bugün

(bkz: islamın sosyal niteliği)
(bkz: cennete giriş)
(bkz: bele kuvvet)
islam'ın kadınlara daha az değer verdiğinin kesin bir göstergesidir bal gibi.* * *
1) islam'da birden fazla kadın ile evlenmenin şartlarından birtanesi var ki ''diğer eşinin rızası olacak'', söyleyin bana hangi sağlıklı normal kadın buna rıza gösterebilir/gösterir? hepsi sağlıklı ve hepsi normal birden fazla eşi olan müslümanlar bu rızayı nasıl aldılar acaba? (bkz: mahalle baskısı)

2) kadınlara da aynı değeri, verseydi, kadınlara da aynı hakkı tanırdı. öyle değilmi efendim?

(bkz: çocuk mu kandırıyorsun karı mı kaldırıyorsun)
nedense evlenmeden düzinelerce hatunu beraber idare eden adam kahraman olurken, evlenen, bunu resmileştiren bağnaz ve geri kafalı oluyor...

islam'ı anlamak isteyen sadece kuran'ı okumakla yetinmesin, zira kuran çok fazla teferruata inmez, o sadece sınırları çizer.. namaz kılın der ama bunu nasıl yapacağınızı tarif etmez..o halde buyrun peygamberin hayatına bakalım..hz.hatice ile evliyken peygamberimiz başka bir kadınla evlenmiş midir? üstelik birkaç kadın almanın tüm dünyada meşru olduğu bir dönemde, kadının insan olup olmadığının tartışıldığı bir dönemde.. evlenmemiştir; çünkü o hz. hatica'ye karşı derin bir aşk ve saygı besliyordu.. sadece aşk değil, dikkat edin büyük bir saygı var arada..en zor gününde hep yanındadır hz. hatice, sıradan bir kadın değildir.. işte bu aslında insanlara nasıl bir evlilik yapması gerektiğini gösteriyor..aşk ve saygıya dayalı bir evlilik..en önemlisi de saygı.. peki ondan sonra neden birçok kadınla evlendi peygamber? işte bunu da anlamak isteyen o dönemin şartlarını gözünün önüne getirsin ve öyle düşünsün.. kadının diri diri gömüldüğü ve tüm dünyada aşağılandığı bir dönem.. islam bir devrimdir ve devrim ha diyerek olmaz.. yavaş, yavaş.. bunun bir diğer örneği de köleliğin kaldırılmasıdır.. yavaş, yavaş.. hazmede, hazmede.. kırmadan, dökmeden..
ilk iletisi vesilesiyle, islamcının, özünde kadının aleyhine olan durumları nasıl bir şark kurnazlığıyla esasen kadına tanınmış bir hakmış gibi gösterme çabalarına giriştiğini alenen gördüğümüz konu. aman yarabbi şartlara bak; yok diğer eşin rızası olacakmış, yok hepsine bakacak kadar parası olacak şu olacak bu olacak. peki islami kaynaklarda muhammed in hep çok yoksul olduğu, üzerine giyecek bir ikinci entarisi -veya her neyse- olmadığı, kıtlık içerisinde yaşadığı anlatılır. bu yüzden mi sayıları 15 i bulan karıları ve cariyeleri vardı? sorarım size dostlar, ikinci kadın hususunda ''birinci kadının rızası'' gereklidir gibi saçma sapan bir gerekçe olabilir mi? peki diyelim ki birinci kadın kabul etmedi, kocası ona 3 kere ''boş ol'' deyip kapının önüne koyduğunda ne yapacak zavallı kadın? lütfen biraz mantık...
hangisi daha mantıklı diye düşündüğüm olay, metres mi yoksa meşru imam nikahı mı? yok yok metres tutulmasındansa böylesi daha iyi, hemde içinde olan her türlü yapar

(bkz: kalkmış fikin imanı olmaz)
(bkz: uc gun pezevenk derler sonra bey derler)
bir kadınla başa çıkıldı da 4 kadın kaldı diye şaşılan olay.
hatta bazı özel durumlara mahsus olmak üzere bu sayı dördü de geçebilir.

"Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyelerini, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helal kıldık. bir de peygamber kendisiyle evlenmek istediği taktirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere helal kıldık... " (Ahzab suresi 51. ayet)
islamda mantık aramanın insanı mantıktan uzaklaştırdığının* ispatının görülebileceği olaylardan biridir. *
(bkz: havaii kabilelerinde 7 erkekle evlenen kadınlar)
daha çok kadınla yatmanın gerekçelendirildiği durum. Alimce!!! açıklama...
islam da dort kadin ile evlenme olayi, kuran'ın nisa suresi 3. ayetinde geçen bir ifadedir. ayeti okuyalım:

nisa suresi 3. ayet:
"Eğer, (velisi olduğunuz) yetim kızlar (ile evlenip onlar) hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, (onları değil), size helâl olan (başka) kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Eğer (o kadınlar arasında da) adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur."

bir kere neresinden bakılırsa bakılsın bir erkeğin birden çok kadınla evlenebilmesi, aynı anda birden çok kadınla evli olabilmesi tam olarak bir saçmalıktır, insan haklarına; insan onuruna; insan haysiyetine karşı bir durumdur.

"üçer dörder kadını nikahlayın; alacağınız eşlere karşı eğer haksızlık yapacağınızdan korkuyorsanız, sahip olduğunuz savaş esiriniz cariyeler ile, kadın köleleriniz ile yetinin" gibi bir zırvalığı adalet ve çözüm olarak gösteren bir allah / tanrı'nın varolacağına inanmıyorum ben.
erkeği; kadını; hayvanları; bitkileri; evreni, netice itibari ile her şeyi yaratan bir yaratıcının, kulları arasında böyle bir ayrım yapacağına, savaşta esir düştüğünden adına cariye denen zavallı kullarına böyle kötü bir muameleyi reva göreceğine inanmıyorum ki hiçbir şekilde ve durumda da inanmayacağım. cariyelerin de kadın ve dahi insan olduklarını unutan bir anlayışın kutsal ve yüce olduğunu kimse bana anlatamaz, beni bu konuda hiçkimse ikna edemez.

benim bildiğim ve umduğum; -eğer var ise- allah / tanrı'nın, olası haksızlıklara karşı yalnız hür müslüman kadınların değil, aynı zamanda savaş esiri köle cariye kadınların da haklarını koruyup kollayacağı ve onların haklarını da gözeteceğidir. merhamet; yücelik ve yaratıcılık bunu gerektirir çünkü.

bu bilgi ekseninden bakıldığında, bilenin bilmeyeni neye çevirdiğini herkes görsün istedim. allah / tanrı, cahilin bilgisizlik kaynaklı kibrinden ve şerrinden korusun bizleri.
yaratılışta kadınlar erkeklerde fazladır. hele iş kazalarında ve harp sahalarında ölenlerin çok büyük bölümünü erkeklerin teşkil ettiği de göz önüne alınırsa, kadın sayısının fazlalığı bariz bir şekilde ortaya çıkar (bu husus özelikle savaşların hüküm sürdüğü zamanlarda çok önemliydi). kadınların sayısı zaten fazla, bir de bunlara yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı dul kalanları da eklediğimizde* , ortaya şu seçenekler çıkıyor. kadın*;

ya başka bir kadının kocasını ayartacak ve metres olacak,

ya geneleve düşecek, hayat kadını olacak;

ya da ihtiyaçlarını namus ve ar perdesini yırtarak giderecek.

islamiyetin dört kadına kadar izin vermesi, bu kadınların şeref ve namuslarını garanti altına almak ve aile hayatı içerisinde rahatça yaşamaları sağlamak içindir. aksi durumların ne neticeler doğurduğunu hıristiyan dünyasında zaten çok açıkça görüyoruz.

dört kadına kadar izin, iffetsiliği, gayri meşru doğumları önler, daha sıhhatli bir toplumu hedefler, ailenin önemini belirtir.

