bugün

diziyi beğeniyorum ancak saçma bulduğum şeyler var. her ne kadar çekimlerin çoğu istanbulda yapılsa da hikaye bursada geçiyor.
yani konağın göya bursada merkezde olduğunu var sayarsak ...
avukat garip bey istanbulda çalışıyor ve boğaza bir yalıda yaşıyor . adam şıp diye bursada , esma hop diye istanbulda... 15 dakikada 2 mahalle öteye gidiyorlarmış gibi gösteriliyor.
eski bölümlerde , burcu hoop bursada, osman hooop iştanbulda.

faruk istanbuldaki şirkette, biraz sonra bursadaki konakta sofrada .... nasıl oluyor?
çok önceki bir bölümde de ipek, garip beyin evine gitti. 2 çift laf etmek için . halbuki telefon denen birşey var değil mi?

tamam biliyoruz istanbul- bursa arası çok kısaldı da 10 dakikada gidilmiyordur herhalde
bursada konaktan çık , şehir trafiğini aş, otobana çık, istanbula var e en az 2 saati bulur.
feribotla gittiğini farzet her saat taksi gibi kalmıyor ya bu feribot yada deniz otobüsü...
az önceki sahnede "bursa terminali"ne gidip çocukluklarını hatırlama sahneleri saçmaydı. çünkü "bursa terminali" 1999 da hizmete girdi. ondan önce şimdiki "kent meydanı avm"nin yerinde eski otogar vardı . yani faruk"un çocukluk dönemi şimdiki "bursa terminal"de olamaz...1999 yılı faruk'un en az 20 li yaşlarına denk gelir.
reytingleri gayet iyi gelmiş olan dizi.

gayet akıcı ve ilgi çekici.

her hafta iple çekiyorum yeni bölümü.
(bkz: #40683930)
son yillarda izledigim en guzel ve yeni bolumlerini iple cektigim dizi.
Yerli Dizi film çeşitleri arasında kaliteli olmasına bazı oyuncular yüzünden ramak kalmış dizidir. Özcan Denizi gördüğüm hiçbir filmi izlemediğim için üç hafta öncesine kadar hiç bakmamıştım bile. Kanal Kanal gezip izleyecek bir şey bulamayınca dur şuna bir bakayım dedim. Güzel dizi aslında, cast ajansının diziye kastı varmış ki Özcan Deniz i düşünmüş. Bunun benim dünyamda diğer versiyonu Emrah. Şunları niye oynatırlar anlamıyorum. Ülkede oyuncu kıtlığı mı var kardeşim? Aslanlar gibi eğitimini almış yetenekli kapı gibi oyuncular dururken neden şarkıcı oyuncuyu dayatırsınız anlamıyorum. Aslı Enver hadi idare eder, Özcan'ın yanında Hollywood starı. O pamuk anneye bayılıyorum, eşiyle birlikte tam uyum içinde. O tarafta bişey yok.
Yazık yani şimdiye dek izletemediniz. Özcan da Emrah da şarkı söylesin lütfen diziymiş, filmmiş bunları yetenekli oyunculara bırakın. Lütfen.
içinde yalnızca özcan deniz'i barındırmayan dizi. Arkadaşlar bu dizide ipek bilgin var ipek bilgin, tamam fırat da iyi oyuncu ama önce ipeğimin adının zikredilmesi gerekir. Ayrıca salih bademci de kıskanç, çocuksu ve özünde iyi niyetli kardeş rolünün gayet iyi hakkını veriyor. Osman karakteri desem yıllarca astım hastalığıyla cebelleşmiş, bu da onu naif bir insana dönüştürmüş, o da keza muhteşem bir karakter. Evet konu olarak asmalı konağı çok andırıyor ancak bir diziye hayat veren karakterlerdir. Severek izliyorum.
muazzam bir bölüm.
ağlattın adem.
uzlaşma her şeydir.
Bazı bölüümlerini severek bazılarını işin açıkçası günaha girerek izlediğim dizidir. Adem'i kimse sevmiyor haklı olarak ben de öyle kocam olsaydı sevmezdim. Dilara yanlış düşünüyor seni istemeyip yanında olmayanı yokluğunla terbiye etmeyi öğrenceksin ki değerini anlasın. Ben o dizi de oynuyor olsaydım kesinlikle ipek olurdum.
--spoiler--
14. Bölümde ramazan ayındalar akşama iftar var. Faruk begüm'ün evindeyken evin çalışanından bir bardak su istiyor. * akşama da ipek Faruk'a "iyi misin sen, biraz gergin gibisin" diye sorunca "ya iftara az kaldı ya ondan diyor" pis faruk :D
--spoiler--
israil'de akademik çalışmalara konu olacak kadar popüler olan dizi. israil vatandaşlarını delirttiği de oluyormuş: https://twitter.com/sayda.../1098616536695296001?s=19
Yaklaşık bir senedir seyrettiğim güzel dizi. Her şeyden önce diziye ön yargılıydım. Özcan Deniz dizisi olması, Asmalı Konak ile epey benzerliğin bulunması, gayrimeşru evlat aynı erkek/kadına aşık olan iki kardeş hikayesi vesair. Bu olumsuz özelliklere rağmen dizinin en başarılı yanı adeta bir Rus romanı televizyona uyarlanmış gibi. Karakterlerin hepsi doğal, orijinal yanları mevcut. Olaylar karşısında sergiledikleri davranışlar ana karakteri ön plana çıkarmak üzere değil, hikayeyi beslemek üzere. Umarım genel havayı bozmadan finalle tadında bırakabilirler.
Dizilerde cinsiyetçi söylemlerin önüne geçebilmek için kırmızı çizgi uygulaması kullanıyorlarmış bugün. Sevdiğim diziden tiksindim durduk yere. Cinsiyetçi dil kullanılması ikiyüzlü ve fırsatçı davranılması kadar iğrenç değil.

