bugün

anormal bir hal olmasına rağmen normal karşılayabileceğimiz katakulli.
sen ne sandındı
nedense hiç şaşırmadım

edit: başlığı başıma bırakmışlar. evet çok kıl edici niye yaptın bunu??
hukukla güven/liğin karşı karşı karşıya geldiği ezberlenmiş durum.
şaşırtmayan durumdur. sahte belgelerin cirit attığı ülkem benim.
(bkz: taraf gazetesinin fıs çıkması)
(bkz: bozacının şahidi şıracı)
akpye saldırmak için iyi bir bahane olabilecek durum.
2 haftadır el ele verip tsk'ya bok atma yarışına giren taraf gazetesi ve akp'nin görmezden geleceği olaydır.

özür dilemelerini falan da beklemiyorduk zaten.
askeri rejimde açılan gedikleri kapamaya çalışanların inanmak istediği boş iddia.
çünkü askeri savcılığın muğlak bir açıklamasından "belge sahte çıktı" diye çıkarımını yapabilecek insanlar bunlar. ha, bir de "askeri savcılık"tan bahsediyoruz, ona da dikkat çekelim.
kimseyi kandırmayalım, askeri savcılığın açıklamasından bile belgenin kesin olarak "sahte" olduğu gibi bir yargıya varılamaz. hele belgenin üzerindeki imzanın albay çiçek'in imzası olduğunun tespit edilmesi ve albay çiçek'in savcılıkta imzasını değiştirmesi gibi gelişmelerden sonra... zaten alışığız biz bu tür belgelere, andıçların tsk tarafından hazırlandığının kabul edilmesinden sonra iyice alıştık.
Belgenin gerçekliğine inanmasa baykal değişirmiydi. baykal ın tutumundan bile belgenin gerçekliği ortada.
tsk'nın basit iç yazışma belgeleriyle darbe hazırlayacak kadar salak olduğunu zannedenler için çok şaşırtıcı olan olaydır.
"ne yani şimdi darbeler yalan mı?" karşı sorusuyla üzeri kapatılmaya çalışılan sahtekarlık olayının deşifre olması. bu sahtekarlığı kim yaptı, amaçları neydi, ne kadar başarılı oldular? bu dezenformasyona, bu manipülasyonlara sebep olanlar kimlerdir bunlar bulunmalıdır.
belge sahte çıkmamıştır. Belgenin aslı bulunmadığı için (ki normaldir, aslı genelkurmay'dadır muhtemelen. vermezlerse nasıl edinelim ki?) belge yoktur muamelesi yapılmıştır. O değil de bunca darbeyi yapan ordu başka orduymuş gibi anlamazlıktan geliyorlar ya ona şaşırıyorum. Bu belge var ya da yok sen kendini millet iradesinden üstün görüyor musun, görmüyor musun? 27 Nisan 2007'de o e-muhtırayı web sitene ben mi koydum? Belge sahteymiş. Nokta dergisini ben mi basıp kapattırdım? Şemdinli'de bombayı ben mi attım? Şemdinli olayını araştıran savcıyı ben mi işinden ettim? Belge sahteymiş, peeeh. demokrasimiz çok gerçek de belge sahte.
sivil hükümeti devirmeye yöneik askeri bir girşimin, mahkemesini niye sadece askeri savcılık soruşturur sorusunu sordurtmuştur.
belge orhun kitabeler gerçekliğinde olsa bile sahte denecekti zaten.ordu bundan önce de hiç darbe yapmadı girişiminde bile bulunmadı,süper deemokrattı sadece ülke savunmasıyla ilgilendi bla bla bla.
komik olan kimilerinin ısrarla genelkurmayın dolambaçlı cümlelerine inanmak isteyişleri ve taraf'ın bu konudaki ısrarının demokrasi için ne denli yaşamsal olduğunu anlayamamaları.

taraf gazetesinin bugünkü sayısında tan oral usta, imza gerçek adam sahte diyordu, irtica ile mücadele planı belgesi hakkında... genelkurmay askeri savcılığı az önce "bu belge genelkurmay karargahında'da hazırlanmamıştır" kararına vardı. sanki mesele buydu da, biz de bilgilendik. şıracı ve bozacının birbirlerine tanık olurkan hiç olmazsa anlaşılır bir mantığı var. askeri savcılık ile genelkurmayın ise bu mantığı yok ve anlaşılıyor ki, buna ihtiyacı da yok. çünkü karşısında esas duruşa geçip ne dese inanmaya hazır, "askeri" ve "asgari" eğitimden geçmiş harika bir topluluk var. insanın mantığa niye ihtiyacı olsun ki?

eee, bu durumda imza gerçek, adam gerçek ama galiba örgüt sahte, demekten başka çare kalmıyor.

