bugün

bağırsak içi basıncın yüksek olması, sürekli patlayacak gibi hissedilen bir karın ve birdenbire boşaltım ihtiyacı duyulması gibi belirtileri olan bir hastalık. Bilinen kesin bir tedavisi yokmuş, doktorlar stresten uzak bir hayat ve spor yapmayı öneriyorlarmış.
sürekli gaz hali, ishal veya yerine göre kabızlık problemi, sinir, stres ve heyecan durumunda sindirim sisteminin aşırı tepkisi ile görülen durumdur. psikoloji kökenli bir rahatsızlıktır. ileri ki dönemlerde hasta evden çıkamayacak duruma gelebilir. başka psikolojik bozukluklar yaşanabilir. kesin bir tedavisi olmamasına rağmen, bazı antidepresanlar bazen sevindirici sonuçlar verebilir. spastik kolon veya hassas bağırsak'ta bu hastalığın diğer adlarıdır.
halk arasında kesinlikle yayılmaması gereken bir hastalık. nitkim araştıra araştıra insan kendi kendine bile koyabilir bu teşhisi. onca tahlilden sonra*** karın ağrınızın teşhisi konulamadıysa, sıçtıktan sonra yinede rahatlayamıyorsanız, bu yüzden oraya buraya giderken 'lan ya donuma sıçarsam' diyorsanız bilinki bir ibs hastasısınızdır. bunu öğrendiğiniz an hayatınız kayabilir. orda burda tedavisi yok lafları görür daha bi stres durumu oluşur. yoksa geçmeyecek mi, nolacak benim halim diye.
amerika da işe gidememem nedenleri arasında ikinci sıradan gösterilen bu hastalık, bizde lan karın ağrısı bu iki güne geçer gibi kendi kendine tedavi yolları sayesinde pek bilinmemektedir. iyiki de bilinmemektedir. çünkü bu hastalığın en önemli tedavisi insanın kendisidir.
hastalarda büyük sıkıntıya ve onları tedavi gayreti içinde bulunan doktorlarda ise, hastalara yeterince yardımcı olamama ve hayal kırıklığı duygularına neden olan tuhaf hastalık.
kafanıza iyi bakın. stres ve sinir kötü bişi. sıçarsın.
tanımlamanın en zor olduğu hastalıklardan biridir. sebebi fizyolojik falan değil tamamen duygusal yani şöyle ki her hastada farklı boyutlarda olabilen, kimilerinde hiçbir probleme sebep olmazken kimilerini yatak döşek yatırabilen cinstendir. öyle ki yatak döşek olmasa da sinirden beni de yatıran kahrolası bir hastalıktır. dışkınızın kıvamı, kokusu vs sürekli değişkenlik gösterir. karnınız tok ya da aç, sürekli bir guruldama telaşı içerisindedir, bağırsaklarınız bir süre sonra durup dururken motor gibi sesler çıkarabilir. azıcık gazınız olsa sancıdan adamı yerlerde süründürür. afedersiniz karnınızın ağrısı kıçınıza vurur. bulantı ve halsizlik te cabası. daha sayayım mı sözlük?
düzenli yoğurt yemenin bu hastalığa biraz iyi geldiğini duymuşluğum vardır. ayrıca çikolata ve salçadan biraz uzak diyolar. biraz da sinirselmiş.

