bugün

her şey bir gün düzelecek yalanı olsa gerek. yok arkadaşım, inanmamak lazım artık bu yalana, hiçbir şeyin düzeleceği falan yok.
eğer müslüman değilse vardır. çünkü islam fıtrat dinidir. gerçek anlamda islamı yaşamayanlar fıtratlarına, yaratılışlarına aykırı bir iş yapıyor demektir. bu çelişkiyi de iç dünyalarında bastırmak, sindirmek için bir 'yalan' a ihtiyaç duyarlar. dolayısıyla müslüman olmayan her insanın bir 'yalan'ı vardır.
yeniden başlayabilseydim her şey bambaşka olurdu. bu hepimizin hayata söylediği ortak yalanıdır. yeniden başlayabilseydik her şey aynı olacaktı. değişmesi gerekenin hayat değil, karakter olduğunun farkına vardığımız sürece dürüst olabiliriz.
benim için hayatın birgün düzeleceği yalanı gibi, yalan olduğunu bilirim ama yinede inanırım.
insanın kendi yalanıdır. ve buna kendisi de inanmaktadır.
kim bilir belki de doğrularıdır...
ben hata yapmadım. hayat beni sevmedi.
gerçekten mi?
hayır. hatalarım yüzünden buradayım. benim hatam benim sonucum. ne yalan kurtarır bizi, ne umut...
Kendimize bile doğrusunu söyleyemediğimiz sırlar.

Amcamın zamparaliklari ve askerlik anılarını dinlerim ama bır coğunun yalan olduğunu tespit ettim. Cavustum diyor, onbasiymis.
ömrü hayatımızda yalanın yerine dair inanç.

yalan, birini aldatmak için taammüden gerçeği çarpıtmak.
hayatta çok kandırılmışımdır, yani çabuk kanan biriyim. bir insanın kendine ait veya benimle ilgili düşüncesine dair gerçeği alt üst edeceğini düşünemem.
yalan ikna değildir, gerçeği gölgelemek. yaşadığımız hayatın bize yansıttığını gerçekmiş diye algılayabiliriz. en fazla yanılmışızdır. ancak birisi sizi seviyorum diyorsa ve siz inanıyorsanız, aslında sevilmiyorsanız aldatılıyorsunuz demektir.ne kadar kötü bir şey. maalesef bir insanın bunu yapacağına inanamıyorum ve yalan beni kandırabiliyor.