bugün

bugün izlediğim national geographic kanalındaki bir belgeselde detaylarıyla izlediğim ve üzüldüğüm bir olay. şöyle ki, özellikle istiklal caddesi'ndeki barlar tarafında hanutçular dolaşmakta, turist dedektörleri bunlar... bir içki içelim deyip turistleri anlaşmalı oldukları barlara götürüyorlar. orada 1-2 bira içtikten sonra gelen hesaplar 1500-3000 civarında oluyor. turistleri bu parayı ödemeleri için zorluyorlar. polise şikayet bile etseler, "Türk Polisi" maalesef yardımcı olmuyor. -bu yorumları kamera çekimiyle doğrudan ilgili olarak yapıyorum.- bu parayı ödemezlerse tehdit ediliyorlar mekan müdürleri tarafından. bir şekilde yanlarında yoksa nakit, atm ye kadar eşlik ediliyor. yazık ki o parayı ödemek zorunda kalıyor turist.

evet şimdi, anlarım bir bira on liraysa turiste 15 liraya satılmasını. ama 1 birayı 1500 dolara satamazlar. satarlarsa elin program yapımcısı gelip bunu konu eder. ve güzel istanbul'umuzu kirletmiş olurlar böyle pislikler.
hayatımın 25 yılında taksim talimhane de yaşadım ki istiklalde tramway yoktu diyebilirim o derece. üniyi bitirdikten sonra işsiz güçsüz aylak gezmem gerekirken ordaki abilerimden öğrendiğim iş olan hanutçuluk yeni adı clubçılık yapmaya başladım. kesat geçen bir kaç günün sonunda gezi parkının thy sırasında taksim adlı barda caddeye konulan masada bira içerken alman bir turist geldi, selamlaştık ona kuveytli ve tatilde olduğumu söyledim. hemen bana bir önceki gün bir clubda 3000 dolar nasıl sikildiğini anlattı. ben de kendisine türklere güvenmemesini eğleneceği yerleri kendisinin seçmesini söyledim. bana eğlenecek karılı kızlı yer var mı bildiğin dediğinde benim devamlı gittiğim bir yer var orda eğleniyorum diyip oranın ünlü striptiz clublarından birine götürdüm yenildi içildi hesap istendi alman usulu ödeyecektik 8000 dolar hesap geldi ben cebimde limiti olmayan boş kartı verdim garsona yarısını burdan al dedim cebimden de 50 dolar bahşiş verdim nakit bizim gerizekalı alman 4000 doları kartından çektirmek zorunda kaldı. "hesap çok pahalı geldi yine" diye mızmızlanırken burası türkiye almanya gibi değil am pahalı burda dedim. o turist bir daha türkiyeye gelir mi? sikimde olmaz. gavat muhtemelen 20 gün kalsa yemesi içmesi o parayı harcamayacaktı. ha bu onlarcası içinden en salağıydı. ha 4000 dolardan 1500 dolar bana kaldı bi de o var.

özetle dünyanın her yerinde siki elinde gezeni sikerler
gel vatandaş gel 10 bira 1600 lira.
ı dont speak turkish.
sen gel ben sana kitleyeceğim şimdi.
ok thats right.
konuya türk turizmini baltalamak olarak bakmak mantıksızdır. ortada yapılan bir nitelikli dolandırıcılık varsa buna türk turizmi baltalanıyor demek, olaydan çok daha fazla suç teşkil eder.
yapılan olay evrensel ahlak kurallarına da, toplumumuzun ahlak kurallarına da aykırı. hal böyle olunca işe adalet mensublarının el atması lazımdır. biz mahalle kahvesinde ne kadar küfür etsek az ve karşılıksız.
olayın şöyle de bir boyutu var, insanımız paraya aç. bunu yapan adam travesti olup götünü satsa yine de bu kadar düşemez. binlerce yıllık tarihimizi bu gibi işlerle rezil eden bu halkı gördükçe türk olmaktan utanıyorum...
yazık... çok yazık...
sık yaşanan durum. yalnız belgeseli objektif izlemeyen arkadaşlar hemen istanbul'u kötülediler mentalitesinde. ulan sen o belgesel-dizinin bangkok, new york kesimlerini bir izlesene. adamın anasını s*kiyorlar da bir şey diyemiyor turistler. insanın olduğu her yer böyle. istanbul'u, new york'u yok bu işin.
Simdi anliyolarim yabancilarin, neden, senin ulken cok pahali dediklerini, ben hayir bizim paramizin degeri dusuk ustelik, dedikce yok yok pahali diyolar, bende 10-15 dolar daha fazla kaziklaniyorlar saniyordum, meger soyuluyorlarmis, dunya aleme bu sekilde rezil olup kayitlara gectik, hayirli olsun yeni ahlaksizlik profili, guya musluman ulkemin.
bu kabul edilebilir bir şey değildir. biz türkler nasıl ki başka ülkelere gittiğimizde kazıklanmak istemiyorsak, onlar da bizim ülkemize geldiklerinde kazıklanmak istemiyor olabilir. türk polisinin de bu konuda bir şey yapmıyor oluşu ayrı bir konu. ona hiç girmiyorum bile.