bugün

kadınlara adil, erkeklere daha adil davranılmasını gerektirir.

edit: şimdi mesela başlık başa kaldı, adalet mi bu.
kafa karışıklığı ve bilgi eksikliğinin başlık olmuş hali. hırsızın eli kesilecekmiş, kesilsin, banane. benim hırsızlık yapma niyetim olmadıktan sonra banane. toplum huzuru cezaların ağırlığına bağlıdır. adam kapkaç yapıp, iki gün yattıktan sonra çıkarsa, şehir böyle yaşanmaz bir hal alıyor. demokrasi ile güvenlik iki farklı terazideyse güvenlik insanın içgüdüsel tercihi olacaktır.
şahsım adına, allah'ın kanunları avrupa insan hakları mahkemesinin buyruklarından daha geçerlidir. birilerine benzemeye çalışmak, nasyonel sosyalist batı medeniyetine, her türlü ahlaksızlığı, rezillik ve de sefilliği mubahlaştıran 21. yy muassır zihniyete biat etmek kimliksizleşen toplumun en güzel örneğidir.

batı doğuyu kullanarak batı oldu. biz ise kendi aslımızdan, batılılaşma hevesi ile yanıp tutan aydınlarımızdan, önderlerimizden dolayı orta çağ'da kaldık. şirk toplumu, protestanlık ile köhneleşmiş skolastik düşüncesini terk etti. kendinden menkul kutsalına, cadı avlarına, bilimsel gelişmenin önünü tıkayan her türlü bağnazlığa karşı durdu. batı oldu. biz tevhidi ve de evrensel ölçüleri bırakarak orta çağ karanlığına hapsolduk. yani batı yanlışı bırakarak gözümüzü boyarken, bizler doğrudan ayrılarak aslımızı ve hakikati unuttuk.

tevhid allah'ın birliği, bununla beraber insanlığın birliğidir. peygamberler yer yüzüne inmiş en büyük devrimcilerdir. onlar statükoya, hakim zümrenin avam üzerindeki hakimiyetine karşı durmuş büyük isyankarlardır. nemrut'un putlarının karşısına dikilen ibrahim, firavun'un tanrılık iddiasını reddeden musa, ebu cehil'in karşısında teklif edilen dünya saltanatına davasını değişmeyeceğini söyleyen muhammed. onlar allah'ın kriterleri ile yaşadılar. avrupa insan hakları mahkemesinin, davos'un kriterlerine göre değil.

8000 tane müslümanı srebrenica'da, daha binlercesini bosna'da katleden orospu çocuklarına son model hücre cezası veren savaş suçları mahkemesi, dünya'nın gözü önünde katledilen filistin halkına sırt çeviren birleşmiş milletler, afrika'da kabileleri birbirine kırdıran pek yüce muassır emperyalist devletler bize adaleti mi öğretecekler? insan haklarından mı dem vuracaklar? üç yaşında bebekle orgy yapan orospu çocuklarına aritmetik yıl hesabı ile ceza kesen adaletin ta amına koyayım! bu ne devlet ki; allah'ın kuralları modernist ve de yozlaştırıcı batı medeniyetinin hümanizm kisvesi altında oluşturduğu kurallardan çok daha çözüme yönelik. şayet; orospu çocuğu iseniz ve de insanlara zulümden başka birşey vermemişseniz katliniz de vaciptir, cehenneminiz de mukadderdir. hümanizm emperyalizmin getirdiği yozlaştırma politikasından başka birşey değil.

libya'da katliamlar yapan mussolini italyası mı, cezayir kasabı fransa mı, yeni zelanda yakınlarında adaları bulunan empreyalist virüs ingiltere mi, çiçekli battaniyelerle milyon kızılderiliyi katleden anglosaksonlar mı öğretecek bize adaleti? ben öyle adaletin geçmişini sikeyim!
erkeğe 4 eş kadınıda 0,25 eş sunarak adaletini gösteren anlayış.
"tokadı atana öbür yanağını dön!" anlayışından daha iyi olan anlayıştır. hiç kimsenin yaptığı yanına kalmaz.
kılıfına uydurulabilen adalet anlayışıdır. kişilerin kendi fikirlerine bırakılmıştır. kadılarla pazarlık yapmak mümkündür. eğer iyi bir bahşiş verilirse adil olmayan bir durum bile kılıfına uydurulabilmektedir. günümüz adalet anlayışı da buna benzemektedir. avukatlara yedireceğiniz para ölçüsünde haklı olacaksınızdır. tck ya göre haklı, medeni kanuna göre haksız olmanız bile mümkündür.
bu iki kelimenin alakasının pek olmaması şöyle açıklanabilir:
sınav denilen şey eşit şartlar altında ve eşit zamanlarda yapılmaktadır.
islama göre hayatımızın 'sınav' olması, 60 yaşında ölenin ve 2 yaşında ölenin nasıl eşit şekilde sınanıyor olduğu sorusunu akla getirir. fakir ile zenginin, güçlü ve güçsüzün, sağlıklı ve sakatın nasıl eşit sınanıyor olduğu da ayrı mevzulardır.
genelde böyle şeyler 'allahın işi o bilemezsin' 'sen anlamazsın allah katında bu da bir adalettir' 'ondaki eksilerle sendeki eksiler eşit aslında' gibi sözlerle açıklanılmaya çalışılır lakin hayatın adil olmadığını görmek için salak olmamak yeterlidir aslında.
her şeye gücü yetenin neden herkese göre adil sayılabilecek bir sistem oluşturmamış olması da ayrı bir sorundur.
gerizekalıların anlamadığı adalet anlayışıdır.

görsel
(bkz: adalet i mahza)
görsel
(bkz: kısas)
mükemmeldir.

bir kere hırsızın elinin kesilmesi bile ancak diyet ödeyemezse olur. zararı karşılarsa bu olmaz. ekmek çaldı diye kimse hapis yatmaz.
kadı sicilleri açıldı -ki oradaki tüm kararlar şeriat'a göre verilmiyor örfi adetlere göre de veriliyor- http://www.kadisicilleri.org/ ve buradan da ulaşabilirsiniz.

ulan sanki bugünün hakimleri rüşvet almıyor?
kadınsan yarımsın anlayışıdır.
"mükemmeldir" başlıklı örneğe bakıldığında, hırsızın bile zenginin makbul olduğu anlaşılan adalet anlayışıdır. diyet ödeyecek parası yoksa, yani gerçekten ihtiyaçtan çalmışsa geçmiş olsun.

ben de "bunların zengin hırsız sevgisinin sebebi nedir?" diyordum. şimdi anlaşıldı...
Kimseye haksızlık edilmeyecek kadar hassas bir adalet anlayışına sahiptir.

Şükürler olsun ki; bizi müslüman olarak yaratan rabbimize..

Şükürler olsun..