(bkz: imza gerçek örgüt sahte)
akıllara andıçların gerçekliğini genelkurmay'ın kabul etmesini, "lahika" belgesini "komuta katında onaylanmış değil" diyerek yarım ağızla reddetmesini, darbe günlüklerinin özden örnek'in bilgisayarından çıktığının resmi raporla tespit edilmesini getiren belgedir.

ha birisi soracak olursa, askeri savcılığın açıklamalarından alıntı yapın. zaten başka da avukat bulamazsınız kendine.
kanıtları ne? "bu tür belgeleri sızdıranlar ışık evlerinden"miş!
kurda sormuşlar, "kuzuyu sen mi yedin?" diye. "inanmıyorsanız gidin kurtlar meclisine sorun" demiş. kurtlar meclisi de ne karar vermiş biliyor musunuz? kuzunun aslı bulunamadığı için kurdun kuzuyu yemediğine karar vermişler. belki ırmağa düşmüştür, yazık hakkını yemeyelim kurdun.
ahmet altan kapatıyoruz, elemanlarımızın hakkını ödeyemiyoruz diye ağlamaklı bir yazı yazar. sonucuna taraf gazetesi göt olur. ama onlar bunu dert etmez. alışıklar nasılsa.
bir kesimi ikna etmeyecek olan karardir. o kesim bellidir.. ikna olmamalarinin nedeni yusuf & yusuftur.. ayni anda aleyhlerine donen libananco ve ergenekon davalari ile zaten hep aleyhlerinde olan deniz feneri davasinin gidisatindan dolayi oldukca gergindirler.
sahtedir efendim. bu ülke demokratik laik sosyal bir hukuk devletidir. askeriye milli savunma bakanlığına bağlı bir devlet kurumudur. bu güne kadar hiç darbe yapmamıştır, yapmayacaktır.

(bkz: at yalanı sikeyim inananı)
akabinde irtica belgesinin sahte olduğunu belgeleyen bilir kişi raporunun sahte çıkması, sonrasında, irtica belgesinin sahte olduğunu belgeleyen bilir kişi raporunun sahte olduğunu belirten kriminal incelemeyi gerçekleştiren heyete siyasi baskı olduğu suçlaması... şeklinde devam etmesi muhtemel zincirin ilk halkası.
(bkz: paranoyaklaşıyorum muntazaman)
(bkz: sozlukte dilenildigince sacmalayabilmek)
fethullah gülen ekibinin komplosunun elinde patladığının resmidir. komplo, şantaj, tehdit, iftira demek ki her yeri sarmamış hala.
edit: silinmeden önce başlık da benimdi, nasıl kızdırdıysa artık...
şu hale rağmen, varolduğu iddia edilen belge akp'nin işine yaramıştır. seçmeninin gözünde imajını pekiştirmiş; liberalini, falanını, filanını az daha yamacına çekmiştir.

bu tip bir şeyden akp'nin zararlı çıktığını gören ? daha annesinden doğmadı yavrucak.
askeri yargı en ciddi çalışan kurumlardan biridir. koskoca bir paşayı bile yolsuzluktan dolayı er rütbesine indirmiştir. (sivillerde, yolsuzluktan dolayı koltuğundan alınıp hesap vereni daha hiç duymadık mesela) askeriyede bir bulgur alımına bile şifre verilirken eğer darbe yapacaksa kabak gibi açıktan başlık atarak "akp yi bitirme planı" denmez mesela. (hem denizcilerin darbe yaptığına ben yakın tarihte hiç duymadım. en lıght kesim onlardır çünkü) durum böyleyken, daha en başından fotokopi olduğunun herkesin kabul etmesine rağmen kendi ordusuna bu kadar düşmanlık, bu kadar hainlik yapmak bazı bünyelerin kimliği olmuş. hem ne ala memleket valla ya, sorunların üstüne ört bir darbe şalı her daim.
genelkurmayın düzelme sürecine girdiğini gösteren açıklama. eskiden olsa size lan bizim görevimiz bu derlerdi. şimdi mahçup bir edayla yok diyebiliyorlar. böyle giderse 150 yıl sonra normal bir orduya sahip olacağız.