bugün

tembel olduğu, bunca senelik ömründe pek de bir şey yapmamış olduğu gerçeğini yüzünde tokat gibi gördüğü andır.

değişmek isterim ama karakterim bu, potansiyel ? hayli var. düzen, çalışma yok.

insanı böyle de kendine küstürür, keşke ot olsaydık da biraz, marjinal düşünmek fikir üretmek ve bunları uygulayamamaktansa somut bir şeyler yapmış olsaydık.
işsizken, babasının -çalıştığı ortamı bilerek- işten kir pas içinde gelmesine şahit olup, bilgisayar başından kalkmadığı anlardan biridir mesela.
(bkz: her an)
türkye nin bu halini görünce...

tarihteki güzel insanları ve onların başarılarını okudukça çektikleri acılara rağmen topluma kattıkları güzel şeyler
Konuşurken dinlemediğinin farkına vardığı andır.En nefret ettiğim olaylardandır.
ağbinin 640 gb boyuntundaki; içinde çok çok önemli dosyaları, projeleri barındıran hardiske yanlışlıkla format attığın an.
ne zaman pilav yapmaya niyetlensem hissettiğim şeydir. annem olayı tetikler...
uzun süre işsiz kaldığı andır. öğrenilmiş çaresizliği yaşar.
tuvaletteki bok lekesini çıkaramadığı andır.
cinsel ilişki esnasında herhangi bir etkenin yol açtığı erken boşalmanın akabinde tekrar ereksiyon olabilmek için çok sıkışmış numarası yapılarak tuvaletin kapısının kapandığı andır.

(bkz: ne oldu lan buna)
içinde bir cevabın bulunması gerektiği halde, bir cevabının olmadığı an.

"bir yere geldik ki
hiçbir sokağın adı yok."
sağ frame de meşgale butonunun belirdiği an.
pankreas kanserinin 4. cü evresinde olduğunuzu doktor yüzünüze söylediği vakit.
6 milyarlık dünyada sıradan sistemde sıradan bir et parcası oluğun gerceğini gördüğün andır. Öl git sen kimsin ki diye gecirir insan icinden. Koca binaların arasında kaybolmuşcasına..