bugün

geçen hafta sonu ikincisi yapılmıştır ve artık irticanın adı konmuştur.

üyeleri, cumhurbaşkanımız ahmet necdet sezer'i eleştiri yağmuruna tuttuktan sonra, "ahmet peygamber adıdır. adınızı değiştirin!" gibi akıl almaz saçmalıktaki önerilerini dile getirmiş, renklerini de belli etmişlerdir.

edit: sanırım aramızda bu kurultayın üyelerinden birkaçı var. onlar da, renklerini ayyuka çıkarmasından dolayı hıçlarını zavallı bir entryden alıyorlar. aklım daha başkasını almıyor çünkü, almak istemiyor...

edit2: bu kurultaydaki kararın tasvip edilmediği bütün entrylerde, her kesimce açıkca belirtilmiştir. ve işbu entry tüm imam hatiplileri de kapsamamaktadır*. bu durumdandır ki; artık aklım başka olasılıkları da almaya başladı, ne yazık...
büyük önder(!) rte'nin başlattığı akımın devamı olan olay. 23 nisanda meclise gelen artık çocuklutan çıkmış koltuğunda oturduğu bülent arınç'tan daha çok sakalı olan adamın neredeyse türkiye cumhuriyeti'ne kafa tutuşunu büyük bir huşu içinde izleyen pek saygı değer başbakanımız, meclis başkanımız, bakanlarımız ve milletvekillerimizin bu olaya da aman efendim ne olacak bakın ekonomi ne kadar iyi herkes bizim ülkemize yatırım yapmak istiyo gibi örtbas etmesi hiçte şaşırtıcı olmayacaktır. ayrıca
(bkz: imam hatipler bizim arka bahçemiz)
(bkz: recep tayyip erdoğan)
yüzlerce kurultayın yapıldığı günümüzde niye bu kadar yadırganıyor dedirten olay..,
bu güne kadar imam hatipli kaç tane vatanını sevmeyen insan çıktı diye sordurtan saçma ikilem..
28 şubatın ülkeyi ve ceplerimizi 50 yıl geriye nasıl götürdüğünü göremeyen fantastik ülkem insanını biraz daha aklı selime ve sağduyuya çağıran bir ortam....
ahmet necdet sezer ismini değiştirsin denilerek gündeme oturmuş kurultay. oldu yavrum hemen değiştirelim. başka ismini değiştirmesini istediğin kimse var mı? mesela hilmi özkök de değiştirsin mi? diye slagon atılabilecek kurultay.
cumhurbaskanına ismini değiştirsin" bu sözler ancak densizler ve engelliler takımından beklenilebilecek sözlerdir. fakat;

osursalar darbe yapılsın diyen yazarlarda vardır aramızda...öncelikle "darbe" nin türkiye 'ye kaybettirdiklerini iyice bir öğrenelim, ondan sonra yorum yapalım...

(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
ülkemizde şeriatın takıyye nin boyutlarını anlamamakta ısrar edenlerin gözüne gerçekleri sokan olay.cumhurbaşkanına ismini değiştirsin diyenlerin insanlığından şüphe ederim.ulan ne bu memleketin hali kardeşim bu ne cürret?23 nisanda bi amcanın meclis başkanı koltuğuna oturmasından tutun tarikatların zengin edilmesine,vatanın parça parça satılmasına güya muhafazakar olup ortada para olunca kapı arkalarında yahudi sermayesine limanların peşkeş çekilmesine kadar yaşananlar nedir?her 100 kişiden 65 inin oyunu alamayıp seçim sistemimizin muhteşemliği sayesinde olduğu yerde oturan bu bir avuç insanın kendisinde bulduğu bu cesaret nereden geliyor?
demokarasiden anlamayan sözlük yazarlarının hakaretlerine konu olan başlık...
(bkz: medreseliler)
(bkz: irtica)
(bkz: hepsini albiz alsin)
imam hatip lisesi mezunu olarak şahsen tasvip etmediğim bir olaya imza atmışlardır. (bkz: ahmet necdet sezer ismini değiştirsin)

lakin bilmem farkında mısınız ama görüş belirten bazı yazarların darbe çığırtkanlıkları, bazı yazarların rte ve hükümete yüklenmeleri, seçim sistemini eleştirmeleri, bazılarının da * mollalar irana modunda olması çok garip geldi bana.

öncelikle birinci grubu inceleyelim beraberce.

1) (bkz: darbe çığırtkanlığı yapanlar)
sizin yaşınız kaç bilmem ama ben şu son postmodern (bkz: 28 şubat) olanı hariç hiç darbe görmedim çok şükür. o kara dönemleri yaşamadım ama anamdan babamdan dinlediğimden beri de çok şükür lafını mutlaka kullanıyorum. olmayan silahların zorla oldurulmaları, olmayan copların göte uydurulmaları ne demek öğrendim yani. sağcısıyla solcusuyla götümüze girebilecek her türlü entrikanın dönebileceği bir darbe döneminden nasıl nemalanacağını sanıyorlar bilmiyorum ama bana ne olacaksa kendisine de aynısı olacak.

bütün darbe dönemlerini anlatan bir kitap okudum daha iki gün önce (bkz: derin roman) *. o nasıl bir vurdum duymazlıktır darbe yanlılarında bunu öğrendim ama sonunda gülenlerin de kendileri olmadığını öğrendim. herkesin mutlaka ağladığını öğrendim. herkesin kendisine giren birşeyleri çıkarma çabasında olduklarını öğrendim. kimsenin bir kuruş nemalanamadığını öğrendim. darbe çığırtkanlığının bi boka yaramadığını öğrendim. senin bu avazlanmalarının hiç bir şey ifade etmediğini sen ve ben de dahil herkesin kanayan birer yaraya sahip olacağını öğrendim. istiyorsan darbe yapalım şimdi. ya da allahın adını verdim bi sus be adam.

