bugün

islamın kılıçla yayılmış olmasından daha önemli olan, islamın biz türklere de zorla kabul ettirilmiş olmasıdır.

eklenti: bu başlığı ben açmamıştım. muhtemelen ilk entryi giren arkadaş uçurulmuş olmalı.

şunu ifade etmek isterim ki herhangi bir ideolojinin kılıçla yayılmış olması doğruluğu veya yanlışlığı tartışılacak olmakla beraber dünya tarihinin bir gerçeğidir.

dolayısıyla oluşturdukları sistemi bu şekilde yayan islam önderlerini kınamıyorum.

fakat çok açıktır ki kökeni şiddet olan hiç bir fikir akımı, iyilik ve güzellik kaynağı olarak öğretilen tanrı dan gelmiş olamaz.
(bkz: bir din yayıcı olarak kılıç)
oklavayla mı yayaydık denilesi erkek tenasül organı gibi tespit.
öncelikle;

(bkz: islam in kılıçla yayılmış olması) *

sonralıkla;

hristiyanlık'ın alize rüzgarları ile yayıldıgını sanan deli saçması önerme.

ayrıca belki alakalıdır;

(bkz: metrobüsle geliyoruz)
mevlana der ki;
müslümanlara cihat, delilerin elinden kılıçları alması için farz kılınmıştır.
islamın en geniş hareket alanının dayatma olmasıdır.
(bkz: sike sike müslüman yapmak)
Tarihe bakıldığında kolayca görülebilen gerçekliktir. Tüm dinler kitaplarında 'tanrı her insanı sever ve sonsuz merhametlidir' dediği halde musa ve muhammed insanları öldürmüştür.

isa ise kendini feda etmiştir, en azından bu onu daha ılımlı biri olarak gösterir.

Yani muhammed cihat adı altında inanmayan ve inkarcı kişileri allah ın adına öldürebilir. Bu allah tarafından kabul edilmiştir.

Bakacak olursak allah şunu diyor : bana inanan kişileri sevin, yardım edin, iyilik yapın; beni inkar edenleri ve dine karşı çıkanları öldürebilirsiniz, çünkü benim adıma yapıyorsunuz.

Bunun bir adı vardı...hmm... ah, diktatörlük.

Tanrı der ki "Bana itaat et ya da yanarak öl." Bana birisini hatırlatıyor... Oh evet Hitler!
yanlış tespittir. hazreti osman dönemi sonu ve emevi döneminde islam devletinin sınırları türkler'in yaşadığı bölgelere ulaşmıştır. buralarda sınır savaşları ve islam devletinin türk bölgelerine akınları olmuştur. kimi gruplar zamanla islami kabul etse de bunlar küçük topluluklardır. islamı resmi din olarak kabul eden devlet karahanlılar'dır. bu devlette hiç bir dayatma ve zulüm altında kalmadan kendi isteği ile kabul etmiştir. islam devleti'nin egemenlik alanını genişletmesi başka islam'ın yayılması başkadır ve birbirine karıştırılmaması gereklidir.
bu düşünce tarih bilgisinin olmadığı düz mantık cahil düşüncesidir. orta çağda bütün insanlık sefer ve savaş gelenekleri ile yaşamıştır. hatta o çağda ateizmin inancı yaşayanların mağara yaşamı olduğunu düşünürsek. bu çağda bile bu fark devam etmektedir.

genelde dine ve inananlara saldıranların düşünce tarzı şudur

--spoiler--
sıçıyorum sıçıyorum gıçım kuru kalıyor
--spoiler--
Başlangıçta pek çok din ve inanış ile çatışmaya sokulan islam, yayılmasını başta dinsel ve spiritüel olmak üzere bir takım faktörlere, nedenlere, ortam ve koşullara borçludur. insanlar herhangi bir şeyi fiziksel olarak yapmaya zorlanabilirler ama belirli bir inancı, bir dini, ruhsal öğreti veya akaidi kabul etmeye zorlanamazlar. islam seyrekte olsa maddi unsurlarla desteklenmişse de, bu o'nun bütünüyle materyalist bir yayılma gösterdiği anlamına gelmez. Bu gerçekte ruhsal ve zihinsel faktörlerle gelişmiş bir din değiştirme biçimidir.

