bugün

lost in translation asgari seviyede tutulduğu gibi, sanatlı anlatımlarıyla edebi değer kazanan, gönüllere taht kurmuş çevirilerdir.

(bkz: wheel of fortune) - (bkz: çarkıfelek)
en şıkı olmasa bile en meşhuru için;

chicken translate - tavuk çevirme
the ugly truth-kadın aklı erkek aklı.
the fermat's room-kapan
brokeback mountain- ibne kovboylar *
(bkz: son of a bitch)
can yücel'in bütün çeviri şiirleri, neticede adam çevirmiyor tekrar yazıyor.
şair: Wystan Hugh AUDEN
şiir: O Tell Me the Truth About Love
Some say that love's a little boy,
And some say it's a bird,
Some say it makes the world go round,
And some say that's absurd,
And when I asked the man next door,
Who looked as if he knew,
His wife got very cross indeed,
And said it wouldn't do.
çeviren: can yücel
şiir: Alla'sen Söyle Nedir Aşkın Aslı Astarı!
Kimine göre ufak bir çocuktur aşk,
Kimine göre bir kuş,
Kimi der, onun üstünde durur dünya,
Kimi der, kalp kuruş;
Ama komşuya sordum, nedense yüzüme
Mânalı mânalı baktı,
Karısı bir kızdı bir kızdı, sormayın,
Aşkedecekti tokadı.
harry potter serisinde sıkça görülür.
misal, the mirror of erised. kişinin istediklerine sahip olduğunu gösteren ayna.
erised'i biraz kurcalarsak... desire'ın ters hali!
peki, sevin okyay ve kutlukhan kutlu'nun çevirisinde ne olmuş bu: kelid aynası. kelid'i ters çevir anam. dilek! bu da oldukça şık ve başarılı bir çeviridir.
en gözde çeviri; are you sex? are you hot demek ister ama tarzan ingilizcesi o kadardır.
(bkz: #9070354)

His wife got very cross indeed,
And said it wouldn't do.

Karısı bir kızdı bir kızdı, sormayın,
Aşkedecekti tokadı.

Oha, tekrar yazar, yeteneklidir, eşsizdir Can Yücel ama yanlış çevirmiş lan. Son satırda "işe yaramaz canım, boşuna hiiç uğraşma dedi" gibi bir anlam var. Yani kapı kilitlidir mesela, yanındakine dersin ki, kapıyı açmak lazım, yanındaki de der ki, "anahtar yok, çekiç var", sen de tamam o işe yarar gibilerinden "that would do" dersin. Can Yücel'i eleştirmek bana düşmez ama yanlış çevirmiş. Yeniden yazmak da değil, bariz yanlış. Anlamı farklılaştırmış.
en babası can yücel'in Shakespeare'in Hamlet adlı eserinde o çok ünlü to be or not to be'yi bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersinolarak çevirmesidir.
the shawshank redemption : esaretin bedeli. (!)
ingilizce den türkçe ye yapılan şık çevirilerdir. şiir çevirileri gibi.

you leave me wanting nothing more
than wanting more of you..

şunu bir arkadaş çevirebilirse çok şık olacak.