(bkz: spastik kolon)
irritabl spastik kolon sendromu.
Beyninle düşünüp, bağırsaklarınla cevap verme hastalığıdır.
Bazı yiyeceklerin bağırsağınıza iyi geldiğine, bir çok yiyeceğin ise bağırsaklarınıza dokunduğuna kesin olarak inanırsınız.
Bu arada sürekli ilaçlar kullanırsınız.
Dakikada 6 hareket yapması gereken bağırsak, dakikada 26 hareket yapmaktadır.
Kesin teşhis konulana kadar bir kaç tür antibiyotik kullanılır, zayıflanır, güçsüz düşülür, kıvranılır, sosyal yaşamda gerileme görülür.
Kesin teşhis konulduktan sonra rahatlanır.
Basit anksiyete bozukluğu ilaçları ya da antidepresanlarla normal hayata yeniden dönülür, tuvalette geçen huzursuz, rahatsız edici, acı dolu dakikalar yerini daha mutlu tuvalet dakikalarına bırakır.
ön teşhiste doktorun şahsıma dediği, her ne kadar bilsem de doğursam herhalde böyle sancı çekerim şeklinde beni söyleten dert. tedavisi de pek yokmuş .. ee sen ne yaptın peki doktor civanım...
kakanızı tutarsanız bu hastalığa yakalanabilirsiniz, kakanız geldiğinde gidin sıçın. Ayrıca depresyon geçirenlerde de görülebilirmiş. Bağırsak kasları bi süre tembelliğe alışırsa bu hastalık oluşuyormuş.
psikolojik kökenli olduğu söylenen hastalık. düşününce olabilir diyor insan. geçen gaz sıkışması oldu. tabi böyle durumdan insan osurur. tam gazı çıkarırken böyle bir ıslaklık hissettim. "eyvah bu yaşta altına kaçırdın len" dedim. tabi o an aklıma hababam sınıfı nda şaban ın altına kaçırdığı sahne geldi. neyse hemen tuvalete gittim. bir baktım bu ishal dışkısı değil. böyle sümük kıvamında renksiz su gibi bir sıvı. insan şaşırıyor "ulen bu ne" diyor. forma değişikliğinden sonra hemen açtım bilgisayarı. gugıla "makattan gelen" cümlesini yazdığım an "makattan gelen sümüksü sıvı, renksiz sıvı" sonuçları döküldü ortaya. okudum araştırdım. ve buraya kadar gelmiş oldum. yazılanlar benzerlik gösteriyor. böyle sürekli gaz hali gibi olma, karında sanki durmadan büyük tuvalet varmış hareketi, telaşı ve şişkinliği, büyük tuvaleti yaparken i zorlanmalar falan uyuyor. psikolojik olarakta tabi kpss hazırlanan ve evinde inşaat olan birisi olarak sinirsel durumlar uyuyor. evdekilere açıkladım durum böyle böyle. tabi anladılar. halk dilinde buru diyorlarmış. öyle bana özel bir şey değilmiş. çoğu insanda yaşanan bir şeymiş. herkeste görülebilecek bir şey olduğunu öğrendikten sonra cem yılmaz ın fıtık olayına döndü. kendimi farklı hissediyordum ama durum öyle değilmiş. ama işin şakası rahatlama oldu. yine de bir doktora gidip tedavi olmakta hiç bir zaman zarar yoktur.
ya bu spor olayına ayrı bi ifritim. bu doktorlar tıpta çaresi olmayan her şeye neden spor önerir arkadaş? psikiatrik sorun vardır, spor önerilir, kardiyolojik sorunun vardır spor önerilir. gastroenterolojik (evet mide ve sindirimsel) şikayetle gittim endoskopi falan çekildi ancak tam net bir sonuc alınamadı yine spor yapmalısın dedi adam ya napim yani bağırsaklarımla barfiks falan mı çekeyim kendimi rahatlatmak için yani?. madem bu spor her şeye ilaç bu salonlardaki arkadaşların hepsi demir gibi mi? benim kadar tanıdığım adam var her gün spora gidip bir avuç ilaç içmek zorunda olan. he tamam arkadaş spor faydalı bir şey onu bizde biliyoruz (ki uzun zamandır salona gider düzenli de yaparım) ama tıkandığın her noktada karşındakini embesil yerine koyup spor yapın diye geçiştirmeye gerek de yok lütfen yani.
sağlam kafa sağlam vücutta bulunur derler. eğer kafa bozuksa vücut ne yapsın kardeşim illaki birgün zona çıkarır, ertesi gün hıçkırığa boğulur, daha sonra eller titremeye başlar, gün gelir bağırsak bağırsak olmaktan çıkar. işte bu da böyle bir hastalıktır.
benimki ishal kökenliydi ve yaklaşık 9 ay çektim. tavsiyelerim öncelikle size dokunup dokunmayan yiyecekleri belirleyip onları tüketmemeniz. sonra günde en az bir bardak kefir (hazır ya da evde yapılmış farketmez) içmeniz. eğer gaz sorunu yaşıyorsanız günde iki kez sabah ve akşam olmak üzere nane çayı içmeniz (nane limonun limonsuz olanı). daha sonra biliyorunuz ki bu hastalığı stres tetikliyor. bunun için bir psikiyatra gidip ilaç takviyesi almanız. ben günde 10 mg paxil kullandım ve iki hafta sonra çok etkisini gördüm. ishal kökenli olduğum için eczaneden diyacure adlı ilacı aldım. bu ilacı suya atıp tok karnına sabah akşam içiyosunuz ve bağırsaklarınız düzene giriyor. bana çok etkisi oldu.
semptomlarından birisi de mukuslu dışkılamadır. bu semptom ki insanı acaba bende kolon kanseri mi var diye korkutur. hastalıktaki ilk günüm. tecrübelerimi buraya zaman zaman aktaracağım.
ibs tanısı endoskopi, kolonoskopi, gibi bir sürü tahlilden geçtikten sonra konulabilir. Kolon kanseri ölümcül değildir, kanserli bölge kesilir. Dayım 2 hafta önce ameliyattan çıktı, şimdi gayet iyi. Mukus bağırsak duvarının anormal uyarılarında koruyucu olarak ürer. Hemen, hemen tüm bağırsak hastalıklarında mukuslu dışkılama bulunur. Bende aynı sorunu yaşıyorum ama kolonoskopi yaptırmayı gururuma yediremedim. Soranlara ibs diyoruz. Yanlış tedavi uygularsan uzun süre çekersin. metronidazole, meteospasmyl kullan. Yemeklerden önce taze sıkım çörek otu yağı iç, ve sabahları 3 5 adet dut kurusu ile bir bardak ılık su iç. Yediklerine içtiklerine dikkat et, ben tam hastalık yok oldu derken kolaları, çikolataları, kahveleri fazla, fazla tüketmeye başladım, yeniden atak oluştu. Semptomlar kişiden, kişiye, yediklerine ve içtiklerine göre değişir. Ayrıca antideprasan kullanman gerekebilir.
yaklaşık yedi ay önce yakalandığım hastalık. iki yılı aşkın hastalık hastalığından tutun her türlü sorunla baş ediyorum, -boyun, sırt, bel, göz ağrısı; yaşamdan zevk alamama, depresyon, sanırım fibromiyalji (doktora gideceğim)- bir de bu çıktı. bunalımdayım desem kesinlikle yanlış olmaz. bir gün kendisine dikkate almayıp iki gün üst üste kuru fasulye yeyip üstüne de bir tabak portakal yiyince o gece bağırsaklarım patlayacak sandım. gaz sıkışması değildi, bağırsaklara sanki kompresör verilmişti. öyle "anlatılmaz, yaşanır." tarzında bir ağrı. acile gitmeyi düşündüm ancak yürüyemiyordum bile, iki büklüm olmuştum. sonra biraz paniklemeyi bırakıp bacakları bükünce gaz çıkışı olmaya başladı, dört beş saat sonra anca etkileri önemli ölçüde azalmıştı.

