bugün

osmanlı tarihini bilmeyenlerin hakkında bol bol atıp tuttuğu partidir efendim.

osmanlı'da toprak mülkiyeti yoktur, toprak padişahın malıdır ve tebaası yalnızca onu işletme hakkını alabilir. osmanlı askeri sistemine bakan biri bile bunu kolayca anlar.

ancak kafa bulandırmak için sabah akşam çabalamakta olan yandaş medya takipçileri bu durumu kabullenememektedirler. evet doğrudur, ittihat ve terakki ülkeyi çeşitli savaşlara sokmuş, oldukça zor durumda bırakmıştır. ancak lideri enver paşa'nın padişahın damadı olduğu neden gözardı edilmektedir?

bugünlerde suriye'deki mayından arındırılmış arazileri, chp'nin önerisiyle eski sahiplerine verip organik tarım yapılmasını sağlamak yerine burnunun dikine gidip israil'e 49 yıllığına kiralamaya çalışan, ittihat ve terakki'yi haklı haksız her fırsatta yeren, cumhuriyet sonrası chp yönetimine halkın cehaletine sığınıp sabah akşam dil uzatan, padişah olmaya öykünen türkiye cumhuriyeti başbakanının da ittihat ve terakki karşıtlığına ufak ufak dem vurmaya çalışmasının da ilginç bir tesadüf olduğunu vurgulamak gerekir.
dünyadaki ilk tek parti rejimini kurmuş parti (1913). ama bazı kaynaklar bunu doğru bulmamaktadırlar, çünkü itc kitlelere açık bir siyasi partiden çok halktan kopuk gizli bir örgüt gibiydi. onun dışında dünyadaki ilk tek parti rejimini kuran parti ise: (bkz: bolşevikler)
ittihat ve terakki cemiyeti tarih bilgisi ve bilinci olmayan,olaya siyasi olarak bakan bazı insanlar yüzünden farklı anlaşılmıştır.Bu cemiyet ülke siyasetini öyle etkilemiştir ki etkileri bugun bile hissedilmektedir.kabul ettiği ilkeler uygulamak istedikleri çağın ilerisindedir.vatansever yetiştiren topluluktur.eski ittihatçıların pekçoğu milli kurtuluş savaşına katılmıştır.
alıntı yaptığım birkaç temel ilke ve ideolojileri var bunlar değerlendirildiğinde

ideolojik alanda Türkçülük ve Turancılık görüşleri benimsendi. Cemiyetin "resmi sözcüsü" kimliğini kazanan Ziya Gökalp'in yanısıra, Ahmet Ağaoğlu, Mehmet Emin (Yurdakul), Ömer Seyfettin, Yunus Nadi, Halide Edip gibi partili yazarlar bu görüşleri savundular. Öte yandan, şair Mehmet Akif (Ersoy)'un savunduğu bir islam milliyetçiliği akımı da Cemiyet içinde yandaş buldu----.bu yaklaşım yıllarca ümmet polikasından hasta adam haline gelen imparatorluk için önemli bir adımdır.

Gayrımüslim azınlıkları ekonomik yaşamdan silmeyi hedefleyen Milli iktisat Politikası benimsendi. 1914'te kapitülasyonlar tek taraflı olarak feshedildi.----yıllarca türk ticaretini baltalayan kapitülasyonların kaldırılmasının faşist yaklaşımla ne alakası var anlayamadım.

Dilde sadeleşme ve Türkleştirme çalışmaları başlatıldı.----toplumun milli dil bilinci oluşması için çok gerekli bir hareketti.toplum sokakta türkçe konuşuyor ama yazı dili osmanlı arap karışımı saçma sapan osmanlıca.

Medrese eğitiminin modernleştirilmesini ve Maarif Nezareti denetimine alınmasını öngören reformlar yapıldı.
Hukuk-ı Aile Kararnamesi ile medeni hukukta kadın-erkek eşitliği getirildi, kadınlara boşanma hakkı tanındı.----bu iki reform niteliğindeki ilke ogünkü osmanlı toplumunun çok çok önündeydi

bu şekilde değerlendirildiğinde ittihat ve terakki cemiyeti
ozamanki hacı hoca takımının(şimdiki gibi)bok attığı bir cemiyet haline geldi.çünkü uygulamak istedikleri bu tayfanın fikilerine taban tabana zıttı.halen de öyle.avrupalı devletler bu adamları daha en başında anlamışlardı ve ittihat ve terakkinin kendilerine sorun çıkaracaklarını biliyorlardı ama benim güzel ülkemin süpersonik zeki vatandaşları üzerinden tam 91 sene geçmesine rağmen halen anlayabilmiş değiller.
(bkz: cup)

