istanbul belediyesi calisiyor

hatta yeşil alan konusunda da çok çalışmışlardır.

görsel

evet çalışıyor. gecenin kör vakitlerinde seçim bayrakları asarak, belediye otobüslerini seçmen taşıma otobüslerine döndürerek. çoğu zamanda trafiği nasıl daha çok karıştırırız, insanları nasıl daha çok çıldırtırız diyerek...

göreve gelenin yapması gereken elbetteki çalışmaktır. ancak çalışana da "chp nin büyükşehir belediyesinde görevde olduğu dönemi, çekilen su sıkıntılarını, iski yolsuzluğu vs konuları hatırlayıp" hakkını vermek gerekir.

(bkz: bi siktir git dedirten laflar)

şöyle bi düşünürsek istanbul belediyesinin görevi zaten çalışmaktır
yani bakın biz çalışıyoruz demenin mantığı yok bnce
iyi bari ben de her gün bi dolu derse giriyorum, ilan veriym bari kampüse "ben çalışıyorum" diye.

hayırlı işler abi demekten başka yapabileceğimiz bişey olmayan durum.

Orada burada yazan, içeriğine inat tam tersinin olduğunu gördüğüm slogan. Büyükşehir öyle çalışıyor ki bir saatlik yolu tam 2 saat çekerek günde 4 saat trafikte heder olmama yol açmaktadır. Bu da yetmiyomuş gibi 1 yılda tamamlanamayan taşları takılıp tekrar sökülen Taksim rezaleti de belediyenin çalıştığının en büyük göstergesidir..

2003 yılının kışında bir gecede istanbul'u beyaza örten kar fırtınasında taksimde mahsur kalmışken meydanda ali müfit gürtuna'nın resminin altında gördüğüm, beynimi yerinden fırlatan yazı

arasında gizli bir mesaj olan slogan:
istanbul belediyesi (istanbul halkının sabır sınırlarını öğrenmeye) çalışıyor.

bugünde trafiğin içine ettik...
tembelliğimiz yüzünden bugünde 7 semte elektrik ve su verilemiyecektir...
kazıp kapatmadığımız çukara düşen kişi bizim yüzümüzden öldü...
keyfimizden taksim-avcılar hattına tek direk otobüs koyduk aktarma yapın sürünün...
canımız sıkıldı taksimdeki döşemeleri değiştirdik bombok yaptık...
gibi itiraflarla halkın tepkisini almaktan kaçınan yetkililerin en çok kullandığı 3 kelime.

(bkz: caddebostan sahil)