istanbul u alakası olmayan hödükler doldurdu

söyleniş tarzı çok yanlış olan doğru cümle.
bugün istanbul'dan bütün istanbullu olmayanları atıyoruz deseler, ben de seve seve terkederim. yeter ki diğerleri de etsin. orda güzel bir şehir var uzaklarda diye bilelim yeter..

10 çocukla istanbul'a gelip de "iş bulurum, taşı toprağı altın" diye düşünenlerin istanbul'a geldiği düşünülürse çok doğru bir tespittir. sokakta kalınca da geçinemiyoruz diye feryat ediyor 10 çocuk + 2 eş sahibi hödük. yahu memleketinde kal buralarda sürüneceğine be adam. ya da bilemedin fabrikaların çok olduğu illere git. istanbul'da meslek sahibi insanlar zar zor geçiniyor, sen nesin kimsin o kadar çocukla, 2 kadınla burdasın. gerçekleri söyleyince de kötü oluyoruz iyi mi!!

üslubu yanlış fakat düşünceleri doğru olan bir profesörün ağzından çıkmış sözlerdir. ben etrafımda görmek istemiyorum artık mutsuz, köyden yeni geldiği için günde 16 saat çalışıp para kazanmaya bakan, ot gibi yaşayan bu yüzden de çoluğuyla çocuğuyla yeteri kadar ilgilenemeyen ve o çocukların dışarıda kendisini bi bok sanıp sağa sola dayılanmasını. veya fsm köprüsünü geçtikten 2 dk sonra karşıma çıkan gecekonduları istemiyorum artık. dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyoruz sözde... bu bir new york ta, paris te londra da var mıdır? hiç sanmıyorum. ha çarpık yapılaşma vs tabii ki vardır ancak şehrin merkezinde, tam ortasında bu inanılacak gibi değildir.

doğru denilmiştir.

politically correct ibneliğine sapmadan dobra dobra söylenmiş söz.

yalansa yalan deyin.

içinden sadece 1-2 cümlesi cımbızlanıp, vurun abalıya muamelesi için çarpıtılmış görünen yorum. Benim anladığım, adam, kötü bir şey söylemekten kaçınıyor ısrarla. ama konu eğitime ve değerlere gelince, bir eğitimci ve bir tarihçi olarak zıvanadan çıkıyor gibi;

--spoiler--
'hödükler istanbul'a geliyor' diye şikayet edenlerden değilim. öyle bir şey olmaz. burası bir metropol. elbette ki ekmeğini arayan insanlar gelirler ve sen onları almak zorundasın. fakat biz onları eğitemiyoruz. çünkü istanbullu diye bir zümre yok artık. ve o gelenlerin hiçbir eğitim görme endişeleri yok! büyük bir arogans içinde bir yarım yamalak rejisörle, bir yarım yamalak müteahhit istediği yere istediği binayı dikiyor, istediği filmi çekiyor, program yapıyor.
--spoiler--

kaynak : http://www.internethaber....r-372480h.htm#ixzz1yoi8zu

ayrıca, o kadar eğitimli ve küntürlüyüz ki, biz; istanbul'da yaşayanlar, "yol vermedi, önüme kırdı" diye insanları kurşun yağmuruna tutabiliyor, ya da 47 yerinden bıçaklıyabiliyoruz.

yav, elinizi vicdanınıza koyup bir düşünün allasen; türkiye'nin nüfusunun (72 milyon), tam dörtte biri (18 milyon) istanbul'da yaşıyor. hem de ülkede toplam 82 il varken. ortalama 1/82 olması gereken oran 1/4 senin anlayacağın. yani olması gerekenin 20 katı!!!

bir de; konuşmanın içinde elit kelimesi geçiyor ya, hepimiz elit düşmanı olduk nedense. elit başka bir şey, elitizm başka bir şey. her memlekete elit de lazım ki arada toplum, "n'oluyoruz, n'apıyoruz biz" diye kendine bakabilsin, özeleştiri yapabilsin. yoksa herkes benden sonrası tufan diye düşünürse o tufan beklenenden çok daha çabuk gelir.

yok yok, biz süperiz, valla bak. böyle iyi, hiç bozmayalım... *

(bkz: doğru söze ne denir)

göt oynatıp politik bir dille kıvıra kıvıra söyleseydi ilber bunları alkış alırdı. ancak "göte göt" deme gibi bir alışkanlığı olduğu için bu adamın bu doğru sözleri yadırganmıştır. sağlık olsun ilber hoca iyi demiştir doğru demiştir.