Kahrolsun kadınlar gününüz, yaşasın kadınlar günümüz!
bu aksamin özeti; dilara konuştu ben agladim.
edit: sureyya'nin o icsel depresyonunu da derinden hissedip ona cokca üzülüyor olmama deginmiyorum bile!
Kitabını aldığım dizidir evet. Çok güzel oldu bu.
Üçün sezon çok boktandı sürayya-ala ilişkisi anlatılmadı ya evet izlemedim ben de zaten kitabını okurum daha iyi.
Kitabını okuduğum dizidir evet.
Bugün izlerken beni benden alan dizidir. Ben niye daha önce izlemedim diyorum kendi kendime. Bu süreyyanın psikolojisi tam da benimki gibi. Hayatı sevilmek ve hep merkezde olmak üstüne kurulu. Tabi her alanda bunu başaramıyorsun. Ben ailemden sevgi gördüm aşkta bulamadım fark bu. Süreyya da aşkta görüyor ama aslında ailesinde görmemiş. Bununla yüzleşmesi acıydı çünkü ailesi tarafından da çok sevildiğine inanıyordu. Öyle güzel hayal dünyası kurmuş ki en çok kendisi inanıyordu. Ben de böyle inanmıştım. Sevildiğimden o kadar emindim ki ve hayallerimde öyle mutluydumki gerçeği hiç göremedim. Gördüğümde ise çok yaralandım. iyi tarafı aileyi tamamen söküp atamamak ama sevgiliyi çok acıtsa da söküp atabilmek. Onun hesap soracak hayatta bi annesinin olmaması. Gerçi ben de ne kadar hesap sordum ki? Sen bana ne yaptın niye beni bulutlara çıkarıp oradan attın dedim mi? Daha doğrusu bulutlara çıkarmış gibi gösterdin. Bunu asla yapamayacağını ise ben hiç kabul etmedim.

