bugün

kimilerine göre sapıklıktan ve katillikten uzak bir gençliktir. ama bu ahmakça bir geyiktir.

http://sozluk.sourtimes.o...sapik+katil+cikmaz+geyigi
normal eğitimin haricinde dini eğitim almak isteyenlerin gittiği okullardır bunlar. kimse kimsenin beynini yıkamaz çünkü zaten oraya giden insanlar dini eğitimde almak istedikleri için oraya gitmişlerdir. ama dini eğitimi yani islam için önemli olan bilgileri öğrenmenin kişi için beyin yıkaması görülüyorsa şu olayı anlatmamak elde değildir;
mehmet şevket eygi'ye tartışma programında bu tarz eğitim verenler için insanların beynini yıkıyorlar denmiştir. saolsun şeker amca bir cevap vermiştir ki yeterlidir sanırım.
-biz sizin beyin yıkaması dediğiniz şeylere beyin nurlanması diyoruz.

unutulan tanım: kendi isteğiyle o okullara giden gençliktir. saygı duyulması gerekilir elbette.
Eğitim kalitesinden ziyade ideolojilerin ,dayatmanın hüküm sürdüğü bir anlayış biçimidir. Aynı zihniyet dünya klasiklerinin okunmasını milli düşünceye darbe, felsefe okunmasını da aynı şekilde gereksiz bıraktı ve ezberci bir nesil yarattı , yarattı diyorum cünkü şuan görülen kendi benliği olan bir gençlik yok. iHL veya değil eğitim kalitesi sorgulanmıyor tamamen ideolojiler çarpışıyor. Küçücük çocuklar ahlaksız diye nitelendiriliyor. Bir kısım laikliği din düşmanlığı , kültür yozlaştırıcısı olarak görüyor. Robatlaşmış bir zihniyet var salt dogmatik inanclarla bağlı ben ne yapıyorumu düşünemeyen. Tamamen düzeysiz ve hiçbir iyi niyet aranamayacak kadar kısır bir tartışma tüm konuşulanlar. Mustafa Kemali ve laikliği anlayamayan örümcek beyinliler : Kemal 'i anlayamamış bu yetmezmiş gibi tamamen iyi niyet sömürülürcesine küçüklerine de bu düşmanlığı aşılamışlardır, soruyorum size hangi iHL harici eğitim kurumlarında din düşmanlığı aşılanır ve dayatmacı bir hüküm sürülür ? Oysa iHL ' de laikliğin, putlaşmanın, kültür asimilasyonlarının olduğu, herşeyin Kuran 'da olduğu ve Kuran ' ı kendince yorumlayıp , altı çizilir ve boş beyinler yıkanır . Düşünebilmenin önü kesilir .. Din meşe olarak kullanılılır . "En sonunda, insanın ayrılmaz parçası olan her şeyin alış veriş ve pazarlık konusu olduğu zaman gelip çattı. Bu, o zamana kadar el değiştiren fakat ticaret konusu olmayan, erdem, duygu, kanaat, bilgi ve bilinç gibi şeylerin de ticaret konusu olduğu bir zamandır. Tek kelimeyle her şey ticaret konusu oldu. Bu genel kokuşma ve evrensel ölçekli alış - veriş dönemidir. Eğer ekonomik terimlerle ifade etmek gerekirse, bu, maddi olsun manevi olsun, her şeyin gerçek değerinin saptanması için pazara getirildiği bir zamandır." Karl Marx
iHL 'nin çoğu ideoloji savaşıdır , ideolojileri pazarlamaya çalışılır ve tamemen ticari kaygı taşırlar..ve zaman zaman bu görüşler pazara getirilir.
uzak tutulması gereken iki kavramdır, yoksa standart devlet okullarının fahişelik kursu olduğunu ileri süren beyinler üremektedir.
tartışacak başka konu bulma kapasitesi olmayan malların ısıtıp ısıtıp kendini alkışlatmak istediği konudur. aradan 2 ay geçmiş kabızlık tekrardan nüksetmiştir ama sorun değil itina ile sondaj yapılır. acısız ağrısız...
yaptiklari genetik kesifleri gormek istedigim insanlardir. o genetik kesifler sizin hayal dunyanizda olmasin demek istedigim kisilerdir. baskinin tabularin bu kadar cok oldugu bir yerde degil genetik kesif , siradan bir kesif bile cikamaz. baskinin oldugu toplum veya cevrelerde hangi bulus cikmista imam hatip gibi bir yerde cikacak .
cevre baskisi ve ailede dayagin yaygin oldugu ve bunlarla erken yaslarda tanisan insanladir. hayatlarini yasamak isterler ama aileleri yuzunden bunu yapamazlar. ne yazik ki imam hatiplerde birsey ogretilmez ve egitilmedikleri icin hayata sikica sarilamazlar onlari kulanan insanlar yuzunden toplumun bazi kesimlerinden dislanirlar.
ne ahlaki degerleri vardir nede enteletuel degerleri vardir. bir kere ahlakli insan dedigin herkese saygi ve hosgoru duyar. fakat imam hatiplilerde bu yoktur. imam hatiplerde sadece bos bakisli koleler yetistirilir.
imam hatip liseleri ve gençlik
yıllar sonra:
imam hatip liseleri ve erkut abiler