bu hastalığa yakalanmadan iki buçuk yıl önce içtiğim kolalar, beni hemen büyük tuvalet yapmak zorunda bırakıyordu. kahveyi içtiğim gibi kendimi tuvalette buluyordum. sanırım kafeine karşı vücut duyarlı. bir terslik olmazsa bu ay içerisinde ibs ile ilgili her şeyi netleştireceğim. antidepresan kullanmayıp spor yapmazsam hem psikoloji hem de bağırsaklar düzelmeyecek gibi.

az önce de içtiğim kola nedeniyle sapsarı ve tamamen sıvı bir dışkılama yaptım. kolanın vücudunuza hiçbir yararı yok arkadaşlar, kesinlikle içmeyin.
tıp dünyasında hala hastalık olup olmadığı tartışılan bir semptomdur.

kısaca, başta stres olmak üzere çeşitli faktörlerin bağırsak işleyişini bozması diyebiliriz. bağırsaklar beyinle ilişki içerisindedir ve beyin kimyasallarında meydana gelen değişimler her insanda bağırsakları yani boşaltım sistemini etkiler. günümüzde modern yaşamın getirdiği hareketsizlik ve düzensiz beslenme de stresle birleştiğinde ibs yaşayan bir insanda bu durum insana şiddetli karın ağrıları (ki atak şeklinde gerçekleşir) ve sürekli tuvalete çıkma isteği, çıktıktan sonra ise tam rahatlayamama ve karında sürekli bir şişkinlik hissi olarak kendini hissettirir.