zenginler dörde kadar evlenir, çocuklar analı, babalı büyür. aile terbiyesi ile yetişir.

tabi bunlar 1923 yılından evveli için geçerli!

ayrıca, suudilerin on kadına kadar almaları, şiilerin de muta nikah yapmak sureti ile sayısız zina yapmaları bizi bağlamaz!
ülkemizde 80 küsür yıl önce tartışılması bitmiş olması gereken çağdışı konu.
islam dininin geniş kitlelere yayılmasında büyük katkısı olduğu su götürmeyen kural. * *
annenize yapılan bir hakarettir. kızkardeşinizi yada kızınızı başka bir erkeğin sömürmesidir.
kaldıki bu öne sürülen bundan yüzyıllar öncesine dayanan bir konudur.o dönemde kadına yapılan hakaretlerin , işkencelerin tarifi mümkün değildi. kız çocuklarının diri diri gömüldüğünü hatırlayınız. islam dinindeki bu yaklaşım o zamanda kadına sahip çıkmanın ilk adımı olmuştur.bu adım siz arsızlığınızı , utanmazlığınızı bir kılıfla meşrulaştırın diye atılmamıştır.
dört kadınla evliliğe karşı çıkan 'ben' , porno film yönetmeni değilim , günde elli karı da götürmüyorum *.şerefsizliğin meşru ve gayrimeşru her çeşidine karşıyım. yani sizler bana ama bak dinen caiz diye yüzyıllar öncesinden kalma bir koruma kalkanını , şerefsizliğinize kanıt olarak yutturamazsınız.
destekli pisletiniz ortalığı.
kadını küçük düşüren çağ dışı bir olaydır. geri kalmışlığın en büyük kanıtıdır.
kadının onur ve saygınlığı bakımından küçük düşürücü bir uygulamadır. tek eşli evliklerdeki karşılıklı sevgi ve şefkatin yerini, çok eşli evliliklerde nefret, kıskançlık, kin ve intikam duyguları alır. bu olumsuz duygulara bürünen kadınlar da hanımlık vasfından uzaklaşarak huzursuzluk ve kavga çıkarır.
tabii olan, tabiatın öngördüğü, bir erkeğin sadece bir kadın ile evli olması ve dengenin bozulmamasıdır. Birden fazla kadınla evlenilmesine olanak verilmesi, cinsel arzuların tatminine dönük bir uğraşa yönelir ki ailenin bütünlüğü önünde büyük bir engeldir.

islam'ın getirdiği yardımlaşma ve dayanışma rüzgarından nasibini almak ile çöl arabı abazanlığını eşdeğer tutan zihniyetin, aynı anda birden çok kadın ile evlilik uygulamasına övgüler düzmesi de elbet şaşılacak bir durum değildir.

kendini müslüman olarak ifade eden birinin ilk bilmesi gereken, kuran'daki ayetlerin sonsuza dek geçerli olduğudur. kuran'ın evrensel olduğu iddiasından vazgeçen ve içindeki ayetlerin bazılarının sadece bir döneme ait olduğunu söyleyen birinin, islamiyetten ve onun değerler sisteminden haberi yok demektir. bu yüzden: "islam da dort kadin ile evlenme olayi, o devir için geçerliydi" demek, kuran'ın hükmü aleyhinde görüş bildirmektir ki islamiyete göre çok büyük bir günahtır bu, ki inançlı bir bünyeye hiç yakışmaz. islam'ın getirdiği yardımlaşma ve dayanışma rüzgarından nasibini almamak, tam olarak işte budur.
seks düşkünlerinin tarihsel dümenidir.

bundan daha ilginç olan da başlığı açıp konuyu sözlük gündemine getiren kişinin, "bazı insanlar tarafından bilinçli olarak her daim gündeme getirilen bir konudur" şeklinde yakınmasıdır.