şimdiden: (bkz: yazık)
ulusalcılığa aklı ölçüsünde laf sokmaya çalışırken kendi ağababalarının avrupa birliği kapılarında sürttüklerini unutan, kavram kargaşası yaşayan gençliktir. imam hatipli başbakan ve bakanlarının ab kapılarında yalvar yakar ülkenin haysiyeti beş paralık ettiğini idrak edemeyen sazandır.

kendilerini feyşın tivi'ye havale ediyoruz, bu kadar kıvırmaya kim dayanabilir... *
imam hatip liseleri simdinin endustri meslek liseleri gibi bir lisedir.butun genellemelerin yanlis olmasina ragmen ne kadar serseri varsa bu liselerdedir ve aileleri hem okuyup adam olsun , hem dinini öğrensin , hem de duzelsin efendi olsun diye gondermektedir. yok efendim imam hatip liselerinden cikan zihniyet yobaz olmaktaymis yok bu liselerde siyasi amac ediniyorlarmis felan bunlarin hepsi palavranin onunde flama tutanidir.dolayisi ile imam hatip liselerindeki genclik ile endustri meslek liselerindeki genclik arasinda ben pek bi fark gormuyorum.
nene hatun'un ojeli tırnakları ve versace türbanıyla fransızlara karşı koyduğunu zanneden gençlik ve onu yetiştiren mekteplerdir. bu okullarda meğer nice cem yılmaz'lar yetişiyormuş da haberimiz yokmuş...tarihini bilmekten aciz sabiler tanımadıkları insanların beyin özürlü olduğu iddia ederek kendi özürlerini de başkasına sıvamaya çalışıyormuş meğer, artık komik demek bile yetersiz, bana başka başka kavramlar lazım.
namussuzluk yapan dindar kardeşleri, erkeğiyle kadınıyla kadro olmuşken karşılarına geçip medeni olmayı savunmak yel değirmenine karşı don kişotluk yapmak olsa da direnişi devam edecektir cumhuriyet gençliğinin. kendisi gibi olmayan herkese iftira atarken gün gibi ortada olan, herkesin gördüğü bildiği gerçekleri görmezden gelen bu namus tavuklarına yem atmak bile ilacımız değildir.