(bkz: Committee of Union and Progress)
devirde yaşasaydım, abdülhamit'e olan tüm hayranlığıma rağmen saflarına katılmaktan imtina etmeyeceğim oluşumdur. bugün dahi kendimi ittihatçı olarak görürüm. tehcir meselesi bile kendilerini sevmem için yeterli sebeptir. tabi birde çalışma prensipleri uyuşuyor*.

bayar artık yaşını başını almış, kendisi ile röportaj yapılıyor. roportaj sırasında paşa mütemadiyen "bizim parti, bizim parti" diye bahsediyor anılarını anlatırken. röpartajı yapan kişi "bizim parti derken demokrat partiyi kastediyorsun değil mi paşam" diye sorar, paşa "ne münasabet efendim, ittihat ve terakki'den bahsediyorum" der.

hasılı ittihatçı ruh ölmez dedikleri böyle birşey olsa gerek.
ittihat ve terakki cemiyeti olmasaydı,ne bugün türkiye cumhuriyeti ne de türklük olurdu. o derece derin ve geniş bir örgütlenme ve de kültüre sahipti. talat, enver, nazım, cemal, mustafa kemal, hasan tahsin ve nicelerinin ruhu şad olsun, tanrı'nın rahmeti üzerilerine...
yalnız soyle bişey var efendiler, hem ittihatçı hem kemalist olunabilemez. gerçi çoğunuz zaten sapına kadar ittihatçısınız kemalizmi kendinize kalkan yolarak kullanıyorsunuz sadece ama hayatı boyunca ittihatçılığı tasfiye etmeye ve tarihin çömlüğüne gömmeye çalışmış, yeri geldiğinde onlara "eli kanlı katiller" demekten çekinmemiş mustafa kemal'i bari alet etmeyin pisliğinize.
masonlukta "terakki" etmiş, her türlü pislikte "ittihat" etmiş olan insancıklardan müteşekkil, devlet-i ali osman'ı (osmanlı devleti) parçalayan yamyamlar sürüsü.
sultan abdülhamid i tahtan indirmek için yahudi ve dönmelerle oyun tertipleyen ve amacına ulaşan cemiyettir.
Konuyla ilgili detaylı okuma yapmak isteyenler Tarık Zafer Tunaya'nın "ittihat ve Terakki: Bir Çağın, bir kuşağın, bir partinin tarihi" kitabından faydalanabilr.
dinciler tarafından ermenileri tehcir(?) etmekle suçlanması ayıptır, günahtır. o ermeni meselesi nasıl başlamış öğrenmek gerekir.

osmanlı coğrafyasındaki ilk ermeni kıyımı şudur:

(bkz: sason isyanı)

avrupalılar abdülhamit'e "kızıl sultan" adını bu yüzden taktı, oradaki kızıl, ermenilerin kanını temsil ediyordu.

(bkz: osmanlı bankası soygunu)
(bkz: hamidiye alayları)
(bkz: muş isyanı)

ittihatçılar ermeni olaylarını başlatmadı. 1915'te yapılanlar, abdülhamit'in politikasının devamı gibiydi.
memlekette ermeni sorunu kökten hallederek o gunlerde türkleri epey ciddi başağrısından kurtaran partidir . zamanında kürt sorunuda hal olsaydı bugunler çok daha iyi olurdu .
türkiyede demokrasiyi ilk defa sisteme yerleştirmeyi başarmış olan gençlerden oluşmuş siyasi parti. entelektüel alanda da türk tarihine pek çok şey katmıştır.
hakkında sürekli yanlış iddialar dolanır durur.

