bugün

dattiri dat dat. dattiri dat dut bir yer.
Taşı toprağı altın sayılan.Dünya tarihinin baş rol oyuncusu.Medeniyetler beşiği.15 milyonluk nüfusu ile Türkiye nin en büyük şehri ayrıca çoğu ülkenin nüfusundan büyük şehir ülke.
“bu istanbul şehri, aşkın has bahçesi olmalı” diye düşündü içinden.
burada aşk sıradan bir şey olmaktan çıkıyor, hayatın ta kendisi oluyordu...
istanbul ile aşk;
birbirine en ziyade yakışan iki kelime...

iskender pala

görsel

görsel

görsel
duman'ın, eski köprünün altında albümünden oldukça gaz bir şarkısı. konserde sigara yerine başka bir şeyi demeden, diyemeden geçmesi de ayrı bir hoşluk tabi.

Bu şehir rakıyla yaşar
Bu şehir cigarayı çeker
Bu şehir gündüzü yaşar
Bu şehir her geceyi sever

Bu şehirin adamı söver
Bu şehir kadınını döver
Bu şehir kanımızı emer
Bu şehir için ölmeye değer
istanbul elinden öper
yaşadığım,dünyanın en kozmopolit şehri.kafanda canlandır gel istanbula bul,yanında canlandıramadıklarınıda gotur..taşı toprağı altın değildir,tecrübeyle sabittir.zor şehirdir.
yasanacak degil ozlenecek sehirdir istanbul. surekli orada kalinca, uc dort ay sonra bunalti gelir insana. muhtesem bogaz manzarasi bile bayagi bir gecekondu mahallesi gibi gozukmeye baslar insana. ve en yakin otogara yonelirsin gayri ihtiyari. nereye gidecegine karar verecek zaman bile yoktur neredeyse.
halbuki ayrildiktan uc dort hafta sonra, ciddi bir eksiklik hissetmeye baslarsin hayatinda. iki uc gece ust uste uyuyamadiginda nasil sersemlesirse insan, aynen onun gibi, garip hissetmeye baslar insan kendisini. neyin eksik oldugunu hemen farkedemezsin. tutun gibi cay gibi bi seydir bu. istanbuldur ozledigin.
necip fazıl tarafından güzel bir şiirle anlatılmış şehir.

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu istanbul diye toprağa kondurmuşlar.
içimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki istanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
istanbul benim canım;
Vatanım da vatanım...
istanbul,
istanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih`ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
O manayı bul da bul!
ille istanbul`da bul!
istanbul,
istanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca`da, yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i...
Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
istanbul,
istanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu,
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz, istanbul gibi diyar;
Güleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sünbül kokan
Türkçesi bülbül kokan,
istanbul,
istanbul
teşekkürler istanbul...
hayalimin ilk adımını,ilk 70 günümü, seninle geçirdiğim için çok memnun kaldım.
bugün 70. gün bugün ayrılış günüm.
bir daha görüşür müyüz ? elbette görüşeceğiz.
bu kadar zor olacağını,ağır bir süreç yaşayacağımı tahmin ettim mi ? hayır!!!
bu kadar seni seveceğimi düşünmüş müydüm ? hayır...
ama burada bir kalbim var istanbul...
içinde barındırdığın,yaşattığın insanlar içinde dudaklarının sürekli yukarı bükülmesi gereken birisi var onu sana emanet ediyorum onu koru.
sahillerinle,denizinle,vapurlarınla,taksiminden kadıköyüne,ortaköyden taaa tuzlaya kadar...
benim için harika bir tanıştı seni tanımak.
biraz gönlüm kırık ayrılıyorum aslında yapmam gereken harika bir işi yapamadım yada olmadı...yada reddedildi(m) diyelim ...
allahım yeni görev yerim için ara yolumu istanbul’dan geçirdiğin için minnettarım.
yeni görev yerimde sevdiklerimi gururlandırırım inşallah.
artık türkiye’min pek çok yerinde sağlam dostlarım var edirne’de,şırnak’ta,ankara’mda,istanbul’da,trabzon’da,mardin’de daha bir sürü yerde.

bizler kanunlara,nizamlara,ve bu bayrağa yemin etmiş hizmetçileriz.
görüşürüz istanbul.
yaşanacak değil, gezilecek şehir. insanların saatlerini trafiklerde harcayarak hayatlarının önemli bir kısmını heba ettikleri ve beni aşağıdaki hesabı yapmaya zorlayan şehir.

Günde:
6 saat uyku
+ 10 saat iş
+ 2 saat sabah ve akşam yemekleri,uyanınca ve yatmadan önce hazırlık
=18 saat.

geriye kalan 6 saatlik dilimin de 2 saatini yollarda geçirir istanbul'da yaşayan dostlar. bu durumda kendilerine ayırabilecekleri tek sürenin ve hatta daha da iddialı olacak ama hayatlarının 3'te 1'ini yollarda geçirirler.
Şimdilerde erguvan ve laleleriyle en güzel elbisesini giymiş, gerdanı bahar kokulu şehirdir.
sokaklarında, tek başına dolaşmanın bile ürkütücü olduğu şehir.
kimi zaman dünyanın en güzel şehri gelebilir kimi zamanda bi gitsem şuralardan dedirtir..öyle bi şehirdir işte istanbul.her gün okula gitmek için kız kulesinin önünden geçtiğimi ama hala ziyaret edemediğimi de belirtirim. ne alakaysa.
Dünyanın en gereksiz şehri. Her yer insan. Leş gibi. Ağzı salyalı hanzo dolu. Kekolar basmış her yanı. Kız olsam kafayı yerdim.

Bi şehirdeki herkes mi yamyam kılıklı olur. Şark kurnazı dolu. Böyle pislik gibi hepsi.

Ankara'yı özledim ulan.

Kamikaze pilotuyla bir şehir günlüğünün daha sonuna geldik.
Arkadaş tuvaletinin bile parayla olduğu şehir.

Bilen bilir(kim nereden bilecek), neresi olduğu önemli değil, bir yere gidiyorsam ilk bilmek isteyeceğim yer oranın tuvaletidir.
Gözüm ilk tuvaleti arar, kendi hislerim, yerleşim planı anlayışımla çözemediysem mutlaka destek ister sorarım.

Bunca yıldır istanbuldayım (24), henüz bağımsız bir tuvaletin ücretsiz olduğunu görmedim. Camiilerde bile parayla.

Lakin kiii, dün tophanede bütün tabularım yıkıldı, camii nin ilerisinde tuvalet var bildin mi?
Heh girdim kapıdan. Eşek kadar ücretsiz yazıyor. Içeriye gir sanırsın annem beş dk önce temizlemiş.
Kağıt havlusundan sabununa bir eksik yok, her yer pırıl pırıl.

Leş gibi de olsa ben gider çişimi yapardım o ayrı tabii.

Sonuç olarak, çok mutlu oldum.
Ciddi memlekette devrim niteliği taşıyor. Bak tuvalet var, ücretsiz ve tertemiz.
Gidin annem, yolunuz düşerse mutlaka uğrayıp bir ziyaret edin.

Edit: ulan şu kadar övgüyü camiiye yapmadım ha. Allah da beni kahretsin.
sis atılması yetmez gibi, flashların havada uçuştuğu şehir. yağmur da orkestra kurmuş. hadi bakalım.