bugün
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- fenerbahçe10
- konstantinos tzolakis8
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur16
- erdoğan'dan sonraki başkan15
- ismail kartal13
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı55
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- yazarların en rum özelliği20
- cengiz ünder'in bıyığı8
- uludağ sözlük discord grubu8
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi8
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- sexting haram mıdır17
- anın görüntüsü18
- beni seviyor musunuz8
- annem baban uğur dündar dedi8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- altıncı filoya karşı namaz kılmak10
- manyak olmaya karar verdim9
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar9
- ebbırı top gibi sektirme yarışması19
- sokakta kadın döven araplar12
- sözlükteki fosiller24
- netflix'in pkk lıyı başrol yaptığı dizi11
- 56 yıldır hiçbir kadınla iletişim kurmayan adam12
- arda güler14
- nervio'nun kedileri sokağa salmak10
- ekonomi kötü diye güzellikleri yok saymak11
- artık kızlara bakmıyoruz kampanyası25
- kitaplarda geçen can alıcı cümleler8
- mastır çeşitleri8
- 17 nisan 2024 manchester city real madrid maçı11
- icardi1905 silik olsun kampanyası9
- fatih ürek ile elti gelin görümce13
- fındıklı belediyesinin banyosu11
- selefi11
- mühendislerin memur olmayı düşünmemesi24
- başıboş köpek sorunu34
- evleneceği adama evi üzerime yapalım diyen kız8
- yeşil gözlü erkek22
levent bulut'un bugün köşesinde gündeme getirdiği durum.
Yazı şöyle:
ahmet hakan köşesinde 'muharrem ince çileden çıktı' ara başlığıyla ince'nin şu sözlerine yer verdi:
"iftiraya uğrayan benim, iftiraya uğramama neden olan kişi rahmi turan. genel başkan iftiraya uğrayana değil de iftiraya kaynaklık eden kişiye 'üzülme' diye haber gönderiyor. işte asıl buna üzüldüm. hem de çok üzüldüm. genel başkan bana 'biz muharrem bey'i biliriz. onun saray kapısına gideceğine ihtimal bile vermeyiz. söyleyin ona üzülmesin' diye haber göndermiyor. ama rahmi turan'a üzülmesin diye haber yolluyor. ben buna üzülmeyeyim de ne yapayım?"
*
iyi de insan hiç mi kendi yaptığı işlere bakmaz?!
bakın ben hatırlatayım: 24 haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, herkes konuşurken kameralar önüne çıkmayan, nerede ne yaptığı belirsiz olan kimdi?
ince değil miydi?
seçimi kazansın diye canını dişine takıp çalışanlar ve oy veren herkes nerede olduğunu merak edip bir açıklama beklerken, kameralar karşısına geçmek yerine; "adam kazandı" mesajı atarak seçmenini üzmedi mi?
*
attığı mesajı haber olunca "bu dostça bir mesajdı. neden haber yaptın." diyerek kendisine gelen eleştirilere karşı ismail küçükkaya'yı hedef göstermedi mi? küçükkaya, sosyal medya üzerinden yapılan hakarete varan eleştirilere muhatap olurken, ince'nin vicdanı sızlamış, küçükkaya'dan özür dilemiş midir acaba?
*
hataları bir değil ki...
devam edelim...
bu olayların akabinde özrü kabahatinden büyük derler ya, sanki güvenilmez insanlarmış gibi "gazetecilerle dost olurken dikkatli olmak lâzım." diyerek, bu mesleğe gönül verenleri kırıp üzmedi mi?
*
bütün bu hatalara rağmen kılıçdaroğlu ne yaptı? "muharrem bey cumhurbaşkanlığı adaylığında yorucu bir çalışma gerçekleştirdi. zaman zaman eşi de bu yorucu çalışmaya katıldı." şeklinde açıkladığı yemeğe davete etti.
