bugün

genelde cüppeli ve o tarz müslümanların, belki de bütün müslümanların bulunduğu bir iddia.

islamla ilgili bir şey söyleyecek, yazacak olsan ve bu kabul görmüş bilgiye ters düşecek bir şey olsa, hemen; senin ilmin ne? ya da, sen anlamazsın, senin ilmin yetmez! denir.

sanki atomu parçalıyor pezevenk. ilimmiş. lan altı üstü bir kitap. sanki sahabeler felan hep ordinaryus profesördü amk. anlayamazmışız, ilmimiz yetmezmiş.

(bkz: atom fiziğine de profesörlüğüne de lanet olsun)
yanlıştır. islam bir dindir ve fakat bu dini anlamak üzere insanlar belli ilimlerde uzmanlık almıştır: tefsir, hadis, fıkıh, kelam gibi.
islam dini içerisinde pek çok zahiri ve batıni ilimleri barındırması bakımından ilahi hikmete menbiidir. Din Kulun dini ve içtimai hayatını dizayn eder. Kula lazım olan emir ve yasaklar açık ve nettir. Bunlarda müteşabihat (yoruma tevile ihtiyaç) olmaz. Farzlar bellidir çünkü.

Fakat konu hakkında kapsamlı malumat edinmek istenirse şayet örnek olması açısından bir kaç kelam söylemekte fayda vardır.

--spoiler--

Kur’an’ı anlamada ilke ve yöntemlerine bağlı kalmak, ayetlerin gerçek anlamlarına ulaşabilmek açısından çok önemlidir.Tefsir ilmi oluşturduğu alt disiplinlerle Kur’an’ı her yönüyle derinlemesine inceler, Kur’an üslubunun niteliklerini açıklar. Kelimelerin ve terkiplerin hakiki, mecazi ve kinayeli manalarını, işaretlerini, delaletlerini gösterir. Kur’an lafızlarını sınıflar ve inceler. Anlam yönünden kapalı lafızlara açıklık getirir, kıssalara ve olaylara dair bilgiler verir, Kur’an’daki Arapça olmayan kelimeleri ve eş anlamlı ifadeleri inceler, ayetlerin indiriliş sebeplerini, nasih ve mensuhunu açıklar. Böylece Tefsir ilmi, Kur’an ayetlerinin doğru anlaşılmasında önemli bir görev yerine getirir.

Kur’an, ayetleri üzerinde derinlemesine düşünmemizi ister.6 Bu tür tavsiyeler; Kur’an’ın açıklanıp yorumlanması gereken bir kitap olduğunu göstermektedir. Bu nedenledir ki Hz. Peygamberle (s.a.v) başlayan tefsir faaliyeti onun vefatı sonrasında da devam etmiş ve günümüze kadar gelmiştir.

Sahabeler, Kur’an ayetlerini kendi dillerinde olduğu için kolayca anlıyorlardı. Ayrıca onlar ayetlerin iniş sebeplerini de biliyorlardı. Bazen gelen ayetlerde anlamadıkları bir şey olursa Hz. Peygamber’e (s.a.v) soruyor ve ondan öğreniyorlardı. Hz. Peygamber’in (s.a.v) vefatından sonra Kur’an ayetlerinin tefsir edilmesi çalışmalarına devam edildi. Çünkü islam hızla yayılmaktaydı ve yeni Müslüman olan toplumlar Kur’an’ın indirildiği dili bilmiyorlardı. Ayrıca bu insanların ayetleri doğru anlamaları için vahyin geldiği ortamı ve ayetlerin iniş sebeplerini de bilmeleri gerekiyordu. Bu süreç içerisinde tefsir ilmi daha kapsamlı ve uzmanlık gerektiren bir ilim dalına dönüştü.

Her ilim dalının olduğu gibi Tefsir ilminin de kendine özgü kavramları vardır. Tefsîr, te’vîl, tercüme ve meal bu ilmin temel kavramlarıdır.

http://www.izmirihldersle...nin-tanimi-ve-amaclari-2/

--spoiler--
Dini derinlemesine idrak edip anlamak için çeşitli ilimlere ihtiyaç vardır.

--spoiler--

Tefsir, Kur’an ayetlerinin okunuşlarını, manalarını ve taşıdıkları hükümleri inceleyen ve bununla ilgili usul ve teknikler ortaya koyan ilimdir.

1. Tefsir ilminin Tanımı Ve Amaçları

Tefsir, Kur’an ayetlerinin okunuşlarını, manalarını ve taşıdıkları hükümleri inceleyen ve bununla ilgili usul ve teknikler ortaya koyan ilimdir.

O, Kur’an-ı Kerim’i Allah’ın (c.c) muradına uygun bir şekilde anlaşılmasını hedefler ve buna yönelik yöntem ve teknikler ortaya koyar. Tefsir, hadis ve fıkıh gibi ilimlere zemin hazırladığından, ilimler arasında özel bir konuma sahiptir. Tefsir ilmi ile uğraşan, özellikle Kur’an’ı tefsir eden kimseye müfessir denir. Tefsir tarihi ise başlangıçtan günümüze kadar Kur’an’ı anlama konusunda yapılan çalışmaları, belirli bir disiplin anlayışı içinde ele alan ilim dalıdır.

Kur’an-ı Kerim insanlığa şifa, rehber ve rahmet kaynağı olmak üzere 1 Yüce Allah (c.c) tarafından Hz. Muhammed’e (s.a.v) indirilmiş son kitaptır. insanların dünya ve ahiret mutluluğunu gaye edinen Kur’an, itikadi, ahlaki ve hukuki alanlarda insanlığa yol gösteren bilgi ve ölçüler sunar. Müslümanlar dinlerini, hayatın anlam ve amacını, nasıl yaşamaları gerektiğini öncelikle ondan öğrenirler. Böylece duygu ve düşüncelerini, söz ve davranışlarını geliştirme imkânı bulurlar. Bu nedenle Kur’an’ın tefsirine her zaman ihtiyaç duyulmuştur. Tefsire ihtiyacın sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

Kur’an’ın tefsiri Hz. Muhammed’le (s.a.v) başlamıştır. Onun ahirete irtihal etmesi, ardından islam’ın daha geniş bir coğrafyaya yayılması ve yeni birtakım meselelerin ortaya çıkması müslümanları Kur’an’ı tefsir etmeye yöneltmiştir.

http://www.izmirihldersle...nin-tanimi-ve-amaclari-2/

--spoiler--
güncel Önemli Başlıklar