bugün

fakir söylemi. Tarlabaşında, ümraniyede tabi yaşanmaz amk... Etilerde çok güzel yaşıyorum ben şahsen, amcamın yalısına gidiyorum hatta bazen orda daha güzel yaşıyorum.
yaşanmaz. iş çıkışı değil bu ne kalabalık otobüse binemiyorum.
doğru. keşke siktir olup gitsek.
ne onla nede onsuz. istanbul böyle bir şehir.
yanlış söz. türkiyede yaşanmaz. gidicen maldivlere. sürücen keyfinide para yok. türkiyede sürünüyoz işte.
yakın bir zaman önce isveç e yerleşen arkadaşın dediği geliyor aklıma "oğlum biz türkiye de hayvan gibi çalışmaktan yaşamaya fırsat bulamyor muşuz lan!"
bir sürelik tatil sonrası istanbul'a dönüldüğünde ağızdan çıkan cümledir.

birden kalabalığın, gürültünün, trafiğin içine düşmek insanı deli eder.
sebep olan orospu çocukları sağolsun..

istanbulda kontrollü şekilde ölüyoruz..

ne paramız, ne güzel iç dünyamız buna engel olamıyor artık..
Bende öyle diyodum. Sonra izmirde yaşadım. istanbulun gözünü seveyim. Değerini bilin yeminle çok güzel bi şehir.
bugün netleşmiştir.
Ananızın akkucağına kadar yolunuz var.
Siktirin gidin de rahat rahat yasayalım biz.
O zaman yallah yozgat yerköy e.
Bilinen bir gerçek.

Siz yaşamıyorsunuz bilin istedim.
zaten yaşamıyoruz ki. cehennem azabı çekiyoruz bu şehirde.
Doğru bir tesbittir.

Not: acaba nasıl olur diye 15 yıl önce doğduğum şehri ve sokakları bıraktım. Arada özlüyorum ama o kalabalık ve yoğunluğa dayanamıyorum.
Yasanir yasanir kiymetini bilin siz istanbul'un.
hakkat lan bu anadolu yakasındakileri sokmayacaksın, istanbul a.
zaten somanlı devrinde üsküdar bile kastamonu ya bağlıymış diyorlar.
valla bak.
Haklı tespittir.
Zira kalabalık,trafik ve bitmek bilmeyen keşmekeş ne istanbul da yaşamayı ne de istanbul u yaşamayı pek de mümkün kılmıyor.
Öyle kalabalık hale geldi ki bu şehir, ne kafa dinleyecek, ne boğaza karşı ağız tadıyla kahvaltı yapabilecek, ne bir ağacın dibinde rüzgarın sesini dinleyecek kadar özel bir alan yaratmanız dahi mümkün değil.
En acısı da, geçen gün şahit olduğum ve bir ambulansın trafikte 50 metrelik mesafeyi dakikalarca aşamadığı o içler acısı tabloyu gördükten sonra bu güzel şehrin ne yazık ki yaşanmaz hale geldiğini üzülerek de olsa iyice anladım.
zira sabah ya da akşam trafiğine denk gelen bir saatte rahatsızlanmanız ve hastaneye acilen yetişmeniz gereken bir durumda işiniz oldukça zor.
istanbul tek değildir, hangi istanbul ? katil olan mı ? hayat veren mi ?
istanbul'da da olmuyor istanbul'suz da olmuyor.
zaten yaşanmıyor sadece hayatta kalınıyor.
daha dün aylar sonra ilk kez geldim istanbul'a.

Kadıköy-beşiktaş vapuruna bindim, saat 19.00 civarıydı. karşıya, bir arkadaşımın yanına geçiyordum. Nerden baksan 50-60 kişiydik, herkes ya telefonuna, ya da bilgisayarına odaklanmış bir şeylere bakıyordu. ben ise uzun uzun sadece denize baktım, belki de aylar sonra gelmenin güzel bir tarafıydı o. o yarım saatte her şeyi unuttum bir süreliğine. ardından karaköy'e geçtik, maç izledik, biraz da sohbet ettik. gece ise boğaza bakarak bolca çay içtim.

Kısaca, yasamayı bilmediğin bir şehir, sana zulüm gibi gelecektir. mutlu olmayi secmedigin zaman istanbul değil, neresi olursa olsun mutlu olamazsin, mutlu etmez seni.

Yarin vapura bindiginde telefonunu kapat, beşiktaş-karaköy arası biraz yürü, gece dışarı çık.. istanbul'u istanbul'lu gibi yaşama, özgür ol. bak o zaman istanbul'dan keyifli şehir yok.
kesinlikle

özellikle akabeliler için konya mükemmel.
Haklısın dostum, seni sivas paklar.