inandığınız gibi yaşamazsanız tersi olur

bazen zordur. inanmak kolaydır yasamaya göre. inanırsın doğrularsın fakat hayatına geçirmek zordur. tam da içinde olamasanda ortasında biyerlerde kalmaya bakmak gerektir en azından...

buradaki kasıt inandığın şeyi yalanla değildir elbetteki. inandığının gerektirdileri zordur zor olabilirdir. yoksa hayatının bütününde zaten düşüncen, bakış açın, felsefen vs değişmeksizin her davranışında yansıyacaktır.

hz. ömer'in bir sözüdür "inandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız’ "

inançları ile dalga geçilen bir neslin kendi kimliğini saklaması sonucu, arkadaşlarına özenip onlara benzemesi sonucu gerçekleşen durumdur. vahimdir.

yanlış olduğunu düşündüğü bir şeyde devam eden kimsenin, artık o şeyi yanlış görmeyeceğini söyleyen söz. ama kanımca her zaman geçerli olmaz. insanlar yaptıkları hataların farkında olarak ve hata olduklarını kabul etmeye devam ederek de hayatlarını sürdürebilirler.

"bizim zamanımızda da 45 karakter sınırlaması olmasaydı biz de ne başlıklar açardık beee!" tepkisini vermek istediğim başlık.

herkesin yapmak zorunda olduğu hatta yaptığı en acı eylem.

(bkz: ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz)**

(bkz: az harfle çok işler başarmak)

duzenin insanı kendine dogru torpuledigi ve hayat kosusturmacasında, inancların, isteklerin bir bir geriye atıldıgını, ardından unutulup yok oldugunu anlatan soz

karizma bir söz.iyidir,güzeldir,doğrudur.