bugün

Çılı çırpı gibi sonbaharda ağaç dalları.
Uzanıp gökyüzüne doğru, sarı kızıl gazel yaprakları.
Gün yüzünü gösterip kurutur toprakları.
Nazlanan yağmura hasret servileri, çınarları.
Soğuk ayazlarda üşüyen gök gönüllü evsizleri, berduşları.
Nasip için kör karanlıkta yol teper garibanları.
Bitmeyen curcuna karakollarında, keşmekeşi, erişilmez sırları.
Dillerinde herkesin "Yaşanmaz!" kelâmı, sitemkâr isyanları.
Sevda çeken yalnız delikanlıları, mert aşıkları.
Yüzüne tükürülecek karakterli beyefendi! yavşakları.
Beklemede 'aziz şehir' hasretle baharları.
Bir çocuk gibi, sıkışan betonlar arasında köhne oyunları.
Dillere dolanan şarkı gibidir anlatılan, umudun şehir masalları.
Bitmeyen koşuşturmaca, yaşayan istanbul insanları.

Cedidacer.