(bkz: yobazliktan sikayet edenlerin bagnazlik yapmasi)
bitmeyecek tartışma konusudur. *
(bkz: bizim gibi aydın olmaya çalışın)
(bkz: kendi kendine aydın sıfatı yüklemek)
eğer islamiyet kuran-ı kerim demekse ve orada yazılan herşeyin müslümanlar için bağlayıcılığı varsa bu dini kabul edenler açısından eleştirilmemesi gereken konu. zira bu hak müslüman erkeklere tanınmıştır. nasıl zina yapanlara 80 sopa, hırsızlara el kesimi cezası gibi uygulamalar bu dinin emirleri arasındaysa, çok eşle evlilik de müslüman erkeklere tanınan haklar arasındadır. bunda hikmet aramak, şu sebep bu sebep demek çok yersizdir. kuran-ı kerim'i kabul ediyorsan kimselere açıklama yapmak durumunda değilsindir. aslolan bu emirleri ve hakları sineye çekip çekemediğindir. doğruysa da yalansa da ben bunları kabul edemiyorum. hikmet ya da mantık aramak zorunda da değilim. şu zaman için oldukça ilkel ve cahilce duran bu uygulamaları tasvip edemem. imkansız olduğunu düşünsem de belki allah'ın mantığı benim gibi işlemiyordur ve ben de ahirette götüme girecek bir entryi yazıyorumdur. ama şunu biliyorum ki; insanlar kitaplardan daha öndedir ve en doğrusunu ve en güzelini keşfedip uygulamaya muktedirdir. mesela kölelik hala kitaplardayken hümanizm onu tarihe gömmüştür. değişen zaman ve şartların karşımıza çıkardığı yeni salgınlar da hep insan oğlunun aklı selim çabalarıyla savuşturulmaya çalışılacaktır. tabii ki bu konudaki başarının boyutu büyük ölçüde dinlerin tarih sahnesindeki rolüyle ters orantılıdır.
evliliği ihtiyaç gidermek olarak gören zihniyetin savunduğu saçmalık. aydın olduğunu iddia eden bünye şunu da kabul ediyor mu peki çok merak ediyorum : bir kadın da kocası iktidarsızsa mesela 4 erkekle evlenebilir mi? hem adamcağızı sokakta bırakmamış olur, adamın gururu kırılmamış olur, elaleme rezil olmaz evin bi köşesinde oturur, kadın da 4 kadınla evlenen erkek gibi 4 kocasıyla ihtiyaçlarını gidermiş olur.

diğer bi açıdan bakarsak, bir sürü erkeği bir arada yürüten bir kadın da işi resmiyete döksün bence, kimse kimseyi kandırmasın kardeşim..

(bkz: şimdi dağılın aydın bozuntuları)
cok basit bir sebepten ortaya cikmistir. islami yayma savaslarinda ölen kisilerin karilari zikine düskünlükleri ile bilinen araplar arasinda kurda kusa yem olmamalari icin böyle bir yöntem uydurulmustur.
gerci güzel dinimizde türbandan icki icme kadin haklarina kadar bircok konuda falso vardir ama güzel dinimiz bunlari konusmayi yasaklar.
o yüzden gavur olarak adlandiralan ve bu konulari 400 yil önce asmis olan hristiyanlar icat yaparken biz müslüman alemi vay mina koyyim adam yapmis deriz.
erkeğe 4 kadın hakkını veren ve kadına erkeğe eşit olduğu söylenen bu din in , kadınların hakkını her zaman savunduğu iddia edilen bu din in kadınlara neden 4 eş alma hakkı vermiyor? işine gelirse, bu işler böyle.
bugünkü mantıkla bu gerçek aslında bir deyime islam'ın kadınları tutsaklaştırdığı gerçeğidir. belki kadınların o zamanlarda şimdi olduğu gibi korunmaya ihtiyacı vardı ama bu şekilde olması garip bir çıkar yol olduğu gerçeğini asla savunamaz.

kadını bir bakıma koruma adı altına alma gerçeği ne kadar inandırıcı olsa da diğer yandan kadını erkeğe mahkum bırakmış ve kadınları günümüze kadar hep ikinci planda tutmayı sağlamıştır.