bugün

derler ya her zaman için dış görünüş şöyle önemsizdir böyle değersizdir diye işte bu insanaların hepsi yalancı hepsi sahtekar hepsi alcak.

düşündünüz mü ilk aşık olduğunuz insan şişman kısa boylu ve kara tenli bir insanmıydı? yoksak gayet atlettik iyi görünüşlü vede bakımlı bir insanmıydı?

ne beni kandırabilirsiniz ne de kendinizi bu gerçeği kabul edelim artık çirkin birine aşık olamazsın olmayacaksında sadece aşık olduğunu sanarsın. geçen gün iki sevgili gördüm dersten cıktıktan sonra otobüste erkek çirkin mi çirkin kız desen en az erkek kadar çirkin ve hallerinden birbirlerine aşık olduklarını sanırsınız . halbu ki yalan dolan . elde edebildikleri bu hiç onları seven olmamış onlarda karşısındakinin onun sevdiğine inanmış . şimdi cok güzel bir erkek olsaydı o kız inanmazdı o erkeğin onu sevebileceğini çünkü çirkin.

anladım ki çirkin birini çirkin biri güzel birini güzel biri sevebilir.
günaydınlar olsun efendim. ama tespit fevkalade doğrudur ta ki işin içine para kariyer ve zeka gibi faktörlerin girmesine varıncaya kadar bu da ne demek ergenlik dönemi sonrası arayışlar değişebilmektedir bu nedir peki, modern insan arayışlarıdır efendim. önermede bahsi geçen çirkin çift (az votka en nihayetinde) ne yapmaya çalışıyor bende anlamadım.
oldukça normal bir davranıştır, alçaklık olarak adlandırılamaz. Nitekim güzelliğe aşık olamayan bir insanın elinde aşık olması için 3 tercih kalır: kültür, para ve vücut güzelliği

bu üç seçeneğe göre aşık olmak bana daha alçakça geliyor.
(bkz: ayrıca bu yazarlarında alçaklığı) .
aşık olunan kişinin göze güzel gelmesidir esas olan.

arkadaşımın anlata anlata bitiremediği, yakışıklılık sınırlarını aştığını vs iddia ettiği sevgilisi için diyebileceğim tek şey; bi boka benzemiyor.

(bkz: güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa)
(bkz: sahtekarlık diz boyu) .
yalan. aşık olduktan sonra güzelleşiyor hepsi.
yalan. aşk hep güzele yakıştırılıyor. kimse çirkine aşık olmuyor.
ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
sevmek için güzele mi bakmalı?
çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?

victor hügo nun şiirinde geçen dizeleri insanın kendine sorması gerekir. bu genelleme doğru mu? hep güzel mi sevdiniz? hep güzel sevdiyseniz alçak mı oldunuz? bu arada siz güzel misiniz ve güzelseniz hep bu alçak insanlar size aşık mı oldular?*
(bkz: bazarov un paradoksal aşkı)
güzellik aşık olunası bir şeydir. buna karşı koymak kendini yıpratmak belki de çevrene duvarlar örmektir..

aşık olunan zat güzelliği kadar iyi niyetli, iyi huylu bir ise sevilmeyi de hak ediyor demektir. aşık olan kişi biraz çaba gösterirde aşkı sevgiye dönüştürebilirse hayat boyu değmeyin keyfine.
aşık olunan kişiyi dunyanın en güzeli gibi görme yalanından daha dürüstçedir.
kimsenin inanmamasıyla sonuçlanır genelde. tipi umrunuzda değildir ama kimseye anlatamazsınız.
öncelikle;

(bkz: davul bile dengi dengine çalar)
(bkz: acı gerçekler)

bu, hayatın işleyişinden sadece küçük bir kesittir.

çok güzel olanından isteniyorsa, bazı artıların olması lazım. bu tip olur, yetenek olur, karizma olur, para olur, mevki olur.. ama illa ki bir şeyler olmak zorunda. insanlar da, birinden yoksa diğeriyle dengeleme yolunu seçiyor doğal olarak. öküz gibi herifin yanındaki dünya güzeli kız misali.. tip yok, kültür yok, konuşmayı bile bilmez ama mercedes var, bitti.