bugün

güzelim şehrin gün be gün öldürüldüğünü görenlerin yadsıyamayacağı gerçek.
90'larda üniversiteye giderken her gün beşiktaş vapuruna binerdim. dalanın talanına rağmen manzaradan gözümü alamazdım. sabah aya sofya ve topkapı'yı karşıma alsam akşam üsküdar tarafını alırdım. göremesem özlerdim.
artık o manzaralar anılarda kaldı. iyi ki kazımışım zamanında beynime.
vapura ya da motora binmenin bir cazibesi kalmadı. geçen ekim'den beri de binmiyordum zaten.
dün nişantaşı tarafındaki bir hastanede yatan yakınımı ziyaret etmek için mecburen motorla karşıya geçtim.
özellikle çamlıca'nın ne halde olduğunu görmemek için de telefona bakıyordum inatla.neye bakacağım zaten. baharın zenginleştirdiği ağaçlar bile kıyıda göstermelik bırakılan tek bir sıradan ibaret kalmış. tepeler silme bina. gene de bir an şeytan dürtmüş gibi tam da çamlıca tepesi altından geçerken sağa döndüm. bağırta bağırta yolunan 70 yıllık yüzlerce ağacın gidişiyle ortaya çıkan kızıl toprak yol ve müteahit zengin etme amaçlı yapılan beton garabeti gördüm. üzüntüden kalbim sıkıştı.
hemen müsebbibine rahmetli asım can gündüz'ün tavsiye ettiği rahatlama tamlamasını sarfettim. pek rahatlatmadı.
rahatlatacak tek bir şey var. istanbul'a yapılan bu katliamın durması. hatta eski haline döndürülmesi.
imam bunları yapabilir mi?
zor.
ama elimizdeki en iyi seçenek o.

daha fazla şehir dokusunu garabete çeviren iğrenç kule istemiyorsak, otellere, vakıf hastane ve üniversitelerine peşkeş çekilen kamu binası istemiyorsak,
dolmabahçe'de güvenle yürüme zevkini geri istiyorsak,
kimsenin geçmek istemediği bir başka köprü yüzünden orman katliamı istemiyorsak,
alt tarafı bahar rüzgarının şiddetinden bile uçakların inemediği çöp havalimanı yüzünden doğa katliamı istemiyorsak,
yumuşak iklimli şehrimizin daha fazla beton ve ağaç kıyamı ve kanal manyaklığı yüzünden sellerden, fırtınadan geçilmeyen verimsiz bir çöle dönüşmesini istemiyorsak, kentsel dönüşüm bahanesiyle güzelim büyük çıkma balkonlu modern apartmanların fransız balkon denen saçmalıkla kümese çevrilmesi dolayısıyla balkonda oturup ortancalarımızı sulamak varken iç mekana kapatılıp yaşam tarzımıza bile ince ayar çekilmesinden rahatsızsak bu talan ve katliamları gerçekleştirenlerden kurtulmalıyız.
20 yıldan fazladır devam eden bu planlı katliamın izi kolayca silinmez.
ama bir yerden başlamak lazım.
imam başlangıç olabilir.
her şeyin çok güzel olacağı bir başlangıç.