bugün

genellikle başka milletleri küçümsemek üzerine kurulmuş atasözleridir.
(bkz: iskoçlarla dans ederken ayaklarına basmalarına izin vermelisin çünkü onlar dans etmeyi bilmezler)
(bkz: still waters run deep)
don't teach your grandma how to suck eggs
give a dog bad name and hang him.
Too many cocks spoil the broth

Nerde çokluk orda bokluk
Bir dostunuz yemiş bahçesini geziyorsa dalgın görünmeniz en büyük nezakettir.
Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat diyoruz.
içlerinde birebir çevirilince değil de anlam olarak Türkçe'deki atasözlerini birebir karşılayanları vardır ki pek bir severim. Örneğin;
The grass is always greener on the other side of the fence: komşunun tavuğu komşuya kaz görünür
Pot calling kettle black: tencere dibin kara seninki benden kara
early bird catches the worm.
"ati alan manchester'i gecti."
"düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer"
erken öten kuşu chelsea-ker.
''you can't teach a new trick to an old dog''
" the bald dies happens sırma haired, the blind dies happens badem eyesed "

ingiltere kralıyet şovalyesi iv. thiery henry
bir zamanlar londra ticaret odasının en görünür yerinde şu mealde bir yazı levhası asılıydı.gerçi ingilizler şimdilerde, bazı türklerin kolay para kazanma hırsı yüzünden atalarının bu sözünü pek dinlemiyorlar ama siz yinede buyrun;
(bkz: türklerle alışveriş et yanılmazsın!)*
"when things dont go right turn light"
(bkz: in every job there is a no)
"dancing and touching with each other"
''koyunun olmadığı yerde keçiye sir alex ferguson derler''
if word is silver,slient is golden..
If the cap fits, wear it
Early bird gets the worm.
Müşteri her zaman haklıdır.
(The customer is always right)
What can't be cured must be endured.
Körler ülkesinde tek gözlü adam kraldır.
(In the country of the blind, the one-eyed man is king)
Once burnt twice shy.
Roma'daysan, Romalılar gibi davran.
(When in Rome do as the Romans do)
Yaşlı köpeğe yeni numara öğretemezsin.
(You cannot teach an old dog new tricks)
Kalem kılıçtan keskindir.
(Words cut more than swords)
Her kuş kendi türüyle uçar.
(Birds of a feather flocks together)
Cut your coat according to your cloth.
Don't count your chickens before they are hatched (kuluçkadan çıkmamış tavukları sayma)
Don't burn your brigdes behind you. ardındaki köprüleri asla yakma
Too many cocks spoil the broth.
Kör ata ha göz kırpmışsın, ha başını sallamışsın
insan,kuyusu kurumadıkça suyunu özlemez.
Kedilerin dokuz canı vardır, üçü oyun için, üçü çiftleşmek için ve üçü de yerleşmek için.
Sağır bir koca ile kör bir karı her zaman mutlu bir çifttir.
Cahiller, okumuşların cevaplayamayacağı soruları sorarlar.
Ucuz şey alabilecek kadar zengin değilim.
Mutlu doğmak, zengin doğmaktan iyidir.
Cesurlar bir kere ölür, korkaklar bin kere.
Cüret başarının başlangıcıdır.
Kadınlar gülebildikleri zaman gülerler, istedikleri zaman ağlarlar.
Kusurlarını yüzüne söyledikleri için düşmanlarını sev.
Düşünmeden konuşmak, nişan almadan ateş etmeye benzer.Şöhret kabiliyetin gölgesidir.
Büyük seller küçük kaynaklardan meydana gelir.
Sırça köşkte oturan, taş atmaktan çekinmelidir.
Cahil kral taç giydirilmiş eşektir.
Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
(bkz: let s go dutch)
Easy Come Easy go.
bunları beş çayında konuşalım majesteleri.
Hareket, kelimelerden daha sesli konuşur.