*
fakat ne oldu? seçim gecesi "adam kazandı" mesajını haber yapan küçükkaya'yı "ama o mesaj dostaneydi" sözleriyle eleştiren ince, aile ortamında yapılan bir yemeğin ardından çıkıp, "kılıçdaroğlu'ndan bana teklif gelmedi ama benden ona bir teklif gitti. yarış içinde olmayacağımı söyledim. kendisine onursal başkanlık teklif ettim. ben imza toplamayacağım, ama hayır derse örgüt kendisi çözecektir bu işi." diye açıklama yaptı.
*
peki soralım şimdi: bu açıklaması ayıp değil miydi?
kılıçdaroğlu, aday göstermeyip meral akşener'i destekleyeceğiz deseydi ve chp'nin desteği olmasaydı ince milyonlarca oyu alabilir miydi?
bağımsız aday olsaydı kaç oy alabilirdi?
bütün bunlara rağmen teşekkürü, "onursal başkan ol. hayır dersen örgüt bunu çözer." diye tehdit oldu.
*
şimdi de çıkmış yeni dostu ahmet hakan üzerinden kılıçdaroğlu'na eleştirisini sürdürüyor ve "üzülme" desin diye bekliyor...vallahi pes!..
ateş pahası
bir gün kanunî sultan süleyman maiyetiyle ava çıkar. aniden başlayan şiddetli yağmur, kanuni ve adamlarını karşılarına çıkan ilk eve sığınmak zorunda bırakır.
ev sahibinin yaktığı ateşin karşısında elbiselerini kurutup ısınan padişah, yanındakilere dönerek, "şu ateş bin altın eder." der.
yağmurun dinmemesi üzerine padişah ve maiyetindekiler, geceyi de bu evde geçirirler.
*
ev sahibi konuklarının önemli ve zengin şahıslar olduklarını anlar.
sabah olunca borcunu soran sultana ise "bin bir altın." cevabını verir.
bu cevabın şaşkınlıkla karşılanması üzerine ise gecelik konaklamanın bir altın ama ateşe bin altın değeri kendilerinin biçtiğini söyler.
kanuni adamı haklı bulur ve parayı verir.
*
işte "ateş pahası" deyimi, bu hâdise üzerine doğmuş. ederinden fazla çok pahalı şeyler için bugün de yaygın şekilde kullanılıyor.
geçen gün pazara gittiğimde hangi ürüne baksam söylediğim hep bu deyim olmuştu. sayın hükümetimiz "ekonomi çok iyi." diyor da, iyiyse bu fiyatlar neden ateş pahası?.. izah etseler de anlasak.
kaynak: https://www.gunboyugazete...iledi-mi-acaba-3418yy.htm
Yazı şöyle:
ahmet hakan köşesinde 'muharrem ince çileden çıktı' ara başlığıyla ince'nin şu sözlerine yer verdi:
"iftiraya uğrayan benim, iftiraya uğramama neden olan kişi rahmi turan. genel başkan iftiraya uğrayana değil de iftiraya kaynaklık eden kişiye 'üzülme' diye haber gönderiyor. işte asıl buna üzüldüm. hem de çok üzüldüm. genel başkan bana 'biz muharrem bey'i biliriz. onun saray kapısına gideceğine ihtimal bile vermeyiz. söyleyin ona üzülmesin' diye haber göndermiyor. ama rahmi turan'a üzülmesin diye haber yolluyor. ben buna üzülmeyeyim de ne yapayım?"
*
iyi de insan hiç mi kendi yaptığı işlere bakmaz?!
bakın ben hatırlatayım: 24 haziran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, herkes konuşurken kameralar önüne çıkmayan, nerede ne yaptığı belirsiz olan kimdi?
ince değil miydi?
seçimi kazansın diye canını dişine takıp çalışanlar ve oy veren herkes nerede olduğunu merak edip bir açıklama beklerken, kameralar karşısına geçmek yerine; "adam kazandı" mesajı atarak seçmenini üzmedi mi?
