bugün

bir türkiye gerçeği. üç kuruş maaşla it gibi çalışılacak boktan bir iş için ingilizce şartı aranır. bilmiyorsanız iş mülakatında isminizin üstü anında çizilir. kendi ülkenizde aç kalırsınız. fakat koskoca cumhurbaşkanlığı makamı için bu şart aranmaz. bir de üstüne 80.000 lira maaş alırsınız. işte türkiye budur.
ingilizce bilmek anayasal bir zorunluluk değil.
Herşeyi geçtim, 2020 yılında kendisine saygısı olan bir insan vasıfsız işçi olsa bile en azından derdini anlatacak kadar ingilizce bilmelidir.
a tamam anayasal zorunluluk değilse sıkıntı yok, o zaman dans. (üniversite eğitimi anayasal zorunluluk da ne oldu?)

görsel

not: en alttaki cümlede "ingilizce dünyadaki geçer dil, bu nedenle güçlü bir ülkenin liderinin bilmesi akla uygun" yazıyor. tayyip bey gibi dil özürlü şahıslar için çevirmiş olayım.
insan olmadan olanını gördük.
Eski videolarına göz atıyorum bazen, duyduğunu anlıyor gibi bir hali var basit cümlelerde. Acaba o da mı köreldi ki?