bugün

ne zaman başladı bilmiyorum ama ismi lazım değil zümrenin en büyük yaralarından biridir. Yani müslüman adam jeep'e binemez, müslüman adam tekne sahibi olamaz, müslüman adam rolex takamaz. Hani alıştınız tabii dünyanın zevk-ü sefasından bir siz nemalanmaya ne bileyim starbucks'ta, vakko'da türbanlı tesettürlü görünce "teessüf" ediyorsunuz. Yani islam "müsrifliği" yasaklamıştır, tabii ki işin en doğrusu mütevazi olmak kimsenin de lacoste giydi diye bir başkasını eleştirmeye hakkı yok. Fakat adam bunu kendine hak görüyor, namaz kılıyorsan bir tişörte 300 tl veremezsin, niye? çünkü sahabi, peygamber öyle yapmamış (Bu arada iş yaşam tarzına, para harcamaya gelince ne hikmetse sahabiyi peygamberi referans gösterir bu adamlar yoksa hayatta ağzına almaz adlarını) Yani ben açık konuşayım kardeşim 640 yılında pazarlama mı vardı, reklam mı vardı? tüketim mi vardı? Marka bilinirliği mi vardı? He o zamanda ipekten entari vardı kaliteli, diğeri de ketenden. ama bu kadar ayrıştırıcı bir özelliği yoktu ki.Hayır bu kafadaki adamlar başörtülülerin tanga giymesini, sevgilisiyle sokakta elele tutuşmasını, öpüşmesini keyfince eleştirir ama iş "namaza" gelince ne hikmetse "Allah'la onun arasında olur" her şey. E başörtülünün nasıl yaşadığı Allah'la onun arasında olmuyor mu kuzum? Perdesiz mi konuşuyorsunuz nedir yani?