bugün

bugün durdum harbi harbi bunun üzerine düşündüm. aldığımız nefesten yediğimiz yemekten içtiğimiz sudan bir farkı olmayan bu internet olmadan insanlar nasıl yaşıyordu. bu sorunun cevabını bulmak atomu parçalamak kadar önemliydi benim için. her an hayata bağlanmamızı sağlayan bu şey yokken insanlar gerçekten yaşıyor muydu ? günümüzde aşklar siyaset takıma destek arkadaşlık herşey böyle yürütülüyorken on beş yirmi yıl önce insanlar nasıl yaşıyordu. sonra cevabı buldum asıl biz yaşamıyoruz. asosyal insanlar olduk çıktık. her zaman nostalji içindeyiz şu efsanevi nesil bu efsanevi nesil. işte cevap bu artık gerçek hayatı yaşamıyoruz hayatımızı internette geçiriyoruz.
biz sevişiyorduk diye cevaplayacağım soru.
kaliteli, sindire sindire, daha uzun ve daha sevgi dolu yaşıyorlardı. gerçeklerdi.
-isyanlarını, fikirlerini facebook duvarına değil sokaklara yazıyordu.
-whatsapp tan mesaj yollamak yerine sevdiceğine ucu yanmış mektuplar yazıyordu.
-uzaktaki sevdiklerini görebilmek için onların yanına gidiyor ve böylece sıla-i rahimi ayakta tutuyor, sosyal ilişkilerde reel davranışlara giriyordu.
-insan ilişkileri daha sıcaktı.
-çocuklarıyla daha çok zaman geçiriyorlar, onlarla iletişimleri daha güçlü oluyordu.
-ödev verilen öğrenci internetten cop-paste yapmıyor, kütüphanelerde ansiklopedileri karıştıra karıştıra okuyarak ve sindirerek öğreniyordu.

teknoloji ilerledikçe insan ilişkileri yavanlaşıyor,sıcaklıktan samimiyetten uzaklaşıyor. fakat her dönemin olaylarını o dönemin şartlarına göre değerlendirmek gerekir. bunları yazdık diye dinazor olduğumuz sonucuna varılmasın. sadece tespit yapıyoruz.
anne ve babanızın kardeş sayısına bakarak cevabı anlayabilirsiniz.
Gaz lambaları eşliğinde komşu ziyaretleri ve bitmez tükenmez sohbetler ...
birlik, beraberlik varmış. bizler gibi mal gibi telefona, bilgisayara fokuslayıp beyinlerini amcuklamıyorlarmış.
Okuyarak konuşarak.
Düşündüren sorunsaldır.
Nasıl yaşamış insanlar. Neler yapmış evlerinde abaca.
her şey manuel olduğu için sıkılacak vakit pek bulamıyorlardı sanırım.
insanlar ellerinde mızrak, götlerinde yaprakla geziniyordu.