2) (bkz: rte ve hükümete yüklenenler)

yoldan geçen birinin osurmasını dahi hükümete bağlayan bir zümrenin içinde yer alan bir gruptur bunlar zira kendi hükümet oldukları dönemde yapılamayan * ekonomik kalkınmaların, tarımsal ve zam olmadan geçen yılların muzafferidir akp hükümeti ve başında bulunan rte. onlar özlemle yad etmektedirler 78 yıllarındaki un şeker tüp kuyruklarını. 99 - 2003 dönemlerindeki açlığın ve yoksulluğun tavan yaptığı dönemleri. nemalandıkları bir perspektif vardı belki de bu kuyruklardan, ama bu zümrenin sözlükte olması bunu aklımdan çıkarıyor çünkü burasının serbest bir platform olması gerektiği ve kimsenin burada osuruktan teyyare tarzı çamurlara gerek olmadan yazması gerektiği kanısındayım. nedir yani ibrahim bilmem ne adında bir insan çıkıyor cumhurbaşkanı adını değiştirsin diyor suç akpnin oluyor.. ben de diyorum ki o zaman, "rtenin adı değişsin". ne oldu suç deniz baykalın mı oldu. yooo. ne haddimize onu suçlamak. o aydınlık türkiyenin önde giden siyasetçisi ne de olsa. diğerleri onun arkasında ama bu ülke için çırpınma bayrağı şu anda elinde bulunan rte islamcı, irticacı, imam hatipli, öcü, yobaz, geri kafalı değil mi sevgili kardeşim. ne oldu hoşuna gitmiyor mu dediklerim yoksa? son sözüm de seçim sistemini eleştirenlere bu konu hakkında. biraz klişe ama hala geçerliliği var. ben mi koydum bu seçim sistemini de sen eleştiriyosun. 10 yıl önce çok güzeldi bu sistem.senin tabirinle islamcı bir tane bile siyasetçi yoktu mecliste ohtu misti değil mi? geç bunları.

3) (bkz: mollalar iran a modundakiler)
dönelim konuya. bu ülke için herkes sırayla çırpınır bu ülke ne kadar seninse, o kadar benimdir. ne kadarı sana ve yandaşlarına aitse, o kadarı da bana ve yandaşlarıma ait olacaktır tabii ki. sen kim oluyorsun da benim iyelik haklarıma saldırıyorsun. ben imam hatipliysem sana ne bundan. ben namaz kılıyorsam sana ne bundan. ben türbanlıysam/başörtülüysem * sana ne bundan. ben senin mini eteğine, ben senin ateizmine, ben senin meslek liseli ya da düz liseli oluşuna ben senin imanına karışıyor muyum? bu ülke laikse laiktir, ama bu laikliğe ben riayet ederken sen aldırmazsan ve benim türbanımı/başörtümü * benim okulumu, benim ibadetimi yasaklarsan bu laikliğin tehlikede olduğunu benim söylemem gerekir, senin değil. tehlikenin farkında mısınız mottosundan vazgeçin ve bu ülke için tehlike olmaktan çıkın artık. namaz kılan imam hatip okuyan türban/başörtüsü * takan irana gidecek, mini etekliler parise gidecek, bilmem kimler bilmem nereye gidecek peki öyleyse kim yaşayacak bu ülkede?

vazgeçin artık bu sevdadan. kardeşin kardeşe vurulduğu günler geçmişte kaldı. en sonuncusu 12 eylülde idi onların. ve sen müslüman/gayrı müslim türk kardeşim bu ülke hepimizin ise şayet, şayet bu ülkede aykırılıklar ve ayrılıklar olmayacaksa elimizin yumruk değil birleşmesi ve iki elin sesi olması gerekir. gel vazgeç bu darbe çığırtkanlığından, gel vazgeç bu hükümete çamur atma sevdasından, gel vazgeç kendi yapamadığnı başkası yapmayınca eleştirmekten, gel vazgeç mollayı irana molla olmayanı avrupaya göndeme sevdasından. devir birlik olma zamanı ise buyrun birlik olalım bu ülke için. yok devir birlik olma devri değilse zaten şu an değiliz hadi yiyelim birbirimizi.
1) darbeler neden çıkmıştır? esas önemli konu budur. yoksa darbe de ne oldu? kim kime jop soktu? onlar ayrıntıdır. darbelerin çıkış nedenine bakılmalı asıl..

2) osuruk güzel kokunca "ben yaptım" diyen hükümeti, kimse kusura bakmasın, kötü kokunca da "ben yapmadım komplo" diyorsa şayet, eleştiririm.

3) laikliğin anlamını anlamayan insanlara; eğer bu sözlükte hala molla, yok rejim yok bilmem ne, diyebilmenin adıdır. laik olmayan hiç bir ülke de rejimi tartışamazsınız. adamı kurşuna dizerler.

işte rejimi tartışırken kurşuna dizilmemenin bir diğer adı laikliktir.
hala demokrasinin anlamını düşünmekten imtina edenlerin inatlarına konu olan kurultay.
ülkesini memleketini herkesten çok seven insanların biraraya gelmeleridir. ki bu insanlar her zaman memleket insanlarının refahı için düşünürler ve çalışırlar. işte bu kurultayın amacıda budur dedirten olaydır.

bazılarının mal bulmuş mağribi gibi feveran etmelerine yol açan olaydır.

memlekette istediği en az yapılan ancak buna rağmen kimseden yardım beklemeyen kendi bileklerinin vede yüreklerinin hakkıyla bir yerlere gelebilen kendilerini yetiştirebilen ve milletine hizmet edebilen bir kültürün yaptığı oluşumdur.