sözlükte anadan atadan istanbullu varmış.

zaman zaman 4 kuşak istanbullu olan şahsımın da sarf ettiği isyan kelimeleridir efendim.
hocamız haksız da değildir, tabi üslup çok hoş olmamış ama taşı toprağı altın diyerek göç ettikleri sonrasın da yaşamı çekilmez kılan, eşlerimizin kardeşlerimizin sokağa dahi çıkamamasına sebep olan bu insanlara isyan etmeyelim de ne yapalım dedirtir.

heryerin bir kuralı vardır, biz şimdi herhangi bir köye gidip mini şortla bikiniyle dolaşsak hoş olurmu olmaz çünkü oranın belli kuralları var ve ona uymak zorundasın eee madem öyle peki sen apartmanda oturduğunda neden hala köydeki evinde oturuyormuş gibi davranıyorsun neden o çevrenin kurallarına uymuyorsun.

sizi buraya biz zorlamı çekip getirdikte, bu bedeli bize ödetiyorsunuz?

bide bu arkadaşlar ortamlarda "offf otobüs çok kalabalık, trafik çok fena, bu istanbul da yaşanmaz, vize koyacaksın kimseyi almayacaksın." muhabbetleri yaparlar, be mübarek keşke o vizeyi sen gelmeden önce koysalardı da 1 kişi eksik olsaydık.

peşinen not:öncelikle her göç eden hödüktür demek saçma olur, istanbul da çok güzel yaşayan insanlarımız da vardır. öte yandan sınıf ayrımı yapmakta haddimize değil ancak heryerin bir kuralı adabı var uymayı bırak değiştirmeye gelenlerin yeri yok gelmeyiniz efendim gelmeyiniz!

adam ne güzel söylemiş hödüklerle doldu diye, doğru bir önerme. istanbulun eski semtlerine, eski yapılarına baktığınızda sonradan gelen hödüklerin kenti nasıl çarpıklaştırdıklarını görürsünüz, sokakta yürürken biri önünüze balgam attığında, yanınızda ananız, bacınız, karınız olduğu halde, adım başı birilerinin ağzından ammuğa koyyim, annasını siggeyim gibi küfürler eşliğinde yürürken, aracınıza çarpan kişi tarafından darp edildiğinizde bunu yaşıyorsunuzdur, bunlar istanbulu işgal eden hödüklerin ispatıdır. bir laf var felanca memleketten adam çıkmaz diye, evet çıkmaz, adam olan memleketinden çıkıp istanbulda namusuyla çalışmaya gelmiyor, namusuyla memleketinde çalışıyor veya başka şehirlere gidiyor, istanbula gelenler hep kolay yoldan para kazanma derdinde, 3-5 dönüm orman arazisi çeviririm sonra satarım, nasıl olsa dövletin malı deniz yemeyen keriz. 15-16 milyon nüfus var* ve hala akın akın geliyorlar istanbula. çoğu işsiz, birçoğu seyyar satıcı, bir kısmı tombalacı, kumarhaneci, kerhaneci, otoparkçı, dövlete vergi vermeyenler yani, bunlara hödük demeyeceksem kime diyeceğim?

biri çıkıyor ben istanbulluyum diyor, soruyorsun 3 yaşındayken gelmişler istanbula.
biri çıkıyor soruyor nerelisin diye, istanbulluyum diyorsun, bana soruyor baban nereli, deden nereli? istanbullu saymıyor seni, ona göre gerçek istanbullu bizanslılar, ama aslen bizans da başkasından aldı bu toprakları. hem istanbul 1453 den beri türk değil mi? o zamandan beri hiç mi türk yerleşmedi istanbula da istanbullu deyince bizanslılara atıfta bulunuluyor? 7. kuşak bir istanbulluyum, osmanlının istanbulun fethinden sonra balkanlardan getirdiği ailelerden geliyor soyum, onlar kimler peki? balkanlar fethedildikten sonra oraya yerleştirilen karamanoğulları, soyum oraya uzanıyor yani, konya taraflarına. şimdi benim dedemin dedesinin dedesi istanbul doğumluyken istanbullu oluyor muyum olmuyor muyum?