bugün

inanmıyorum çünkü kalbim mühürlenmiş. tanrı benim inanmamı istemiyor ve mühürlemeyi uygun görmüş. vardır bi hayır değil mi sözlük yazarları? belki ben de bir kafir olarak sizin inancınızın ne kadar sağlam olup olmadığının test edilmesi için böyleyimdir? sahi gökten kuzu inmesine inanıyor musunuz ciddi ciddi?
biz kalplerini mühürledik diyorlar aynı zamanda akılda verdik diyor istersen kullan istersen kullanma diyor irade verdik diyor.
yani demek istiyor ki inanırsan verdiğimiz aklı kullandığındandır, fakat inanmıyorsan kalbinin çoktan mühürlü olmasından? pekii..
sen olmasan biz nasıl ibret alacaktık?
senin inanmanı istemiyor değil gerizekalı inanıp inanmamak konusunda sana özgür bir irade veriyor daha okuduğunu anlayamıyorsun. Allah sana akıl vermiş bir de özgür irade vermiş düşün bak araştır ve neticede inanmak istiyorsan inan, istemiyorsan inanma herşey sende bitiyor yani. Sen gerçeği gördüğün halde inanmak zor geliyor da inanmamayı tercih ediyorsan kalbin mühürleniyor. Yani sen seçiyorsun bu neticeyi. Bunu idrak etmekten aciz olsan da.
bunu da her zaman söylerler, sanki bu sorunun cevabı verilse, hemencecik iman edeceklermiş ve cevap bulamadıkları tek soru buymuş gibi...

bu sözlükte belli bir geçmişim var, entry'lerimde genelde bu tür konular hakkında. yani ateistlerin zeka seviyesini biliyorum. o yüzden kafamda evirip çeviriyorum, 'bu arkadaşların daha rahat anlaması için nasıl bir teknik kullansam acaba' diye. sonra vazgeçiyorum, 'zaten samimi değiller ki' diyorum. o nedenle ben ateistlere değil, halis ve hakiki mümin olup, bu soru nedeniyle kafası karışık olanlara hitap edeceğim. bu bok kafalılara laf anlatmakla ömrüm geçti de ne oldu, kendi kuduz kafirliklerinde haddi aşmaktan başka bir şey göremedim kendilerinden. eline kur'an meali alan 'ben dini müslümanlardan iyi biliyorum' moduna girip dinden çıkıyor anasını satayım. her neyse, başlıyoruz:

önce iman... 'iman nedir?' sorusuna cevap bulmamız gerekli. iman; allah'a, o'nun resulüne ve o'nun bildirdiği tüm esaslarına beslenen inançtır. iman, cennetin anahtarı, allah'ın kullarını sevmesinin vesilesidir. burada size bir sır vereyim, sağa sola artistlik yaparsınız; allah'ın yarattığı ilk şey peygamberin nurudur. bu nurun bir parçasından yaratılan ilk şey de 'kalem'dir. bakın, kalem... kalemle akıla ve nefse suret verilmiştir. allah aklı yarattıktan sonra ona çeşitli emirler verir, akıl da bunları yerine getirir. daha sonra akla der ki: ''ben neyim ve sen nesin'' allah bu soruyu yalnızca insanlara mı sordu sanırsınız? akıl cevaplar: ''ben allah'ın mahlukuyum ve allah da her şeyin malikidir, halıkıdır'' cenabı hak akla 'ben senden daha sevimli bir şey yaratmadım' der ve nefse döner. nefse de akla vahyettiği gibi vahyeder ancak nefs, oralı değildir. allah o'na der ki, ''ben neyim, sen nesin?'' nefsin cevabı, ateistlerin zeka seviyesine hitap eder cinstendir: ''ben benim, sen de sensin'' bu cevabı duyan akıl, allah'a niyaz eder ve der ki: ''allah'ım, beni yalnızca iman sahiplerine ver!''

evet, her zaman söyledim, dini hükümleri salt akılla yani ratio'yla ölçemezsiniz. 13. yüzyıl akliyecileri misiniz lan? imansız bir akıl, boş kalmış ve sağa sola yalpalayan bir akıldır. işte allah da, gerçek aklı yalnızca iman sahiplerine vermiştir ki; kendi muazzam kainatını akledebilsinler.

