bugün

hiç hoş olmayan hatıralardır. ilkokul öğretmenim-ziraat mühendisi- matematikten beş almayanları beden eğitimi dersine çıkartmayıp bizi karanlık sınıfta bekletmişti. birde beni 2.sınıfta yanağımdan öpen furkan adlı çocuğu bahçeye gönderip bak bakalım nasıl eğleniyorlar yaa demişti.
şişman arkadaşın takla atmaya çalışırken açılan çatalı. işte bunlar hep travma nedeni...
sizin bedeninize kim giriyor sorusu.
"cezalısınız; problem çözmeye devam ediyoruz." cümlesi.*
ezgi diye bir kız vardı onun kalçası.
okulun etrafini 10 tur dönuyoruk.
45 dakikalık futbol keyfi.
(bkz: tahta sandık)
(bkz: hadi dağılın)

ulan bütün basketbol topları patlak olur mu ya. sırf o yüzden belki de şimdi nba'de ki türk oyunculardan biri olamadım.
(bkz: kartal duruşu)
adı bu muydu net hatırlamıyorum da gerçi. tenisteki temel duruşa benziyor aslen. sırtın dümdüz olması gerekiyor. eller de yere paralel şekilde iki yandan arkaya doğru sarkıtılıyor. küçükken pek güzel yapardım, orta okulda filan. yarım saat boyunca mal gibi böyle beklediğimi biliyorum ya insafsız kadın(hoca). çok korkuyordum kadından, yeni doğum yapmıştı, sinirliydi.
öğretmenin düdügü.
Beden eğitimi dersinin 3. Ve 4. ders olması tam bir izdihamdır . Kızlar külotlu çoraplarını çıkarsalar zaman kaybı . Çıkarmasalar üstüne şortlarını giyseler ; şortun ağ kısmının büzüşmesi tam bir çile olur . Son iki ders beden eğitimiyse işte ozaman mutluluk çok yakındır .

Birde beden eğitimi dersin de giyecek kıyafeti olmayan arkadaşlarım vardı , çocuktuk anlamazdık ama şimdi anlıyor ve üzülüyorum . Kıyafeti olmayanlar nöbetçi olurdu . Dışarı çıkmazlardı .
maçlarda hep yedek olurdum. ama bir keresinde bala göte oyuna girip, 3 kişiyi tek başıma çalımlayıp gol atmıştım. bir şeyi değiştirmedi tabi.
beden öğretmeninin sadece dönem başlarında yaptırdığı sağa dön, sola dön hareketleri, sonra da bütün yıl bizi serbest bırakıp yan gelip yatması, sinirlendiği zaman bahçedeki çöpleri toplatması ve zaten işlemediği derse kıyafetsiz gelen öğrenciye bağırıp çağırması.
bizim potadan karşı potaya koşmam koşmam ve koşmam, sonunda hızımı alamayıp potanın altındaki çöp kutusuna takılmam ve yere kapaklanmam.
sınıfta giyinip soyunmak vardı. bir kaç kızı önce giydirip onlar kapıyı tutarken diğer kızlar giyinirdi. çünkü bazı piçler kapıyı açmaya çalışırdı .
mal mal koşmak.
--spoiler--
futbol oynayacaklar şu tarafa
--spoiler--
nisan-mayıs aylarında 19 mayıs'a hazırlık olarak yapılan süpersonik(!) el kol hareketlerinin bitmek bilmez provaları esnasında bir hareketi hatalı yapınca şerefsiz bedencinin kız arkadaşlarının ortasında "oğlum sünnetli misin" diye hakaret etmesi...

evet büyüdüm üniversiteyi bitirdim öğretmen oldum ama hala bedencilere gıcığımdır ve öğretmenleri -cı, -ci ekiyle sıfatlandıranlara kızarım ama hala inadına bedenci!

edit: ilkokulmuş yazıyormuş ya. o sinirle bunu bile fark etmeden lise hatıramı yazmışım. nası bi bedenciyse haaamınaaaaa
Hocanın hareketleri bitirirseniz sizi serbest bırakıcam cümlesi.
sınıf nöbetçiliği olayı. en uyuz işti mutlaka bir kere düşerdi bana millet top oynar ben sınıf beklerdim. hay amk. bok var sınıfta. evet.
Beden eğitimi öğretmeni Gülay hoca nın o iğrenç yağlı saçları.
yarışlarda hep en sona kalmak.
spor ayakkabı getirmeyi unutup, eşofman altı kundurayla top koşturanlar.
(bkz: pisi pisi)