bugün

bir sezen aksu çalışması.

Uzanıp Kanlıca'nın orta yerinde bi taşa
Gözümün yaşını yüzdürdüm Hisar'a doğru
Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti
Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti

Bi lodos lazım şimdi bana, bi kürek, bi kayık
Zulada birkaç şişe yakut yer gök kırmızı
Söverim gelmişine geçmişine ayıp sayıp
Düşer üstüme akşamdan kalma sabah yıldızı

Ah istanbul istanbul olalı
Hiç görmedi böyle keder
Geberiyorum aşkından
Kalmadı bende gururdan eser

Ne acı ne acı insan kendine ne kadar yenik
Bulunmadı ihanetin ilacı yürek koca bir karadelik
Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi
Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik

Söz: Sezen Aksu
Müzik: Sezen Aksu
sezen aksu'ya da hüsnü şenlendirici'ye de saygı duymak için yeterli bir sebeptir.
gam keder yüklü kibariye'nin de çok güzel yorumladıgı insana boşuna kralçe demiyorlar dedirten şarkı.
sezen aksu'nun sesini yaşayarak, gözleri dolmayan var mıdır bu şarkıyla? istanbul'u yaşamadıysa bile...

edit: bir de, zulada bir kaç şişe yakut
Kibariye'nin sesinden dinlediğimde aha şimdi istanbul'a ana avrat düz gidecek kimse de önüne geçemeyecek dediğim şarkı.
sarhos olmaktan yorulmaya baslandigi anlarda soylenen sarkilardan biri.
ozellikle yurtdisinda dinlediginiz zaman size istanbul'u hatirlatan ve bir nebze olsun gozunuzun yasarmasina yol acan sezen aksu sarkisi.
tehlikeli ya.
bir of ne kadar icten cekilebiliri hissettiren, gozleri bugulandirip bakislari donuklastiran, bogazdan gecmeyen lokma gibi icine oturan sarki.
en güzel şarkılardan biri...
"bana böylesi şarkı yazılsa çıldırırım" diye düşündüğüm şarkı. şimdiye kadar yazılan 2 hikaye, bir sürü şiir ve bir şarkıdan hepsi bok gibidir böylesinin yanında. *
her duyduğumda derince iç çektiğim gözlerimin yaşardığını hissettiğim ve kendimi geçmişte bulduğum olağanüstü sezen aksu şarkısıdır.hüsnü şenlendiriciden dinlemekte insanı etkiliyor tecrübe ile sabittir..
bundan daha beter günler de gormüştür bir daha olmayacak güzellikler de.
dinledikçe istanbul'da olma isteği getiren şarkıdır. *
http://www.youtube.com/watch?v=jUbrnD7-y4E

Bayhan'dan bile dinleyince duygulandıran.
hüsnü şenlendirici nin inanılmaz yorumladığı bir eser. kafa güzel iken kesinlikle dinlenmesi gereken bir şarkı.
hiç görmedi böyle keder diye devam eden şarkı dizesi.
Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti.
Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti.

Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi.
Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik.

dizeleriyle apışıp kalmama neden olan şarkı. sevdiğin kişi, başka birine aşık olursa, gerçekten yapacak bir şey olmaz kabullenmekten başka. burda dinlerken içimi burkansa, terkedilen kişinin bunu anlayabilmesi. hem anlıyorum, hem çok acı. mükemmel ne denir ki?
Yapacak hiçbir şey yok gitmek istedi gitti.
Hem anlıyorum hem çok acı tek taraflı bitti.

Yapacak hiçbir şey yok gönül bu sevdi.
Yeni bir ten yeni bir heyecan bilirim üstelik

bu dizelerde sezen ben eski sevgilimi senin için bırakıp gitmiştim,şimdi de sen beni bırakıp gittin diyodur.
"yapacak hiçbir şey yok, gitmek istedi gitti
hem anlıyorum hem çok acı, tek taraflı bitti" sözleriyle çaresizliği anlatan ve her duyduğumda gözlerimin dolmasına sebebiyet veren şarkı. hem yeni tenler bitirmiyor ki insanın sevgisini ve özlemini... o zaman da mustafa ceceli'nin şarkısı geliyor akla * * ten oyalanır, can kanar. *
gecenin bi yarısı sebepsiz yere can acıtabilecek sezen şaheseri. şarkıyı söyleyemezsiniz bile, nutkunuz tutulur. o kadar içli söyler abla, içli yazdığı gibi...
dünya üzerinde herhangi bir dilde ifade edilen aşk acısı, ayrılık acısı şarkıları içerisinde kesinlikle en iyilerinden biridir. eğer aşk acısı, yediğiniz lokmayı boğazınızda düğümleyecek kadar derinleşmişse bu şarkı işte o düğümü anlatır.
(bkz: a istanbul)
ziynet sali'nin ke sagapo adıyla yunanca söylediği mükemmel şarkı.
"Geberiyorum aşkından, Kalmadı bende gururdan eser" kısmını an itibarı ile yaşadığım sezen aksu şaheseri. *
1453'ten beri denebilir. çok şey değişmiştir. mesela galata kulesinin yerini gökdelenler, karadan yürütülen gemilerin yerini deniz otobüsleri almış, en önemlisi de bu arada bir çağ kapanmış ikinci çağ ise hala yaşanmaktadır.