şimdi de şu konuyu vuzuha erdirelim:

ayetlere baktığınızda, bir şey kınanırken, allah şöyle vaz'eder: ''... onlar şüphesiz cehenneme atılacaktırlar, ancak tövbe edip, hayır hasenat işleyenler müstesna''

bu ne demek? kınanan işin, cehennemi gerektirdiği bir suç olması demek; ancak tövbe edip hayırlı ameller işleyenler, yani ''hatalarından dönenler'' bu sınıftan değildir. gelin, bir de mühürlenme ayetine bakalım:

''Zira Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinde de perde vardır ve büyük azab onlar içindir''(Bakara Suesi,2/7)

bundan bir önceki ayete gidelim, ne diyor allahu teala:

''Onlar muhakkak ki kâfirdirler. Onları ikaz etsen de etmesen de onlar için eşittir (birdir), mü'min olmazlar.'' (bakara suresi, 2/6)

'onları ikaz etsen de, etmesen de onlar için birdir' ifadesinden ne anlamalıyız? benim defalarca bu sözlükte de, sağda solda çiziktirdiklerimde de söylediğim gibi, günümüz ateistlerinin bir küfür yobazlığı vardır. soru sorar, cevabını almak maksadını gütmez; derdi iman edenlerin kalbine şüphe düşürmek, onların da kendi gibi kafir olmasıdır. yani bunlar samimiyetsizdirler, sen sorunun cevabını versen de, o yine bir kulp takıp kafirliğine devam eder. onun için din, akıl ile reddedilebilecek bir şey değildir, buraya dikkat, akıl ile reddedilmesi gereken bir olgudur. bu nedenle de asla iman etmez.

işte bu ayet de tam manası ile onu ifade etmektedir. sen onlara anlatsan da, anlatmasan da, sorularının cevabını versen de, vermesen de; onlar için birdir, onlar yine iman edecek değillerdir ki...

onlar kalplerine o inancı alacak değillerdir. adeta allah'a ''kalbime kilit vur!'' demektedirler.

burada şöyle bir vecih de var:

kafir, kendisine sunulan tüm tebliğe rağmen azgınlıkta ısrar etmektedir. unutulmasın ki, allah, her fiilin yaratıcısıdır. yani sen bir adım atarsın, lakin sana o adımı attıran allah'tır.

işte, kafirin durumu da böyledir.

o; kilidi temin etmiş, kalbinin üzerine asmıştır da, kendisi kilitlemiştir. ancak her fiilin yaratıcısı olan allah olduğundan, bu olay allah'ın izni ve inayetiyle gerçekleşmiştir.

nasıl ki bir insan elini ızgaraya bilerek sokar, sonra da ızgarayı suçlayamaz ise; kafir de yaptıklarının üstüne, ''allah kalbimi mühürlemiş'' diye saçmalayamaz!
bu önermeyi destekleyenlere göre inanmayanlar sadece aklıyla hareket eder, maddecidir. haliyle sevgi, aşk, saygı türü şeyleri bilmezler. cahilce bir yaklaşımdır.
Arapça bildiğini zan edipte, öğrendiği kadarıyla evet arapça budur diyenlerin düştükleri durumdur. Onlar kalplerini mühürletirler. Zira Cüz'i irade'leri ellerindedir ve kendileri mühürletirler. Allah'mı mühürler. Evet Allah mühürler. Ancak mühürleten, mühürleyeni bu hususda suçlayamaz. Zira hala son nefesine kadar'da TÖVBE KAPISI açıkken üstelik.
ne derseniz deyin, ayet, hadis ve delil getirseniz bile kabul etmemelerinden bellidir. allah ıslah etsin.
inanlar açısından bakılırsa eğer uydurma hadislere güvenmemeleri gayet yerindedir.

eğer ayet getirilecek olursa baş tacı yapılacaktır.
güncel Önemli Başlıklar