bugün

Geçtiğimiz kış rahmetli oldu. Cenazesine katıldım. ileri görüşlü çok iyi bir eğitimciydi. Emeği çoktu bizde. Allah rahmet eylesin.
Hala aynı evde oturduğunu öğrendiğim durum. Oğlu da profesör olmuş. Bir de ziyaretine gidebilsem keşke fırsat bulup.
ben okurken ilk okul öğretmenim yaşlı biriydi 65 yaş yada 70 şimdiye kadar ölümsüz değilse çoktan ölmüştür. iyi adamdı.
Umarım toprağın altında falandır
Cehenneme odun lazım.

Not: fakir olduğum için beni hor görürdü
Biraz zengin çocukları bizi iter kakardi
Ona şikayet ettiğimizde oda şikayet ettiğimiz için bizi azarlardi.
Benimkiyle en son geçen yıl seçim görevinde karşılaştık, o beni tanıdı, ben sonradan uyandım. Hiçbir şekilde yaşlanmıyor adam inanılır gibi değil.
Salgından önce 1. Sınıfları okutuyordu. Geçen sene bizi mezun edince en başa dönmüştü açık ve net.
normalde bizim mahallede oturuyordu denk gelirdim bir 10 senedir görmüyordum ğeçenlerde tesadüfen yolda gördüm. bayağı çökmüş ama tanıdım hocam dedim hemen tanıdı halimi hatrımı sordu. bende ona sordum. meme kanseri olmuş tedavi felan olmuş ve halim yok çabuk yoruluyorum yardımcı geliyor dedi. nasıl üzüldüm birşeyde diyemedim duygulandım belli etmemek için hocam ben sizi oyalamayım dedim ve ayrıldım.

emeği bende çok olan birisi gerçek bir öğretmendi idealisti şimdi ki bazı öğretmenler gibi aman banane dersi anlatır geçerim demezdi. annemiz gibi ilgilenirdi. tenefüste dersi zayıf olanları çalıştırırdı. durumu olmayan öğrencilere yardımcı olurdu. zengin , fakir diye ayırmazdı. beslenmesini kim yemiyor diye bakar uyarır ailesine bildirirdi. sadece okul dersi anlatmazdı. nezaket ve görgü kuralları, kızlara nasıl davranmamız gerektiği, vatan millet sevgisi gibi bilgiler verirdi. disiplin ve tertip olmazsa olmazlarıydı.
benim ilkokul öğretmenim çok yaşlanmış, eskiden babayiğit bir adamdı şimdi kısalmış, yada bizim boyumuz kısa diyemi öyle görüyorduk.
o da diğer eğitim neferleri gibi üç kuruş emekli maaşı ile geçim savaşı veriyor.
haklı yada haksız çok canımı yaktı ama yinede ne kırgınım ne kızgın.
müesser barlın.

şu aralar seksenli yaşlarının ortalarında olmalı.
Hiçbir fikrim yok, umurumda da değil. Kendisinden nefret ediyorum. Yolda görsem yolumu değiştiririm. Sınıfın en çalışkan en sessiz öğrencilerinden biriydim. Ailesi zengin olan havalı kızları kayırırdı hep. Bir soruyu yanlış yapsak sıraya dizip sopayla elimize vururdu. Ulan şerefsiz bunak herif, ufacık çocuğa mı gücün yetiyor diyemezdik. Ağlaya ağlaya sıraya otururduk. Sonra veliler gelince de bizi çok seviyor gibi yapardı. Bi kere müfettiş gelmişti, ben de en önde oturuyorum. Bana bi soru sormuştu hatta soruyu da çok iyi hatırlıyorum. Tahtaya bi resim çizdi, bu plato mu vadi mi diye sordu. Yanlış cevap verdim. Neyse adam güldü geçti, çıktı sınıftan. Bu andaval bi başladı bizi azarlamaya, ne gerizekalılığımız kaldı ne birşey. Sonra benim sıranın önüne geldi, önümde dolu bir kalemkutum vardı. Aldı onu eline, pat diye kafama vurdu. Nasıl canım yandı hala çok net hatırlıyorum. Velhasıl herkes öğretmen olmamalı, ben okuldan nefret ettiysem bu şerefsiz yüzünden ettim. Allah onu da bildiği gibi yapsın. inşallah iki yakası bir araya gelmez. Ölüm döşeğinde bu sahneler geçer gözünün önünden de vicdanı ona rahat vermez. Pislik seni.
Ne yapıyor bilemem, bilmek de istemiyorum ancak dilerim huzurlu değildir. Dilerim hayat ona iyi davranmaktan vazgeçmiştir. Dilerim bana hissettirdiklerini kalan üç günlük hayatında da olsa hisseder ve o hissin benden geldiğini anlar.