bugün

(bkz: klima) * *
eski sevgilinin en olmayacak hakaretleri edip çekip gitmesi.
(bkz: yıldız tilbe)
dr pepper icmek.
yaptığı hatalar*
hayatında bir değeri bir anlamı olan birinin gün gelipte yalancı ve maske takmış biri olduğunu anlayıp görmek.
dırdırcı eş , misal: adam iş çıkışı eve gelir çok yorgundur aklından geçen sadece yemek ve dinlenmektir,adam içeri girer ve kadın başlar;
__kadın : dırdırdırdırdırdırdırdırdırdırdırdırdırdırdırdırıdır...(sonu gelmez)
__adam : yeter lan dırdırdırdırdırdırdırdır ne lan bu süpürge mübarek hayattan soğudum lan senin yüzünden,ulan ah annemi dinlemdim ahh...
hayattan soğumaya ne izin verebilir? nedir ki gücü? hayatın tadından güçlü olacak şeyin alnı karışlanır. bi tur attırırsın ayağınla 360 derece, sonra bir şut ve çok uzaklarda... haydi gülüm herkes kendi yoluna...
türk kızları ve türk kadınları en başta gelir. daha sonra fenerbahçe 2. sırada yer alır. sözlükler de sürekli eski sevgilisinden bahseden insanlar bile, çoğu insanı hayattan soğutmaktadır.

(bkz: bir de örümcekler)
itunesin ipodu görmemesi.
en sevdiğiniz kişilerin sorunları karşısında çaresizlik içinde olup bitenleri seyre dalmak.
elinizde gelen tek şeyin, kimi zaman - sade ve sadece - olanlara tanık olmakla sınırlanması.
sen sıcacık yatağında karnın tok uyurken birilerinin bir yerlerde açlıktan öldüğünü bilmek ve bunun aklından hiç çıkmayarak uykularının kaçması...adalet mi bu yaa
(bkz: dost kazığı)
(bkz: dırdır)
bilgi,beceri ve yetenekleriyle değil sadece ve sadece tanıdıkları sayesinde bir yerlere gelmiş insanlar beni hayattan soğutan yegane sebeptir.
(bkz: #8283966)
Üniversiteden mezun olduktan sonra, aslında ne kadar kendini geliştirirsen geliştir, ne kadar geceni gündüzüne katıp nescafe ile yaşayıp sınavlara çalışırsan çalış işsiz olacağın gerçeğiyle yüzleşmektir. Daha da hayattan soğutan ise, herkesin bi suyun başını tutmuş olması durumunun sonucu olarak, senden akademik anlamda düşük birinin karşına geçip iyi yerlere geldiğini iğrenç bir gülümsemeyle söylemesidir. gel de sövme bu hayata.
(bkz: inci sözlük)
batsın bu dünya diye isyan ettiğimiz şeylerdir.
(bkz: regl olmak)
nihat doğan.
sınavlar ,sınavlar , sınavlar. hangisini geçerim hangisinden kalırım telaşı. her sabah yepyeni bir sıçtın mavisi görmek ve nasıl oluyorsa bu mavinin tonunun hep mükemmel derecede aynı tonda oluşu. yağmur , sırılsıklam olmak * haziran ayında bu lanet yağmurun balkanlardan gelen soğuk hava dalgası olup olmadığını kavramaya çalışmak * * yağmurun bardaktan değil kazanla boşalıyormuşçasına yağışında converselerle suyun içinde yüzmek, duş etkisi yaratan hava. feysteki yağmurun altında ıslanmak isteyenler sayfasından kaçış nedenim **, beni hayattan soğutan şey. *
sabah kalkıp sevmediğin bir işe gidecek olmak...
ayrılık ve alıştığın bir ortamdan kopmak zorunda olman.
kendine kızmak, kendini affedememek. kendini salak yerine konmuş ya da bizzat salak gibi hissetmek. çaresiz kalmak. ne yapılması gerektiğine karar verememek bir türlü. tüm seçeneklerin boktan olması, kaçıp gitmek istemek ama seçmek zorunda olmak. durduğun yerin, kaldığın yerin, olduğun zamanın içinden sıyrılmayı deli gibi istemek ama illa bir şeylerin oturması için zamanının gelmesini beklemek zorunda olmak ya da korkaklıktan buna inanmak. kaçmak, kaçtığının yine seni bulması. bilsen de önlem almamak, yorgun olmak. omuzlarının küçük; başına açtığın işlerin büyük olması ya da sana büyük görünmesi...
anın vermiş olduğu gazla final haftası demek istiyorum. pek iyi, genelle yavrucuğum bunu: sistem efendim. *
aşkına karşılık alamamak.
kalabalık önünde küçük düşürülmek.
yakın birinin vefatı.