Frithjof schuon der ki:

islam çoğu kere inanç ilkelerini kılıçla yaymakla suçlanmıştır; gözden kaçırılan şu ki: her şeyden önce bir bütün olarak islam' ın yayılmasında inandırıcılk çok büyük bir rol oynamıştır; ikincisi, sadece müşrikler yeni bir dini benimsemeye zorlanmış olabilirler, üçücüsü, eski ahitin tanrısı kur'an' ın Allah ından daha az savaşçı değildir, ve nihayet hristiyanlar da kılıç kullanmışlardır. Sorulacak soru sadece şudur: yaşayan bir hakikati desteklemek ve yaymak amacıyla şiddetin kullanılması mümkün müdür? Kuşku duyulmadan bu soruya olumlu cevap verilebilir. Çünkü tecrübeler gösteriyor ki, sorumsuz insanlara karşı, kendi yararlarına olmak üzere, zaman zaman şiddetin kullanılması gerekli olmaktadır. O halde bir olabilirlik söz konusu olduğuna göre bunun, hakikatin doğasında bulunan şiddet aracılığıyla, tıpkı karşıt bir zaferin olabilirlik taşıması durumunda olduğu gibi, uygun koşullarda açığa vurulmasından geri durulamaz...
Emre Kongar'ın Tarihimizle Yüzleşmek kitabında değindiği mühim konu.
(bkz: bilip bilmeden konuşmak)
Bakara26 : Şüphesiz Allah, bir sivrisineği olsun, ondan üstün olanını olsun (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden hak olduğunu bilirler; küfredenler ise, «Allah, bu örnekle neyi amaçlamıştır?» derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete ulaştırır.

Kılıç zoru yoktur .Herşey Allah'ın elindedir. Allah saptırmasın diyelim artık.
o değil de bi haçlı seferleri vardı, o ne oldu?? * * *
(bkz: sen bi de fransa yı göreydin)
"islam'da zorlama yoktur" hadis'iyle gayet rahat çürütülebilecek teori. aa bak çürüdü bile.
kılıçla ya da kılıçsız,'' bunu tartışmanın ne mantığı var acaba? '' diye düşündüren konu. dönemin siyaasi koşulları altında belki bir politik hamle ya da siyasi bir malzeme aracılığıyla kullanılmış da olabilir. ki o dönem orta asya da araplarla türk boyları çokca savaşmıştır. bir de o zamanlar şimdiki gibi bireylere din seçme özgürlüğü tanınmamış, padişah ya da hakan neye inanıyorsa sen de ona inanacaksın kaçarı yok. bu nedenle dini inanışları '' yok efendim kılıçla oldu '' '' yok efendim kalben oldu '' gibi sığ bir bakış açısıyla değerlendirmek kimseye bir şey katmaz.
valla amerika daki en prestijli hocalar bile bunun kesinlikle boyle olmadigini soyluyor. bunu kanitlayacak delillerim varda, zamanimi harcamak istemiyorum. islamiyet'in yayilmasi kilicla, yani zorla olmamistir. islam cok buyuk bir olcude tuccarlar ve ekonomik yaptirimlarla yayilmistir.


tuccarlarla din yayilir mi demeyin, hangi islam ordusu endonezya'ya ya da malezya'ya gitmis? islamiyet iran'a yayildiktan sonra musluman tuccarlar dunyanin bircok yerindeki insanlarla ticarete baslamistir. bu tuccarlarin ornek davranislari diger insanlarin dikkatini cekmis ve bu yasam tarzini (evet yasam tarzi, islam bir yasam tarzidir) kabullenmislerdir.

islam ekonomik yaptirimlarla nasil yayildi diye sorarsaniz? soyle aciklayayim. ornek vermek gerekirse, iran islam ordusu tarafindan feth edilmeden once, zorastirian denilen bir dine inaniyorlardi. bu din de tanri atestir, ve atese taparlar. iran da budist falan da vardi tabi, ama atese tapmak genel inanisti. iran muslumanlar tarafindan feth edildikten sonra, devlet tarafindan muslumanlara taninan olanaklar gayri muslimlere pek taninmiyordu. en basidinden, gayri muslimlerden daha fazla vergi aliniyordu. bu da insanlari musluman olmaya tesvik ediyordu. yaklasik olarak iran'in fethinden 100 yila kadar tum insanlar muslumanligi secmtiler ve gunlere kadar geldiler. bu isler boyle yurumus ve gelismis. turkler ve kurtler ise iran'dan sonra muslumanligi kabul etmislerdir. bir savas kaybetmeden.

yoksa zorla muslumanlik olsaydi, su anda hindistan da bir tane hindu, yunanistan da ise bir tane ortodoks hristiyan'i olmazdi. o dediginizi haclilar yapti.

gul kokusuyla, domuz bokunu karistirmayin. dikkat edin.
doğru tespitdir. ancak bilgisizlik dahilinde yapılmış doğru bir tespittir.

