bugün

iyice arap saçı Misali bir yönetimi var arkadaşlar.

Sürekli sekreter konumundaki müsteşarlar ve meşruti monarşi içinde çoğunlukçu demokrasidir. Lordlar kamarası vardır bir de avam kamarası vardır. Lordlar kamarası semboliktir. Asillerden secilir. Sadece Başbakan'a taç giydirir. avam kamarası ise yürütme yapar asıl iş ondadır. Kabine sistemleri mevcuttur. Tam bir çorba valla. Hocam bize neler soruyorsun.
(bkz: kraliyet)
Kontrollu demokrasi ile yönetiliyorlar. Dünyada ki en kaliteli meşruti demokrasidir. Yazılı bir anayasası yoktur. Bireysel özgürlük ve ananeler birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Temeli magna carta dır. Amerikan bağımsızlık bildirgesi de magna cartanın revize edilmiş halidir.
O bu değilde dünyanın en iyi yönetim biçimi.
dallı budaklıdır. başbakan var parlamento var kraliçe var prensler falan var habire evleniyorlar bir atraksiyonlar içerisindeler falan. diğer ülkeleri bir şekilde bağlamışlar kendilerine birleşik krallık diyollar. yönetim şekli ne olursa olsun ingilizler sinsinin, çiyanın önde gidenidir arkadaş bunu bilirim bunu söylerim..
birbirine bir masa mesafesi kadar yakın oturan insanlar var parlementoda. bizdeki gibi şaşaalı meclis salonları yok. bildiğin göt göte sincan dolmuşunda gibi oturuyorlar. ayrıca konuştukları kürsüler sanırım beş yüz yıllık falan. boya vernik kalmamış ama hala aynı. değiştirmemişler.

kraliyeti sembolize eden bir de asa var masanın ucunda. ismini yanlış söylemiş olabilirim. çok da önemli değil.

görsel

göt göte değmeli demokrasisi.
(bkz: Masonluk)
Burada atıp tutanların hiçbirinin bilmediği yönetim şekli.

1- majeste
2- lordlar kamarası
3- avam kamarası

Bunlardan bizdeki meclise benzeyen avam kamarası'dır. Hükümeti kurma yetkisini majesteleri avam kamarası'ndan birine verir. Bu birinin bırakın en çok mebusu olan parti başkanını, parti başkanı olması bile gerekmez.

Bu kişi gidip hükümet kurmak için girişimlerde bulunur. Bunda majestelerinin bürokratlarına büyük iş düşer. Onlarla birlikte kurduğu bakanlar kurulunu avam kamarası'nın onayına sunar. Geçerse ne âlâ ki geçmeyecek kurulu zaten avam kamarası'nın önüne çıkartmazlar.

Yasama yetkisi de avam kamarası'ndadır ama burada, majeste tarafından seçilen veya koltuklarını miras alan kimselerden oluşan lordlar kamarası devreye girer. Yasalar iki kamaranın arasında gidip gelerek son şekillerini alırlar ve majestenin onayına giderler. Majestenin sonsuz veto yetkisi vardır. Yani meselâ iki kamara anlaşıp monarşiye son veren yasayı çıkarttılar diye monarşi yasal olarak kalkmış olmaz. Silahlı kuvvetler, yargı ve bürokrasi tümüyle majesteye bağlıdır.

Meselâ birleşik krallık pasaportlarında bile devletin değil, majestenin izni vardır. Majeste kafasına göre savaş ilân edebilir. Falan filan.

Burada avam kamarası'nın seçim sistemine de değineyim: bizdeki gibi d'hont değil, first past the post denen dar alanlı seçim sistemi vardır.

Ha biz ömrümüzde kraliçe'nin her boka burnunu sokmamasına alışığız ama bu durum majestenin yetkilerinin kısıtlı olmasından değil, tebaasına hoş görünme isteğinden.

Örneğin eğer ekstrem bir durum olmazsa birleşik krallık, 30 Mart'ta AB'den ayrılacak ya. Kraliçe 29 Mart'ta tek sözüyle bunu durdurabilir.
Demokrasi ile süslenmiş monarşi.
Yönetim şeklini belirleyen yazılı kanunlar değil yazılı olmayan kanunlar. Demokrasi dediğin benimsediğin zaman var olan bir anlayış bir yerde yazdığı için demokrasi olmuyor. Hele bizim gibi fiili duruma yasaları uydurmak gerekir gibi formülleri orada denemeye kalkarsanız en önce halk sokağa dökülür monarşi bile olsalar.

Yani her devlet halkının hak arayabilme kapasitesi ölçüsünde monarşi ile yönetiliyor. Kâğıt üstünde yazanın hükmü yok.