bugün

malumun ilanıdır.
hemen yarın hurriyette manşet. insanların özel hayatlarına tecavüz ediliyor. Özel görüşmeler internete düştü. Oda tv de haberler döner. F tipi yapılanmanın son marifeti. Allam internet çıktı darbecilik zorlaştı.
türkiye'de artık sürpriz diye birşey kalmamıştır. hiçbir şey şaşırtmaz beni.

ulan koca koca paşalar oturmuşlar aynı bizim köydeki memed emmiler gibi konuşuyorlar. yok ''pezevenk mumcu'', yok ''akp cumhurbaşkanı seçemez yoksa ordu gelir temizler''.

valla aynen bizim köydeki hüstüğün memed ali de bunları demişti. gerçi sonra öldü adam. yoksa, bu paşalar, ergenekon, memed emmi? aman allahım! gerçekten de köylü milletin efendisiymiş!
avukat baykal a yine çok iş düşeceğini gösteren ses kaydıdır. ama baykal da sinirlencek artık durmadan açık veriyorlar. savun savun yoruldu adam.
akepe'yi sevmem, askeriyeyi de sevmem, sağ hiçbir partiyi sevmediğim gibi, deniz baykal'ın chp'sini de sevmem. şaşkınlık yaratan bir telefon konuşması değil bu ama bu habere http://www.samanyoluhaber.com/haber-135667.html'de yapılan yorumlardan biri aynen şöyle :
"Allah cc. bütün planları bozar, Allah'ın dilediği olur, nasıl düşündüklerinin tam tersi oldu, ama hala akıllanmadılar"

kaç seçimdir vermiyorum akp ve zihniyetine oy, öbür tarafta çekeceğim var demek ki.
(bkz: erkan mumcu/#1864393)
feto nun civcivlerine en az bir yıllık malzeme veren görüşmedir.
ergenekon "1" numarasının ses kaydıdır. bu adam 1 numara işte...
kim tarafından dinlendiği belli olmayan konuşma. şimdi diyelim karadayı böyle konuşma yaptı peki bunu dinleyen suç işlemiyor mu. bu kayıtta sabih kanadoğluyla ilgili sözler de var böylece onun ismi de arada karalanacak. şimdi diyelimki herkesin konuşması kanunsuzca dinlense acaba sonumuz ne olur. şimdi bir çok kişi neler söylüyor bunlar kanunsuzca kaydedilip orada burada yayınlansa örnek başbakanın konuşmaları kaydedilip yayınlansa iyi mi olur. sadece kanunsuzca yapılmış bir kayıtla bir insanın üstüne gitmek demokrasi ve hukuğa ne kadar uygun.
kıvrıkoğlu'nun, genelkurmay'ı ziyaretinin ertesinde ortaya çıkan kayıt.
büyük ihtimalle servis edenler tarafından özellikle böyle bir zamana denk getirildi.
kamuoyunun "acaba eski ve yeni genelkurmay başkanları ne konuştu" tartışması bile yapmadan bu içerikte bir kasedin ortaya çıkması tam manasıyla bir suç üstüdür.
zannedersem artık bir numaranın içeri alınması için gerekli ortam da sağlanmıştır.

peki kim bu kaydı servis etti?
bazı kişiler bunu hayal dünyalarında kurguladıkları "f tipi" dedikleri oluşuma mal ediyorlar, ama dikkatlice bakılırsa aslında bunun bir gizli istihbaratın işi olduğu anlaşılır.
bilin bakalım hangi ülke?
evet, aklınıza gelen ilk ülke.
sebebi de çok açık ve net. o malum ülke artık bu bölgede diğer islam ülkelerini de etkisi altına alabilecek ve onları taşıyabilecek yeni bir güç yaratma peşinde.

sonuç itibarıyle devletin pisliklerini temizlemesi güzel birşey, ama bunun dış dinamiklerle yönlendiriliyor olması kanıma dokunuyor.
postalları yalayarak cilalayan yazarlarımızın köşe bucak kaçarak uzak durmak istedikleri gelenlerin de yazık söyleyecek sözleri olmadığı için olayın özünü bırakıp "ama ama nasıl dinlenir ?" diye ağlamaklı bir dille yazmalarına sebep olmuş ses kaydıdır. Her haltı eleştiren, her tabire kulp takan güzide yazarlarımızın konu asker olunca dut yemiş bülbüle dönmelerini gülümseyerek karşılıyoruz.neyse yok tamam tamam kızmayın ergenekon da yok, bu ses kaydı zaten yalan, hem sonracıma bu kayıtlar nasıl oluyor değil mi ? böcek var anam valla böcek.