rejim sizin değildir. rejim bizimdir, cumhuriyet bizimdir, vatan bizimdir...arap soytarılarına yedirmeye de kimsenin niyeti yoktur.
imam hatipler içinde yerini almış, yerini almakla kalmamış milli davaya hizmet eden insanlara hakaret ederken, nene hatun'lardan bahsederek tribünlere yumruk şov yapmaya çalışan gençliktir.
nene hatun'lar, kara fatma'lar iran'dan ithal amerikan örtüsüyle katılmadılar bu savaşa. bu liselerden çıkan zibidilerin hakaret ekmekte beis görmediği ulu önderlerinin yolunda ölüme koştular bu vatan için. ülkesi için canını veren evlatların babaları kurdu ilk meclisi ve bu ülküyle atıldığı dinamitlemeye çalıştığınız cumhuriyet'in temelleri.
üniversitelerde örgüt evi haline getirdikleri vakıflarda, başını açmayan bacıları kapalı kapılar ardında her haltı yerken bunun günahı da modern gençliğe atılıverdi. ne de olsa göz görmeyince gönül katlanıyor. bale yapmak günahtı, çünkü göz önündeydi.
avrupalı emperyalistleri nasıl kovduysa ülkesinden bu millet kendini satan arapların öylece kesiverdi biletini. bu ülkenin cumhuriyet gençliği ne avrupa'ya özenir ne de el açtığınız arap kültürüne.
kendi milli değerlerinden bihaber, türklüğünü unutmuş zavallılar yetiştiren imam hatipler de ilerleme için her adımı engel görmüş bu millete. torpilli müdür muavinleri gazetelerde çıkıp ana baba evladı küçücük çocuklara namussuz damgası vurabilmiş. kendisi dayı kızını oğluna nişanlarken...
(bkz: imam hatip liselerinin basarisinin sirri)
bilimsel ve hümanist düşünceden yoksun, dogmatik bilgiler ışığında taassupları ölçüsünde yetişen bir nesil yetiştiren okullar ve "gençlik" dedikleri insan ziyanlığı.
bu liselerin tek amacı basitçe "imam" yetiştirmektir. buralarda okuyan insanlardan da daha fazlasını beklemek ne yazık kı saflık olacaktır. bugün devlet kadrolarında belli makamlara gelenlerinin yaptıkları icraatlar ve verdikleri demeçler ortadayken bu gençliği "türkiye'nin geleceği" şeklinde lanse etmek saçmalamaktan öteye gidemez.
her türlü ahlaksızlığı yaparak geldikleri makamlarda daha çocuk yaştaki lise öğrencilerine "namussuz" damgası vurmaya çalışan bu zavallılar, kendi bacılarıyla evlenen insanları, 8-9 yaşındaki kızları nikahlayan adileri ise savunmaya kalkarak kendi namussuzluklarını yüze vurmaktadırlar.
hiç tanımadıkları insanların ahlakına, namusuna sövüp türlü rezillikler ederken kapalı kapılar ardında vakıflarında ahlaksızlığın alasını yapan insanları içlerinde barındırırlar.
kendilerince oluşturdukları bir "milli değer" ve "örf adet" kavram silsileleri mevcuttur, halkın büyük kısmının sahiplenmeyeceği arap geleneklerini kendi insanlarına çamur gibi sıvamaya kalkarken, türk insanının yıllar yılı sahip olduğu milli değelere, milli simge ve geleneklere hakaret etmekten kendilerini alamazlar.
hayatları, birbirlerine bağlı koloni şeklinde yaşayarak ve türeyerek geçer. birbirlerini kamu ihalelerinden, özel ticari münasebetlere kadar "her yol mübah" anlayışıyla desteklerler.
paçavra değeri taşımayan gazete ve mecmualar ellerinden düşmez. az çok yardımcı oldukları insanı bu yayınları cebren almaya, abone olmaya sürüklerler.
belli başlı fakültelere girişleri yasaktır ama bunların doktor olamayacağı anlamına gelmez. bazıları lisede öğrendikleri üç beş duayı hacı-hoca muhabbetleriyle hasta iyileştirme adı altında ticarete döker, inanç ticaretiyle yakaladıkları dişileri de allah rızası için üflemekten çekinmezler.
kadrolaşmayı pek severler ancak halkın iradesiyle düzenlenen kuralları yasaları takmazlar, o derece saygı duyarlar yaşadıkları topluma. bakanlık koridorlarına seccade yayıp kadınları dışarı çıkarmak imandan gelir, helaldir.
bilimsel gelişme ve araştırma kültürü yeni yeni meal ve tefsir çalışmaları yapmaktan ibarettir. 1000 küsür sene önceki kutsal kitabı yorumlar da yorumlarlar. bazıları nümerikten parayı vurmak için kuran'da geçen rakamlardan anlam çıkarmaya çalışır. eğer tutmazsa o rakamlarla toto oynamazlar, milli piyango haramdır.
iyiyi kötüyü, haramı helali onlar belirler. nalıncı keseri kendine yontar, kendileri kan parası verip temizlenir, başkaının yediğine içtiğine haram derler.
her yerde olmak isterler. herkes onlara benzemeli, onlar gibi olmalıdır. hristiyan batı şeytan, demokrasi deccal rejimidir. recm cezası güzeldir, kısasa kısas olmalı, hırsızlık yapanın kolu kesilmelidir.
türkçe konuşmayı sevmezler. ingilizce bilenleri amerikan uşağı ilan eder, konuşmalarının yarısını arapça kelimelerle inşa ederler. aksanlarını arap aksanına benzetmek için kasarlar, olmazsa olmazdır arap gırtlağı.
paralıdırlar...finansal kaynakları, medyaları, bankaları (tövbe finans kurumları), holdingleri boldur. eşinin başı açıksa çalışamazsın buralarda, günde 5 vakit ibadet etmen para etmez. gösteriş olmalıdır, başlar sıkılmalı saçlar sarılmalıdır.
saygı beklerler. kendilerinden olan herkes mağdurdur. 10 yaşında bale yapan minik kızlar namussuz kevaşedir, bacakları görünen dişiler saygıyı haketmezler.
inançlarını bile araştırmaktan uzaktırlar, ne verilirse onu alırlar. binlerce yorumu olan, hadisi olan, meali, tefsiri, yorumu olan din için tek yol belirleyebililer. asıl olan kurandır ama onun adamı çevirdiyse ve yorumladıysa. hz.muhammed'in gerçek yaşamını kabullenemezler, hazımsız olurlar, peygamberin türkler hakkındaki sözleri uydurma, kendi evlatlığı ile evlenmiş olması hurafedir.
islam'ın gönül dini olduğunu, türk'lerin isteyerek gönül rızası ile islamiyeti seçtiğini düşünürler. horasan'da derelere akıtılan kanlar ve kanların çevirdiği değirmende yapılıp halifenin yemesi için arabistan'a gönderilen ekmekleri bilmezler. kendi tarihlerinden bihaber yaşarlar.
kendilerini satanı severler. libya'lara gidip kendi ülkeleri şikayet eder, diktatör çadırında tüm milli değerlerine küfür edilirken usulca dinlerler.
altın güzeldir, sarıdır. toplanan paralar altına çevrilip gavur bankalarında saklanır. gavura sırt dayanabilir, kendi milletinden bile yeğdir.

daha söylenecek yazılacak pek çok şeyin sahibidir imam hatipler ve yetiştirdiği yoz gençlik hakkında, anlamayı bilene...