bugün

(bkz: akılda kalması zor olan isimler).
balık hafızasına sahip bireylerin başına gelen olay.

(bkz: balık hafızasına sahip yazar)
adı unutulan kişiyle diyalog esnasında unuttuğunu çaktırmamak amacıyla adını hiç kullanmaz ve sormaz.
zira çaktırıldığın da yada sorulduğunda rahatsız edici bir his kişinin içini kamçılar.
+oo beyefendi nasılsınız?
-abi cenk benim adım.
+biliyorum ben hep böyle konuşurum.
hemen "ya senin soyadın neydi" diye sorulması lazımdır. zira insanlar soyadlarını söylerken mutlaka isimlerini beraberinde söylerler.
aşık olmak ile sona erecek eylem.
en beteri simaları da akılda tutamamaktır. adamın biri yanınıza gelir, isminizle hitap ederek hatrınızı sorar, uzun uzun şimdi neler yaptığınızı konuşursunuz ve ayrıldıktan sonra arkasından dşünürsünüz:
"ben bunu bir yerden tanıyorum ama kimdi bu yahu??"
adını unuttuğu kimselerden sürekli zamir şeklinde bahsetmeye neden olur.
tuhaf bir şekilde ingilizce öğretmenlerinin pek yaşamadığı sorundur.
efenim vaktin birinde bu dertten muzdaripken hacettepe psikoloji bölümünden bir hocayla yaptığımız sohbette bu derdimi dillendirmiştim. cevap aynen şuydu :
insanlar, isimden önce insanların başka özelliklerini inceledikleri ve tanışılan kişiyle alakalı pozitif veya negatif kaygı duyduklarından ya da sizin için tanışılan kişi ehemmiyetsiz olduğundan bilinçsiz bir şekilde isme dikkat etmezler. yapılacak tek şey bunu hatırlayıp isimler söylendiğinde 2 saniyeliğine sadece o ismi düşünmektir.*
adını unuttuğunuz kişiye seslenmek zorunda kaldığınızda abla,abi,canım gibi kelimelerle gereksiz bir yakınlık oluşturmaya sebep olan durumdur.
verilen öneme göre değişir bir durumdur.
bir gruba giriyorsun en çok etkilendiğinin adını hatırlıyorsun,
biriye konuşuyorsun, kafa biri diyorsun, asla adını unutmuyorsun!
birini tanıyorsun, tanıdığına pişman oluyorsun, adını bırak onu bile hatırlamıyorsun! *
(bkz: b12 vitamini eksikliği)
(bkz: balık hafızasına sahip olan insan)
bu zor durumdan kurtulmak için hemen kişiye sanki çok samimiymişsinmizde artık ismni kullanmıyormuşsun gibi hareket edilir. örneğin,

+ merhaba cibil napıyosun..
- oo..şey...ee...dostum iyidir ya..
+ dostum mu hehe..niye öyle dedin..
- ya kardeşim benim ben severim böyle samimi cümleleri..
+ hmm ..ondan yani..
- tabi bilader ne sandın..
+ tamam abi..hadi ben kaçar..
- kendine iyi bak hafız..
Kişinin en yakınındaki süpersonik hafızalı kişileri bezdirecek nitelikte,
kişinin erken bunadığını düşünmesine vesile olacak nicelikte,
oldukça zor durumda bırakabilecek güçte ve
rezil etme derecesindeki durum/hal/olgu/rezalet!

Sebeb-i unutkanlık bir hastalığa dayanıyorsa, yaşlılıktan dolayı ise durum başkadır. O zaman şapkalar çıkarılır, saygı duruşuna geçilir. Zira bu durum bugün o kişiyeyse, yarın sana bana olabilir.

Lakin fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı olduğu düşünülen, yaşı 20'lerin ortasında gezinen ve gereksiz ne varsa takır takır sayma potansiyelinde olan genç insan için böylesi bir durumun adını koymak güçtür. (bkz: ben)

Zira bu durumda özellikle ev arkadaşınızla aranızda şöyle diyalogların geçmesi muhtemeldir:

-Bugün şey geldi yanıma.
+Kim?
-Ya hani şey... (eller şıklatılmaktadır, sanki bu şıklatma beyne şok dalgaları yollayacaktır!)
+Kim be?!
-Ya hani vardı ya şeyin sevgilisi...
+Kimin sevgilisi? Bi' tarif et.
-Ya hani sen bi' lakap takmıştın kıza, sivri burun yok mu sivri burun!
+Ezgi'yi diyorsun seeeeen.
-Heh işte, sivri burun Ezgi'nin ev arkadaşı kimdi?
+Melteeeem.
-Heh, onun sevgilisi işte.
+Bora mııııı?
-Hay yaşa! Bora.
+E.e.e. ne olmuş Bora'ya?
-Unuttum lan, nolduydu cidden bu çocuğa?
+Ya bi' git başımdan pink! Et ye et. B-12 al biraz.
-Doğru diyorsun. Kalk kebapçıya gidek.

Kilo almaya sebep de olur bu tarz bir unutkanlık. Söylemeden geçmeyeyim.
çağın hastalığı olmakla birlikte benim de bizzat yaşadığım durumdur. tahminen fazla umursamaz olduk.
berbat bir durumdur. eski bir arkadaşınıza denk gelirsiniz yolda. eski bir arkadaşınız olduğunu bilirsiniz ama ismi gelmez aklınıza. acaba eski blr arkadaşınız değil midir o? olsa ismini hatırlarsınız yahu. çekinerek gülümsersiniz, o kocaman gülerek gelir, sarılır, isminizle hitap eder, halinizi hatrınızı sorar, hala hatırlamazsınız. biraz muhabbet edersiniz ama işin en güzel yanı ya o an otobüs dolu olur, yer verip ilerlersiniz ya da yol üstünde olursunuz, gitmeniz gerekir, işiniz vardır. ama giderken o klasik sözü söyler "işin olmadığında ara da görüşelim" ararım tabiyki der, uzaklaşırsınız. ama kimdir bu gizemli arkadaş? gece yatarken düşündüğünüzde de gelmez aklınıza. ertesi gün unutursunuz. böyle bir çile isim hafızasına sahip olmamak.
-isim hafızam kötü benim dir.
karşıdakine "hooop ismail abi" dedirtecek durumdur.
yeni tanışılan, az görüşülen ya da uzun zamandır görüşülmeyen kişilerin isimleri akılda tutamamak, çok büyük bir problem olmayabilir; eğer fazla konuşmayan, insanlara isimleriyle hitap etmeyen kişilerdenseniz.
ancak hem hiç susmadan konuşabilme rekoru kırabilecek kadar düşük bir çeneye sahipseniz; hem de insanları birbirlerine benzetip, onlara yanlış ve alakasız isimlerle hitap ediyorsanız, yanlış isim söylediğiniz, bazen bir gün, bazen bir yıl sonra aklınıza geliyorsa: hayat zor biraz.
Bunu farkettiği yaşamının ilk anlarında biraz zorlanmış olsada daha sonra kesisini öyle bir geliştirmiştir ki(zeki ise tabi) bu durumu bi şekilde halleder. Mesela bknz:isim yerine sürekli sen kullanması.