(bkz: genç darbeciler rahatsız)

He bir de başbakan ananı da al git deyince pek bir kızmışlardı bunlar. Çünkü az söylemişti. Bak eski genel kurmay başkanıma parti liderlerine, milletvekillerine emirler veriyor, lafını biraz dinlemeyene de basıyor küfrü. ben de katılıyorum paşama sizi gidi pezolar sizi.*
bırcogu stv de yayınlanır hep nedense ,vahiyle geliyor adamlara ... *
bu ses kayıtlarının hukuksuz şekilde dinlediği bi gerçek.
aynı şekilde servis edilmesi ise ahlaksızlığın diğer bi durumu.

ama gel gör ki bunu yapanlar fethulahçı basın.
yani mangalda kül bırakmayan sözde müslüman insanlar.

insanın düşünesi geliyor bu ses kayıtlarına nasıl ulaştınız, kim verdi; hangi hakla yayınlayıp insanları hedef gösterip, özel dinlemelerini yayınlıyorsunuz diye.

bu fethullahçı basında maalesef ne hukuka saygı, ne ahlaka saygı ne de insana saygı kalmış.

haa ses kaydının getirdikleri tartışılır ama yıllar sonra gündemi uyutmak için yapılan bu olay, o ses kayıtları kadar ahlaksızca ve adicedir.
topla eline belgeyi zamanı gelince ver piyasaya biraz ortalık bulansın anlayışının bir örneğidir.
korkarım yarın bir devlet dairesinde iş görüşmesine gidecek olsam, memleketin her kadrosuna sızmış fetullahçılar, bak sıçarken göt sesinin kaydını aldık, çekil yoksa basına veririm demesinden korkuyorum. düşünün benim kadar basit bir insan bile bukadar şüpheci oldu.

şimdi oturup düşünelim. bu olay elbetteki tartışmasız iğrenç ötesi bir olaydır. hiçbir şekilde demokrasinin önünde bu tarz zihniyetleri demokrasiye inanan hiçbir insan kabul etmemeli.

fakat işine geldiği yerde demokrat olan, demokrasinin getirdiği ilkelerle bir takım görevler verilen insanların da "işne geldiği gibi" davrandığını görmemiz için daha gözümüze bu durumun nekadar sokulması gerek.

herkes biliyor ki, tsk da son zamanlarda çok müthiş bir yıpranma var, özellikle ergenekon soruşturmasından tutklanan üst düzey subaylar, içi ne olursa olsun ordusuna karşı bu halkın ciddi biçimde güvenini sarstığı yadsınamaz. yahu daha akşam yemeğinde ilkokul mezunu bir adamla tartıştım, pkk yı bu askerler destekliyormuş diyen.

şu da açık ki fetullah gülen kadrolaşmasının giremediği tek kurum tsk dır. dolayısıyla akla maalesef hiç te iyi şeyler getirmiyo bu durum, zira fetullah gülen cemaatinin arkasındaki abd kuşkusunu gördükten sonra.
hiçbir demokrat, kendi ülkesinde derin devletin olmasını istemez, bunun tasfiyesi için de elinden geleni yapar fakat bir derin devleti tasfiye ederken diğerinin de alt
yapısının kurulduğu bilincine de varınca kusura bakmayın ama salak değildir. yani salak değiliz. eminiz fetullah gülen cemaat kadrosunun elinde olan emniyet teşkilatının elinde daha kimbilir kaç kayıt vardır ve bunlar o malum medyaya servis edileceği günü özlemle beklemektedir.
1990'lı yılların meşhur arkası yarın dizi kuşağının, 2009 Türkiye gerçeği versiyonu, yarını bekler olduk acaba ne diyecek diye *