Ah be kendim! Ne kadar emindim hayallerimden. Hep derim fazla hayal kuruyorum diye. Ve evet, tıpkı süreyya gibi hayat benim için sevgi demek. Bana bir kere gerçek sevgiyi veren olduğunda o zaman mutlu olacağım. Ama mutsuzluğumu da aynı o karakter gibi derin yaşıyorum. Herkese öylesine belli ediyorumki. Bugün onun bütün gün uyuyan halini görünce o hallerim gözümün önüne geldi. Kendimi dışarıdan izledim. Hem gereksiz naz gibi görünüyor, hem farklı yönden çok acınası görünüyor. Ah bu ben! Niye izin verdim insanların bana acımasına? Kendimi neden bu hale düşürdüm? Bu konularda tıpkı süreyya gibi ben suçluyum. Olaylar ne olursa olsun ayakta duramamak bizim suçumuzmuş. Kimler neler yaşıyorda yıkılmıyor ben mi yıkılmalıyım? Hayır, asla. Kendime bi daha bunu hiçbir zaman yapmayacağım. Mutluluğun sadece başkasının beni değil, asıl benim kendimi sevmem olduğunu göreceğim. Bana bunları yazdıran bölümü hiç unutmayacağım. Bunları olurda üşenmeden okuyan denk gelirse lütfen bana sövmesin, beni affetsin. Bunları yazacak söyleyecek başka başlık bulabilirdim ama bu da böyle oldu. Yakın zamanda epey yol aldım, bugünden sonra almaya da devam edeceğim. Belki yeniden yazmaya başlayarak. Bana yazdırma aşkını verecek tek şey başkasının sevdası mı? Kendim de yetmez miyim? Yeterim. Bunu yapabildiğim zaman hayatıma biri girdiğinde doğru bi ilişkim olur ancak. Ama önce ben...
yapma bunu volkan yapma bunu... Nazif ölmez di mi? garibim tam da baba olacağını öğrenmişken böyle pisi pisine gitmez di mi? Ölmesin rica ediyorum. böyle de inceyimdir.
Tek severek izlediğim dizi. Geçen hafta dağıttı beni. Anca toparladım kendimi. Bu hafta da Nazifi tam baba olacakken öldürecekler. Allah cezanızı vermesin e mi?
Benim için sigara gibi olan diziydi. 1 sene önce terapiyle bırakma noktasına gelecekken zamansızlıktan koptum gittim, şükürler olsun.

Özcan deniz ve her dizisinde kendisini oturttuğu salak ataerkil karakterlerinden nefret ediyorum. Dizide tonla mantık hatası var. Saat itibarı ile de benim müsait olmadığım bir dilimde yayınlanıyordu.
Tüm bunlara rağmen, internetten takip ediyordum deliler gibi.

Bırakınca kilo filan alırım diyordum ama kilo da almadım Allahtan.

Neyse, bozmayın da ortamlarda got izliyorum derim.
sanem doğum yaptığında içerisinde bir adet mantık hatası barındırmış dizi. sanırım 2. bölümde Süreyya Faruk'u istanbul'da annesi ve babasının mezarına götürmüştü. ve mezar taşına Süreyya'nın babasının ismi mahir, ölüm tarihleri ise 2006 olarak yazılmıştı. ama Sanem'in oğlu olunca oğluna süreyya'nın babasının ismi olduğu söylenen cihan ismini verdiler. ayrıca Süreyya anne ve babasını 7-8 yaşında kaybetmiş gibi duruyor. oysa 2006 yılında süreyya'nın en az 18 19 yaşında olması gerekir. bu akşamki bölümünde isi süreyya'nın anneler günü için gittiği mezarlık da ölüm tarihleri 1994 olarak yazılmıştı ve 2. bölümde gidilen mezarlık değildi.

bu detaylı analizim sonucu yazdığım hata dışında diyalogları gerçekten mükemmel olan dizidir. tvdeki diğer diziler gibi saçma sapan, içi boş, sadece başroller etrafında dönen senaryo yerine, bütün hatalarıyla, yapılan iyilikleriyle, tüm duygularıyla insan olmayı, her şeye rağmen aile olabilmeyi ve yan karakterler de dahil olmak üzere evre evre karakterlerin gelişimlerini anlatabildiği için unutulmaz diziler arasında yerini alabilecektir. insan olduğumuz için insan kalabildiğimiz için bu kadar çok yakın bulup bizi üzdüğünü düşündüğüm ve biteceğine üzülmeye başladığım dizi.
israilde ölümüne seyrediliyor.
Her şey kitabındaki gibi mutsuz sona bağlanacak sanırım, garip karakteri öldüğüne göre.
Esgar aşkı siz efsanesiniz evet ya garip ölümü ağlattı.
asmalı konak'ın bursa versiyonu.
güncel Önemli Başlıklar