arada tutan dinin, ahlağın birden yok olmasıdır, iyice laikleşmek adına (!) batılı ülkelere benzedik, giyimimizle kuşamımızla.

yazıklar olsun.

edit : ingilizce nick meselesine gelirsek sözlükte 4 yılım oldu küçüktük özendik işte, hem size ne benim nickimden sayın amına koduklarım.
Kesinlikle.

islâm dan uzaklaşıp batıya yaklaşmanın sonucu budur.

Başka ne bekliyordunuz ki zaten.

Ne zaman islam oluruz ar namus iffet geri gelir.
Batılı ülkelere benzedik diye sitemde bulunan birinin ingilizce nick alması da beyinsizleşmenin bir örneği olsa gerek.
Kesinlikle doğru. Açtığınız müstehcen ve bir o kadar saçma başlıklardan anlaşılabiliyor.
Bu ahlaksızlığın sebebi de tüm genç kızlardır.
(bkz: dizi ve filmlerin yarattığı ahlaki çöküntü)
Türklere bakıyorum da yeni nesilleri gerçekten rezalet. 12 yaşındaki çocuklarının tek hayali biran önce mastürbasyon çekmek.
suç laiklikte değil bence. suç aramızdaki ahlaksızların göz bebeği yapılıp bunları insanlara servis eden, bunları da düşünmeden kabul eden insanımızda. nasıl bi açlık varsa kimse nefsini tutamamış. her yeni 10 yılda yeni iğrençlikleri bir binaya örer gibi yaşamımıza dahil edip sindirmişiz.
televizyon bunun en büyük kanıtıdır.
gündüz kuşağına bakarsanız ful ana beni eversene akşamına iki oğlan bir kızlı diziler.
güya ülke islamlaştı nerede o yüzde elli, o yüzde elli birde bunları şikayet etse ya.
nisa suresi 44. ayet

Kendilerine Kitap'dan bir pay verilenlerin sapıklığı satın aldıklarını ve sizin yolu sapıtmanızı istediklerini görmüyor musun?

tam duruma uygun değil mi?
Toplumun negatif yönde değişimi ve dönüşümü, fikrimce medya ile doğru orantılıdır. Çok basit örneklerle bunu açıklamaya çalışacağım;
Örneğin, eski yeşilçam filmlerimizde ailenin birliği ve sıcaklığı üzerine konular tercih edilirdi, ve film sonunda aile başına gelenleri atlatmış, bir arada huzur içinde ocağında pişen yemeğiyle mutlu sona ulaşırdı.
Ancak şu anda dizilerde anlatılan aile kavramı tamamen ayırıcı ve bölücü. Yengeye yan gözle bakmalar, kim kimin çocuğu belli olmamalar, tüm karakterlerin egolu karakterler olmasıyla beraber topluma bir "ben merkezciliği" yerleşiyor.
Belki çok hafif bir etken ama, boşanmalar da buna bağlı olarak artıyor çünkü televizyon ülkemizde en çok haşır neşir olunan kitle iletişim aracı.
Televizyon yayınlarında görüldüğü üzere, herkes ben merkezci, herkes kendini ön plana çıkarıyor, nihayetinde kimsenin kimseye tahammülü kalmıyor.
Her şeyden önce, toplumu yetiştiren, büyüten kadındır. Bu noktada, televizyonun sabah kuşağına baktığınızda, yani çocuk okulda baba iş yerinde olduğunda, tamamen ev kadınlarına yönelik zuhal topalla izdivaçlar, kısmetse olurlar, esra erolla bilmem neler, seda sayanla fanfinifonlar tadında programlar mevcut.
Bu yayın akışına göre, programların içeriğinde sürekli olarak "beni taşıyabilecek birini arıyorum"lar, "paran yoksa senle olamayız"lar, "evin var mı, maaşın ne kadar?"lar başlıyor.
Neticede evde duran kadın sürekli olarak bir "ben" egosuna şahit oluyor ve kendi çocuğunu bu şekilde yetiştiriyor.
Toplumun bu denli hızlı değişip dönüşmesi, elbette ki hayra alamet değildir. tecavüzlerin, şiddetin, hırsızlıkların bu denli artmasının bir sebebi de haber bültenleridir. Bir şiddet haberi verilirken, o tür şiddettin aslında normalleştirildiği unutuluyor.
Örneğin; özgecan aslan cinayeti haberinin medyada patlak vermesi sonucunda, minibüs şoförleri 1) tecavüz kötü bir olay, bak bunun cezası da var diyebilir. 2) tecavüz edeceksem arkamda delil bırakmamalıyım ki hapse girmeyeyim diyebilir. 3) bak şu işe, demek tecavüz edebiliyormuşuz, dur ben bir tecavüz edip geleyim diyebilir.
Dolayısıyla "kitle" hiç bir zaman ne yapacağı bilinmeyen bir kavramdır. Her tür enformasyon ve manipulasyon, farklı algılanabilir.

Bu noktada ben "iyice ahlaksız bir toplum olduk" cümlesini, medyanın topluma etkisine bağladığımı bu şekilde özetleyebilirim.
Batıya ayak uydurucaz diye kimin eli kimin cebinde belli değil.
Yani artık görün bunu. içkinin zinanın bataklığı herkesi yakar. Ha birde hükümet alkol yasağı getirdiği zaman da itiraz etmeyin. Çünki bütün kötülükler içkiden kaynaklanıyor. Etraftaki cinsiyetini değiştirmiş sapıklara buğuz etmez, bunları özgürlük sınırları içinde görürseniz devlette buna birşey yapamaz. Çünki adamlar ne zaman çıplaklığa, sarhoşluğa bir engel koysalar " aha akp şeriat getiriyor diye sol kesim başlıyor bağırmaya. E artık fuhuş evinde internet yoluyla. Söyleyelim yasaklasınlar. Sesimizi çıkarırsak zaten hükümet buna dünden razı. Özgürlukcu solcuların şerrinden korkuyorlar. Duzelmek istemiyorsanız boğulun ozaman pisliğin içinde.
toplum yapısı bilinçlenip insanlar çocuklarını gerçekten eğitmedikçe toplumumuz bilinçsiz, dolayısıyla da ahlaksız olmaya devam edecektir.
Kendi ahlaki değerlerine göre ahlak kurallarını koyup bunlara uymayanlara "ahlaksız" diyen insanların savunduğu iddiadır.
Herkesin kendine göre ahlaki değerleri vardır. Senin ahlak kuralların açık giyinene "ahlaksız" der. Benim ahlak kurallarım açık giyinenlere "ahlaksız" diyenlere "ahlaksız" der.
güncel Önemli Başlıklar