her nedense hz.muhammed müslümanlık dinini yaymak, fikirlerini diğer insanlara anlatmak istediğinde çekilen kılıçlar hiç konuşulmaz.
hz.hüseyin kufe'ye kufelilere yardım için gittiğinde başının kesildiği kılıçtan hiç bahsedilmez, kerbela hemen unutulur.

hiç olmazsa, doğru yolu göstermek için kılıç kullandık, insanları yaşadığı yerde köle olarak yaşatıp, topraklarını sömürge olarak kullanmadık!

siyasi ve ekonomik çıkarlarımız için topraklara saldırıp, halkına zulmetmedik!

başlığı sıçan arkadaş ise, haçlı seferlerinden, ermenilerin, yunanların müslüman insanlarımıza yaptıkları zulümlerden, ırakta sırf namaz kılıyor diye bebeğine kadar öldürülen insanlardan birhaber, müslümanlığa çamur atmakla meşgul.
eksik önermedir.

gökteki tanrının bir peygamber aracılığı ile kitabını yazdırdığı bütün dinler kılıç zoruyla yayılmıştır.

örnekse mani dini'nde zorlama yoktur. islam'da, hristiyanlık'da, musevilik'de zorlama vardır. doğduğun gibi annen baban hangi dinde ise o dine mensup olursun. kafa kağıdına şakkadanak yazarlar mesela türkiye'de. dini bütün bir ailenin ferdiysen, dine aykırı söylemler geliştirdiğinde oklavayı yersin kafana en azından.

oruç tutmadığın için bıçaklanırsın bursa ilinin inegöl ilçesinde. bakkaldan bira istediğin için yüzüne tükürülür efes pilsen'in en çok gelir elde ettiği şehir olan konya'da. kız arkadaşınla el ele tutuştuğun için tonla laf yersin çorum'da.

21. yy'da dine bu şekilde çağrıldığına göre insanlar, 7. yy'da nasıl iman ettiler sanıyorsunuz?

peygamber elma şekeri verdi. dört halife pamuk şekerine terfi etti. emeviler kağıt helva ile yola getirdi. abbasiler de bir öpücük verdi. insanlar el ele tutuştu, hayat bayram oldu. kah bir gemide olup açık denizlere yol aldılar. vız geldi dünya nimetleri inananlara, vardılar allah yoluna.
kılıç zorunun ne olduğuna bağlı olarak doğru sayılabilecek sav. eğer kılıç zorundan kasıt psikolojik terör veya kabul etmeyenlerin öldürülmesi kabilinden eylemlerse, inanın bana tarihte bunun örneği bir elin parmaklarını geçmez. ama eğer kılıç zorundan kasıt ülkelerin/toplulukların fethedilmesiyse, islam, kendi var olduğu tarihinin çoğunluğunda bu yolla yayılmıştır. tıpkı, yayılma tandansı olan tüm diğer olgular gibi(yaşam, ideoloji, fikirler, din vs) yayılmak için ortamda yer kaplayan benzer diğer olguların yerine geçerek(uygun olanın hayatta kalması, doğanın temel dinamikleri bu yöndedir keza.) bunu başarmak(başarmış olmak daha doğrusu, zira aksi bir senaryoda islam diye bir şey şu an olmazdı) durumunda kalmıştır.

bunun haricinde, genelden bireylere yayılması daha çok ekonomik-kültürel-sosyal veya çevresel baskılar yüzündendir(mesela türklerin çin baskısı yüzünden ittifak arayışları ve akabinde islamiyeti benimsemek zorunda kalmaları-ve evet, resmi ideoloji deli saçmalıklarında öğretilenin aksine, türkler "aa ne güzel lan" diyerek müslüman olmamışlardır.- veya müslüman egemenliğine giren ülkelere yerleştirilen müslümanlar veya müslüman olmayanlardan alınan ekstra vergiler vs vs ). yine burada "kılıç zorundan" bahsetmemiz pek de doğru olmaz.
bunu söyleyenler haçlı seferlerini ne yapacaklar merak ediyorum. ama pardon haçlılar kılıç yerine gül ve zeytin dalı kullanıyordu değil mi ne kadar aptalım unutmuşum.
(bkz: ışın kılıcı)***
islamiyet mekkede yayılırken bir tek kılıç çekilmemiştir. yapılan fetihler ki 1500 yıl önce her ırk her millet topraklarını yaymıştır ve bunuda kazmayla kürekle değil kılıçla yapmıştır. savaşmıştır yani. her feth edilen yerde gayri müslimlerle müslimlere tanınan haklar farklı değildir.
kılıca şeref katar.
güncel Önemli Başlıklar