örneğin ittihatçılar alman hayranıydı o yüzden savaşa almanya nın yanında girdik denir.

işin doğrusu osmanlı hükümeti savaşa itilaf devletlerinin yanında girmek istemiş, ancak ingiliz hükümeti ve fransız ateşemiliteri osmanlı nın tarafsızlığını isteyerek ancak toprak bütünlüğü güvencesi vermişlerdir. kaldı ki bu güvenceyi ingilizler yazılı olarak beyan etmeyi dahi reddetmişlerdir. bugün ortaya çıkan belgeler de gösteriyor ki osmanlı daha sykes-picot tan önce taksim edilmişti.

bunun haricinde berlin de ateşemiliterlik yapmış olan enver paşa elbette alman disiplinine hayrandır. ancak alman genelkurmayının bile kaiser wilhelm in baskısı sebebiyle osmanlı nın savaşa girişine yeşil ışık yaktığı bilinir.

harb i umumi ye girişle birlikte tüm kapitülasyonlar kaldırılmış ve yarı sömürge düzenine bir son verilmiştir. nedense bazıları öyle bir anlatır ki sanki osmanlı harbe girmese herşey güllük gülistanlık.

bir de neymiş efendim osmanlı en zayıf zamanında harbe girmişmiş. lan osmanlı savaşa girmeden önce geçirdiği son 39 senenin 33 senesinde devleti harika yönettiği söylenen ikinci abdülhamid tahttaydı. nasıl oldu da devlet en güçsüz zamanındaydı acaba?
bugunku chp'nin ve statukocu sistemin ittihat ve terakki'nin kalintilari oldugu iddia edilmekte.

bunu soyleyenlerin dayandiklari arguman ittihat ve terakki'nin darbe yapmasi,goreve geldikten sonra gercektende cok sert politikalar uygulamasi.

ancak ittihat ve terakki'nin zamaninda yaptigi gibi muhalefeti susturmak isin icine girince benim aklima once demokrat parti sonra da ak parti geliyor nedense.ordudaki curukler tabiki temizlenmeli ve ordunun sanal dusmanlar yaratarak kendi gucunu elinde tutmak istemesi engellemeli.ancak bunu yaparken binlerce sayfalik,icinde ne oldugu bilinmeyen iddianamelere dayanilarak dusunce adamlari iceriye alinmamalidir.

bugune kadar sadece darbe yapanlar degil,darbenin olmasina siyasi olarak katkida bulunanlarda dahil herkes yargilanmali,hatta darbeye devrim diyen zihniyet en once iceri alinmali...ancak yuzyil once kurulmus olan siyasi bir orgut bugun yasananlarin sorumlusu olmamali.eger ittihat ve terakki chp ise hurriyet ve itilaf firkasi da akp olur ve boylece yuzyil once yasanan kisir iktidar cekismelerine geri doneriz.
bugün kurulsa oyumu vereceğim parti...

vatan hainlerinin soyunu bi onlar kırar!
koca vatanda birçok hain olacağına küçük topraklarda gerçek vatanseverlerin yaşaması için faaliyet göstermiştir.
bugün ülkede 70bin ermeni, 2bin rum varsa talat paşa'nın ayaklarını öpmemiz gerekir...
ulkede bir avuc hristiyandan baska kimseyi birakmayan, birinci dunya savasindan cok once egedeki rumlari kendi 'fedai'lerinin ve ajanlarinin baskilariyla balkanlara gondermeye cabalayan*, 1908'lerdeki ozgulukcu-liberal partileri 'gericilerin usagi olmakla' suclayip kapatan, sokak ortasinda begenmedigi gazetecileri oldurten ve turkiye cumhuriyetinin kurucu kadrolarinin da cekirdegini olusturan cemiyettir.

balkanlardaki ulus devletlerin kurucu kadrolarinin genel ozelliklerini tasir: Devrimcidir, silahli mucadeleye inanir, darbecidir, 'mevzu bahis vatansa gerisi teferruattir' diyip dan dun adam oldurur, ve tabii milliyetcidir.

ittihat ve terakki'nin estirdigi teroru, katlettigi turkleri ve hristiyanlari, ulkeden surduklerini v.s. gormek, kinamak insanligin en temel geregidir. fakat ittihat ve terakki radikalizminin abdulhamit baskiciligi ile arasindaki iliskiyi de gormek gerekir. ittihat ve terakki'nin siyasal siddet kampanyalari yaninda, 1. mesrutiyet doneminin ilerlemeci kadrolarinin radikalligi hicbirseydir. Oyleyse, aradan gecen 30 yillik baskici donem, sonunda bu ilerlemecilerin iyice marjinallesmesine sebep olmus ve sonucta ortaya ittihatcilar cikmistir denebilir.
partinin isim anlamı; birleşme ve yükselme ya da ilerleme anlamına gelir.
kimilerine göre dış güçler * tarafından organize edilmiş veya kullanılmış bir örgüttür. *
kimilerine göreyse vatanını milletini gerçekten seven fertlerden oluşmuş ancak istediklerini tam manasıyla gerçekleştirememiş bir örgüttür.