*
attığı mesajı haber olunca "bu dostça bir mesajdı. neden haber yaptın." diyerek kendisine gelen eleştirilere karşı ismail küçükkaya'yı hedef göstermedi mi? küçükkaya, sosyal medya üzerinden yapılan hakarete varan eleştirilere muhatap olurken, ince'nin vicdanı sızlamış, küçükkaya'dan özür dilemiş midir acaba?
*
hataları bir değil ki...
devam edelim...
bu olayların akabinde özrü kabahatinden büyük derler ya, sanki güvenilmez insanlarmış gibi "gazetecilerle dost olurken dikkatli olmak lâzım." diyerek, bu mesleğe gönül verenleri kırıp üzmedi mi?
*
bütün bu hatalara rağmen kılıçdaroğlu ne yaptı? "muharrem bey cumhurbaşkanlığı adaylığında yorucu bir çalışma gerçekleştirdi. zaman zaman eşi de bu yorucu çalışmaya katıldı." şeklinde açıkladığı yemeğe davete etti.
*
fakat ne oldu? seçim gecesi "adam kazandı" mesajını haber yapan küçükkaya'yı "ama o mesaj dostaneydi" sözleriyle eleştiren ince, aile ortamında yapılan bir yemeğin ardından çıkıp, "kılıçdaroğlu'ndan bana teklif gelmedi ama benden ona bir teklif gitti. yarış içinde olmayacağımı söyledim. kendisine onursal başkanlık teklif ettim. ben imza toplamayacağım, ama hayır derse örgüt kendisi çözecektir bu işi." diye açıklama yaptı.
*
peki soralım şimdi: bu açıklaması ayıp değil miydi?
kılıçdaroğlu, aday göstermeyip meral akşener'i destekleyeceğiz deseydi ve chp'nin desteği olmasaydı ince milyonlarca oyu alabilir miydi?
bağımsız aday olsaydı kaç oy alabilirdi?
bütün bunlara rağmen teşekkürü, "onursal başkan ol. hayır dersen örgüt bunu çözer." diye tehdit oldu.
*
şimdi de çıkmış yeni dostu ahmet hakan üzerinden kılıçdaroğlu'na eleştirisini sürdürüyor ve "üzülme" desin diye bekliyor...vallahi pes!..
ateş pahası
bir gün kanunî sultan süleyman maiyetiyle ava çıkar. aniden başlayan şiddetli yağmur, kanuni ve adamlarını karşılarına çıkan ilk eve sığınmak zorunda bırakır.
ev sahibinin yaktığı ateşin karşısında elbiselerini kurutup ısınan padişah, yanındakilere dönerek, "şu ateş bin altın eder." der.
yağmurun dinmemesi üzerine padişah ve maiyetindekiler, geceyi de bu evde geçirirler.
*
ev sahibi konuklarının önemli ve zengin şahıslar olduklarını anlar.
sabah olunca borcunu soran sultana ise "bin bir altın." cevabını verir.
bu cevabın şaşkınlıkla karşılanması üzerine ise gecelik konaklamanın bir altın ama ateşe bin altın değeri kendilerinin biçtiğini söyler.
kanuni adamı haklı bulur ve parayı verir.
*
işte "ateş pahası" deyimi, bu hâdise üzerine doğmuş. ederinden fazla çok pahalı şeyler için bugün de yaygın şekilde kullanılıyor.
geçen gün pazara gittiğimde hangi ürüne baksam söylediğim hep bu deyim olmuştu. sayın hükümetimiz "ekonomi çok iyi." diyor da, iyiyse bu fiyatlar neden ateş pahası?.. izah etseler de anlasak.
kaynak: https://www.gunboyugazete...iledi-mi-acaba-3418yy.htm
Normaldir. muharrem ince hata üstüne hata yapıyor. chp koltuğuna oynarken partisine de zarar veriyor. ince'ye ince bir ayar niteliğinde yazı olmuş.
(bkz: muharrem ince)
güncel Önemli Başlıklar