bugün

mizahların belki de en iyisidir. zeka dolu, absürdlüğe, ironiye ve alaya dayalı, en normal bir durumun dahi en komik şekilde anlatıldığı bir anlayıştır. douglas adams, benny hill ve monty python serisi örnek gösterilebilir.. shaun of the dead de olur elbet..
(bkz: emret bakanım)
(bkz: mr bean)
soğuk içiniz.. müseccel marka espriler..
(bkz: snatch)
en kötüsü için:
(bkz: fransız mizahı)
oldukça kalitelidir ingiliz mizahı. basitlikten uzaktır, anlayabilmek için mutlaka üzerinde düşünmek gereklidir. ne snatch ne coupling ( tabi bu ikisi çok iyidir) lock stock smoking two barrels'tır.
(bkz: vodvil)
(bkz: guy ritchie)
hafiftir. derinlikleri yoktur. ingiliz sigligi kokar buram buram. gerci ingiliz'lerin ruhu da sigdir ve oradan ancak bu kadar cikar, o da baska mesele ya...
ironiyle dolu akıl dolu mizahtır. yalnız şebeklik içermediğinden türkiye ye geldiklerinde katılır bunlar.
ingilizler yapınca kült mizah, biz yapınca jakoben.
Tanım:Guy ritchie filmlerinde sıkça rastlanılan mizah.
genelde amerikan mizahından farklı olarak duraksamalarla ve kelime oyunlarıyla yapılan mizahtır. karşılıklı diyaloglarda yanlış anlaşılmaya sebep olan kelime seçilip karşı tarafça tekrar edilir ve gülünür. en efsane örnekleri için;
(bkz: coupling)
(bkz: it crowd)
(bkz: doctor who)
(bkz: edgar wright)
(bkz: simon pegg)
(bkz: guy ritchie)
(bkz: life of brian)
ben, haddim olmayarak çok kısa fikrimi beyan etmek istiyorum yüksek müsaadelerinizle;

ingiliz mizahında gülünebilecek bir şeyler yakalayabilmek, çölde pırıl pırıl bir gölet bulabilmek kadar zordur efendim.
eski örneklerinden birisi de charles dickens"a aittir. söylenenin tersini kast etmek, gerçekte komik olmayan yerilecek bir durum üzerinden ironi ve alay ayırt edici özelliklerindendir.
inglizler çok iyi kara mizah yapıyor. bunun için after life dizisini izlemenizi tavsiye ederim çok güzel bir dizidir pişman olmazsınız.
iskoç babanın dördüz çocuğu olmuş eheeheehe tarzında fıkralar üretirler.

hoş, iskoçlar için bizim karadenizli, irlandalılar için de bizim kürtler için ürettiğimiz fıkralara benzer espriler yaparlar.
aynı zamanda da slav veya hint kökenliler için de bizde adanalılar için yapılan esprilere benzer yaklaşımda mizah anlayışları vardır.

havaları gibi esprileri ve mizah anlayışları da bize soğuk gelebilir ama anlamanız için (gülmek) belli bir kültür birikimi gerekir .
biraz kültürlerini bilmediğiniz ve toplum yapılarını anlamadığınız zaman yapılan mizah-espriye gülmeniz 2-3 dakika sonra olur.
hele ki orta tabaka (metodist olmayanlar) avam kamarasından bir tık üst, lordlar kamarasından bir tık alt kesim insanları (avam kamarası gibi seçilerek değil, lordlar kamarası-bakanlıkların başbakanın atama ile asalet liyakat esasında görevlendirilme-idare taraftarı olan muhafazakar kesim) ab ayrılığı euro karşıtlığı (kendi para birimleri pound) söylemleri ve yaptıkları espri mizaha tebessüm bile edemezsiniz ki bize göre tam bir kara mizah.

ingiliz mizahının seviyesi-kalitesi "efendinin kölesine yaptığı espri" olarak yorumlasak değerlendirsek haksızlık olmaz.
kızlar yatmış, biraz entellektüelleşelim.

ingiliz mizahının bölgesi diz kapağı ve göbek arası dışında cereyan eder.
amerikan kültürü, küreselleşme, iletişim çağı, kültürler arası geçişler (popüler kültür diyelim, geçelim) karşısında en korunaklı olan ingiliz kültürü-edebiyatı olmuştur.

çok uluslu emperyal bir güç-toplum kendini her türlü dış etkilere karşı yozlaşmadan steril tutmuş olması takdir edilesi bir durumdur.
adeta milletler cemiyeti olan toplum yapısı toplumda konuşulan dil ve eğitimde amerika kanada avustralya avrupa çin afrika gibi diğer ülkelerde ve kıtalarda konuşulan ingilizce'den eğitimden daha kalitelidir.

yemek edebiyat müzik trafik yasalar idare olarak dünya'da ayrı bir kategoride yer alır.
Bir ingiliz, kraliçeye "Geri zekalı" diye hakaret eder. Polisler onu gözaltına alır. Meclise gelince milletvekilleri bunu eleştirir. Başbakan Churchill, onlara espri ile "O hakaret ettiği için değil, bir devlet sırrını açığa vurduğu için gözaltına alındı" der.
Tanışıklığım aşağıdaki diziyle oldu;

(bkz: Yes Minister)