kimilerine göreyse tee osmanlıdan beri devam edegelen ve devlet ebed müddet anlayışıyla yoğrulmuş gizli bir yapılanmanın devamıdır.

tabi bir ihtimal daha var. *
(bkz: ibrahim temo)
kurucu üyeleri dahil bir çok üyesi masondur. çoğu vatansever olsa da belki bilerek belki bilmeyerek ülkeyi mahvetmişlerdir. ordunun siyasete karışmaması gerektiğinin en somut kanıtıdır terraki. büyük çoğunluğunun asker olması ve politika cahili olması sebebiyle 33 yıllık hükümdarı indirdikten sonra 10 sene dahi dayanamamışlardır. Daha sonra yaptıklarından ötürü duydukları pişmanlığı ittihatçı rıza tevfik bir şiirinde şöyle anlatmıştır:

Nerdesin şevketlim, Sultan Hamid Han?
Feryâdım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lâhza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına.

Târihler ismini andığı zaman,
Sana hak verecek, ey koca Sultan;
Bizdik utanmadan iftara atan,
Asrın en siyâsî Padişâhına.

"Pâdişah hem zâlim, hem deli" dedik,
ihtilâle kıyam etmeli dedik;
Şeytan ne dediyse, biz "beli" dedik;
Çalıştık fitnenin intibahına.

Dîvâne sen değil, meğer bizmişiz,
Bir çürük ipliğe hülyâ dizmişiz.
Sade deli değil, edepsizmişiz.
Tükürdük atalar kıblegâhına.

Sonra cinsi bozuk, ahlâkı fena,
Bir sürü türedi, girdi meydana.
Nerden çıktı bunca veled-i zinâ?
Yuh olsun bunların ham ervâhına!

Bunlar halkı didik didik ettiler,
Katliâma kadar sürüp gittiler.
Saçak öpmeyenler secde ettiler.
Tükürün onların pis külâhına.

Haddi yok, açlıkla derde girenin,
Sehpâ-yı kazâya boyun verenin.
Lanetle anılan cebâbirenin
Bu, rahmet okuttu en küstahına.

Çok kişiye şimdi vatan mezardır,
Herkesin belâdan nasîbi vardır,
Selâmetle eren pek bahtiyardır,
Harab büldânın şen sabahına.

Milliyet dâvâsı fıska büründü,
Ridâ-yı diyanet yerde süründü,
Türkün ruhu zorla âsi göründü,
Hem Peygamberine, hem Allâh'ına.

Lâkin sen sultânım gavs-ı ekbersin
Âhiretten bile himmet eylersin,
Çok çekti şu millet murada ersin
Şefâat kıl şâhım mededhâhına
osmanlı imparatorluğunun çöküşünü, kendiside çöküşte olan mevcut sistemin durduramıyacağını öngören, bir avuç aydın ve askerin, canlarını ortaya koyarak, herkesin önünde korkudan dizlerinin çözüldüğü padişaha karşı bile davalarını dimdik savunabilen,abdulhamit hanın kurduğu ilk ve en gelişmiş hafiye teşkilatının jurnalcilerinden kaçabilmek adına mason localarına dahi üye olabilecek kadar gözü kara ve zeki, kadrolarında enver,cemal,talat paşalar,atatürk ve silah arkadaşlarınında bulunduğu, balkanlarda, suriyede,hicazda,yemende,kafkaslarda ve tabiiki anadoluda büyük mücadeleler vererek, mücadelelerini anıtlaştırmış, bugün sahip olduğumuz vatanımızın ilk mimarları.
hepsi birer kahramandır ve tarihe adlarını altın harflerle yazmışlardır.
herbiri ayrı bir coğrafyada türkün ve türklüğün bekaası için mücadele verirken, türk düşmanlarınca katledilen, vatanperver atalarının davasına sahip çıkmayı bırakın, türk düşmanlarıyla elele verip, atalarına sövüp sayan insanların varlığını görmek beni cidden çok üzüyor.
büyük dedemin ve iki kardeşinin de içinde yer aldığı ve bu ülke için kelle koltukta gezmiş insanların kurduğu bir büyük ruhu temsil eden cemiyettir. yanlış bilmediniz büyük dedem istiklal savaşında şehit oldu. kendisi asker kökenli olmayan itclilerdenmiş ama vatan savunmasına en önde gidenlerdenmiş.
güncel Önemli Başlıklar