hayatımızda stres kaynağı olan durumların en azından kontrol altına alınması, alınamıyorsa bir psikoloğa görünmek; düzenli ve sağlıklı beslenme (asitli içecekler ve yağlı yiyeceklerin bırakılması özellikle) ve fiziksel aktiviteyle çok kısa bir süre içerisinde yok edilebilir.
sürekli sıçma hastalığı... Veya sürekli sıçma hissi....Veya sürekli osurma....Eğer gerçektende bu hastalığa yakalandıysanız gerçekten zor bir durum.Ama iyi yanı, hiçbir zaman kötü bir hastalığa dönüşmeyeceğidir.Diğer barsak hastalıklarında olduğu gibi bununda nedeni tam olarak bilinmemektedir.Bazı uzmanlar psikosomatik bir rahatsızlık olduğunu , başka bir uzmanlara göre ise bağırsak içindeki faydalı bakterilerin yok olmasına bağlıyorlar.Bu durumda bağırsak karakter değiştiriyor ve barsağınızın peristalik hareketleri bozuluyor.Diğer isimleri spastik kolon ,spastik kolit,mukuslu kolit olarakta adlandırılmaktadır...Bir insanın böyle bir durumla karşılaşması için mutlaka hayatında üzücü bir olay,büyük bir stres korku ve sürekli endişe gibi şeylerle karşı karşıya kalması gerekir.Aksi taktirde bu hastalık ortaya çıkmaz.Temel belirtileri, yemeklerden sonra karında şişkinlik ve bunla beraber dışkılama isteğinin gelmesi, sürekli geçmeyen fakat çok rahatsız etmeyen bir karın ağrısı.Karında gaz ve bu gazı çıkartamama bu şikayetlerin sıçma veya uzun soluklu osurmayla hafiflemesi.Hafifler ama hiçbir zaman tamamen kaybolmaz.Bunlarla beraber mide problemleride eklenir ve bal börek olur.Sürekli karnınızın içinde bir taş varmış gibi dolaşırsınız.Onunla yaşamaya alışırsınız.Kimi zaman sizi ishal eder kimi zaman kabız yapar.Dışkınızda renk renk mukuslar görürsünüz.Bu durum zaman içinde sizin psikolojik durumunuzu oldukça bozar kimse sizi anlamaz iştahtan keser sizi sinirli tahamülsüz biri yapar ve bazı sinirsel ilaçlara bağımlı hale getirebilir.Herkezin hayatında gezmek tozmak varken sizin aklınızda sıçmak, karın ağrısı ve tuvalet düşüncesi vardır Sosyal hayatınızında içine sıçar.Arkadaşlarınız dışarda öküz gibi yerken siz onlara imrenir ,yediklerinizi sürekli nasıl sıçacağınızı düşünürsünüz. Yolculuğa çıkmak imkansız olabilir,çünkü sıçma ve karın ağrısı peşinizi bırakmayacaktır.Tatil hayal olabilir.Çoğu ibs hastası şöyle bir egeye tatile gitmeye hasret kalmıştır.işte böyle zor bir hastalıktır.Tedaviside yoktur.Doktorlar bazı ilaçlar vermektedir fakat hiçbiri bir işe yaramamaktadır.Bu çıkmaz durum karşısında bu kişiye başka hastalıklarda musallat olur.idrar yapma problemleri, taşikardiler....Teşhis için bazı vakalarda kolonoskopi gerekebilir.Ama bunun ömür boyu geçmeyecek bir rahatsızlık olduğunun bilinmesinde fayda var.Geçmiş olsun...
Ilk kısmı okudum. Özetleyecek olursak ishal.
ibs hastalarının mutlaka sitede yazan kürü denemesini öneririm. http://www.sohbetteyim.ne...sak-sendromuna-cozum.html
(bkz: duspatalin)
Lanet olsun bu hastalığa en güzel senelerimi hiç ediyo yemin ederim. Ama colpermin diye bir ilaçtan bahsediyorlar kullanmadım buraya duydugum için yazıyorum bilgim yoktur. Bu hastalık için yani iyki Türkiyedeyim heryerde cami var mıçmadıgım cami kalmadı *
panik atağın bokla olanı.
Tanı konulması için kolonoskopi yapılması gereken sendrom.

Ülkemizde dışkılama ile ilgili konular mizah malzemesi olduğu için bu sendrom gerçek görülme sıklığından daha az biliniyor zira insanlar alay konusu olmak istemiyor.

Problem olan kısmı şu, bağırsak ile ilgili tüm hastalıklar üç aşağı beş yukarı aynı semptomları gösteriyor. Bu nedenle kim ne düşünürse düşünsün diyerek kesinlikle kolonoskopi yaptırılmalı ki kanser olup olmadığı kesinlik kazansın.

Aile geçmişimde kanser özellikle de barsak ve türev kanserlerin bulunduğu insanlar için doktorlar 6 ayda 1 kolonoskopi yapılması gerektiğini ifade ediyor.

Filmlerde esas oğlan vurulunca basit bir sıyrık der geçer ama gerçek hayatta o yara sizi öldürür. Hani diyeceğim bunun sonunda ölüm var.

Hayat kalitenizin niteliği bir yana ölmek ve yaşamak arasında tercih yapıyorsunuz ama farkında değilsiniz.
tecrübelerime göre antidepresanlar fayda ediyor. gastrolog antidepresan ilaç reçete edince şaşırmıştım.
güncel Önemli Başlıklar