bugün

fakir veya çirkin oldukları için.
insan olmadıkları için. insan olan böyle bir şey yapmaz.
fakirler ve çirkinler kendilerini değersiz gördükleri için. sen kendine değer vermiyorsan insanlar neden sana değer versin?

istediğiniz kadar fakir ve çirkin olun. kendinizi ezdirmemek sizin elinizde. en ufak zayıf tarafınızı görürlerse, s*kmekten beter ederler afedersin.
aslında fakir ve çirkinlerin geneli kendilerini toplumdan soyutladıkları için veya asosyal oldukları için çoğu şeyden mahrum kalırlar. bazı seylerden eksik kaldıkları için eksiklikleri topumun dikkatini çeker ve bunlar yüzlerine vurulduğunda ezilmiş olurlar.
yani niye bu mağrurlanmak acaba herkesin gül benzi solmayacak mı acaba? çirkin nedir ayrıca, kimdir çirkin, kimi çirkin diye niteler insan? bir insanı nasıl göründüğüyle, ne kadar parası olduğuyla yargılamayan insanların dışında kalanlardır asıl çirkinler. insanlar kendini bilebilseydi zaten dünyada bu tür bi kavram da olmazdı hoş. neyse parası batsın.
Tek ve kısa bi açıklaması kendisini mutlu etmek için psikolojik olarak
güçsüz gördüklerini ezerler. mesela sen çok zengin ve güçlüsün ama efendi, nazik , kibar ve mütevazı ol fakir biri seni ezebilir. çünkü fakir denilen o kişi duygu ego bakımından zengin olandan kendini güçlü sandığı an ezer.

genel manada fakirse biri çirkinse tamam iter kakarlar. sosyal medya da denk geliyorum. zengine ooo hayırlı olsun fakire nerden buldun. çirkin sen video çekme gibisinden ya da evi kötü diye eşyası kötü diye sanki bir suçlu gibi saçma salak yorum yapıyorlar. fakirleri, çirkinleri ezen kalbi fakir ve çirkin insanlardır.
Ne boktan ortamlarda ömür geçiriyorsunuz anlamıyorum ki.

Bu tipleri kovun hayatınızdan olsun bitsin. Neyin tribi bu mk?
insan olamayanlar neden fakirleri ve çirkinleri ezer biçiminde sorulması gereken soru. insan olan böyle bir şey yapmaz çünkü.
Kendinin asla o durumlarda olmayacağını düşünür ve onun vermiş olduğu kibirle herkesi hor görmeye ve ezmeye çalışır serefsizler.
Benim lisede bir hocam vardı aydın hoca. Yuvarlak suratlı esmer tenli dikdörtgen gözlüklü bir adamdı. ilk gördüğümde lan bu köylü herif mi geldi şimdi de demiştim. Halbuki üzerinde takım elbisesi düzgün bağlanmış kravatı da vardı. Hiç ciddiye almadım ilk geldiğinde. Ama sonra bir konuşmaya başladı arkadaşlar, bir konuşmaya başladı... aman allahım!

O kadar akıcı ve güzel bir türkçeyle konuşuyor, birde zeki ve akılcı konuşuyor ki şaştım kaldım. Hepimizle ayrı ayrı ilgilenip şakalaşıyor, hayata dair anekdotlar veriyordu. Dersin sonunda o ciddiye alamadığım insan gözümde dağ kadar büyümüştü. Tek benim değil tüm sınıfın ve okulun kalbine oturmuştu bu öğretmen.

Hatta sonunda müdüriyetin baskısı sonucu istifa ettirilmeye çalışılırken bütün okul bahçede toplanıp protesto etmiştik. Mükemmel bir insandı.

Günün birinde de bize demişti ki:
"Arkadaşlar çirkinim diye üzülmeyin, herşey ağzımızın laf yapmasına bağlı."

Saygılar hocam.
Bir insan başkasını fakir ya da çirkin diye eziyorsa, asıl o insan fakir ve çirkindir. insaniyet fakiri ve ruh çirkini.

Normalde fakirlik ve çirkinlik, kötü, ayıplanacak bir olay değil.

Anormal insan yapar böyle şeyleri.
Mantıklı bir soru. Kimi insanlar yükselmek için başkalarının omuzuna basma ihtiyacı duyarlar. Bu nedenledir ki kendi egolarını tatmin etmek için başkalarını ezer, dışlar, hor görür ve çiğnerler. Zira bunun temel kaynağı da doğa durumudur. Doğada da çirkinler ve zayıflar eş ve dost bulamaz.
güncel Önemli Başlıklar