bugün

ingilizce'nin tabiri caizse sı.tığı andır.

Üç travesti cadi, üç Swatch saatin dügmesine bakiyorlar. Hangi travesti cadi, hangi Swatch saatin, hangi dügmesine bakiyor?

ingilizce tercümesi: *

"Three switched witches watch three Swatch watch's switches. Which switched witch watch which Swatch watch's which switch?"

alıntıdır
pangram tumcelerde yasanan bir durumdur.

the quick brown fox jumps over the lazy dog
hizli kahverengi tilki tembel kopegin ustunden atlar

dogrusu;
pijamalı hasta, yağız şoföre çabucak güvendi olmalidir.
(bkz: the end)
(bkz: fatih terim)
(bkz: hey gerry what s going on)
dünya üzerinde ciddi bir anlaşma probleminin ortaya çıkacağı andır.
(bkz: çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız) ifadesinin tercüme edilmeye çalışıldığı andır.
bu örnek günlük hayatta bitişik kullanır ancak yazar, dilbilgisi ve sözlük formatına saygı duymaktadır *
(bkz: beden dilinin başladığı an)
vardır efendim böyle anlar. dünyanın en yaygın dili türkçe karşısında aciz kalmaktadır bazen. buyrun:

1)

"bir türkçe kelime 17 ingiliz kelimesine bedeldir."

- afyonkarahisarlılaştıramadıklarımızdanmısınız ?

ingilizce tercümesi:

-are you one of those people whom we unsuccessfully tried to make
resemble the citizens of afyonkarahisar?

2) yeni baslayanlar için tercüme cümlesi :

üç cadı üç swatch saate bakıyorlar. hangi cadı hangi swatch saate
bakıyor?

ingilizce tercümesi:

-three witches watch three swatch watches. which witch watch which
swatch watch?

3) simdi ileri derece tercüme cümlesi :

üç cadı üç swatch saatin butonuna bakıyorlar.hangi cadı hangi
swatch saatin butonuna bakıyor?

ingilizce tercumesi:

-three witches watch three swatch watch's switches.which
switched witch watch which swatch watch's switch?
ingilizce'nin bittiği an yoktur. zira istisna denir, şu dilden geçmiştir denir, durum rahatlıkla kullanılır.
(bkz: ingilizce'de kurallardan çok istisnaların olması sorunsalı)
table' a tabela dediğiniz andır.
-hav ar yu?
-ne var yu?!
*
(bkz: use it or loose it)
çincenin başladığı andır.
her dil bi yerde dil dolaşımına sebebiyet verebilir:

ingilizce de:
"Three switched witches watch three Swatch watch's switches. Which switched witch watch which Swatch watch's which switch?" ' de oldugu gibi

almanca da:
fischer fritz fisch frische fische, frische fische fischt fischer fritz.

diğer dillerde de eminim örnekleri vardır mesela birisi de fransızca örneğini yazsın, bu konu zenginleşsin, sünsün gitsin.
vatanınıza, türkiye'ye gelirken uçağınızın ilk VOR sinyalini aldığı andır.
ingilizcenin türkçeyle karşılaştırıldığın da "bazen" ortaya çıkan komik durumlardır.

http://www.facebook.com/h...23931&id=294863841974

edit: imla
(bkz: the can me but the see can me war)
türkiye'nin %100 oranda ingilizce öğrendiği andır.
(bkz: kınayf)
edit: 300. yazım mış hadi hayırlısı.*
Böyle giderse hiçbir andır.
bir turistin sizden yardım istediği andır. dilim tutulur konuşamam.
"i run each teen me a wet each team i run each make is tea your sun each"

var mı ötesi?
(bkz: chicken translation)
t: turist
a: atesi olan vami
i: ibne arkadaş

a: (turistin yanlışlıkla ayağına basar)
t: auuuvv
a: pardon abla
t: what
i: türk deil hayvan
a: im so sory
t: crushed my foot (yada benzer bişey )
a: lan özür diledik işte ne diyelim lan yardım et
i: nice to meet you de olm
a: nice to meet you
t: what ?
a: ne dedim lan ben
i: tanıştığımıza memnun oldum dedin hahahahah
a: fuck you lan ibne (arkadaşa)
t: are you stupid

der ve uzaklaşır.