bugün

genelde hüsranla sonuçlanan hadisedir. ama mektuba benimle çıkar mısın diye yazılıp evet hayır diye kutucuklar da yapılmazki kardeşim.*
kızların erkeklerin ilgisini %90 anlaması , erkeği beğenmemesi ama oduna bağlaması, net şekilde tavrını da belli etmemesi yüzünden erkeğin başkasına kaptırma korkusuyla yapmak zorunda kaldığı rezil tekliftir.

kızın bir düşüneyim demesi ve bir daha hiç bir zaman konunun açılmaması, erkeğin de aylarca acaba ne cevap vericek diye umutsuzca beklemesi ve zamanla kafaya dank etmesi ile sonuçlanır. bu memleketin kadınıyla insan gibi konuşarak iletişi kurulmaz.
sansliysaniz kiz size teklif eder.
olaylar gelisir.
red ile sonuçlanır genelde. ama sizin cesaretinizi kırmaması gerekir.
ilk olduğu için çok masum bir tekliftir...ipin ucunu tutmanı sağlar olumlu ya da olumsuz cevap alınması önemli değildir* adımını atmışsındır bir kere...
(bkz: benimle çıkar mısın)
kimileri için son çıkma teklifidir.

(bkz: ilk ve son evet)
teklif edilmeden 1 yıl önce kızla tanışıp kızı kıvama getirmek gerekir. ama bir yılın sonunda kızı ayarlamak an meselesidir, şansınız yüksektir ama bir yılınız bir tokatla da bitebilir.
(bkz: ben seni arkadaş bildim)
(bkz: bi siktir git ya)
benimle çıkar mısın denilen ilk andır.
itina ile seçilmiş kelimeler sonucunda efsane olabilir. misal;

(bkz: anormal çıkma teklifleri/#432804)

(bkz: zirvede bırakmak)
tarafımdan henüz fiziki hayata geçirilmemiş eylem. ama etrafımdan gördüğüm kadarıyla, hiç tanımadığınız, kıvama getirmediğiniz kızların kabul etme olasılığı daha yüksek (cafe'de filan gördüğünüz). ben de denersem öyle denerim.
büyük ihtimalle ilkokulda ortak bir arkadaşınız aracılığıyla edilen tekliftir.

-şeyma hayrettin sana çıkma teklifi etti.
bi kızla ilişkiye başlamak çıkma teklifi etmek şeklinde olmaz. ilk önce konuşursunuz arkadaş olursunuz, sonra birbirinizden etkilendiğinizi anlamaya başlarsınız, hep birbirinizin yanında olmak istiyorsunuzdur. hep mesajlaşıyorsunuzdur. sonra bir gün dudaklar birbirine yanaşır ve artık sevgilisiniz.
benimle çıkar mısın şeklinde başlayan bir ilişki, ilkokulda kalmış bir ilişkidir. daha sonrasında bırakılmalıdır. denenmemelidir.
çıkılan yere göre değişir, ağaç, dağ, üst kat, çatı gibi.
ciddi anlamda önem taşıyan tekliftir. alınan cevap olumsuzsa kişinin kendine olan güveni kaybolabilir ve içine kapanabilir. ama doğru stratejinin de uygulanmasıyla birlikte olumlu cevap alınırsa kişinin kendine olan güveni tavan yapar. bu açıdan çok önemlidir.

ben ilk çıkma teklifimi orta okulu bitirdiğimde yapmıştım. bundaki amaç da reddedilmem halinde kızı bir daha görmeyecek olmamdı. mantıklı da görünüyordu. zaten okul değiştirecektim ve ilkokuldan veya ortaokuldan kimseyi bir daha görmeyecektim. o yüzden reddedilmek beni pek etkilemeyecekti. neyse, yaz tatiline girdiğimiz gün yazlığa gittik ve yatakta yatarken bir anda çıkma teklif etmeye karar verdim ve hoşlandığım kıza mesaj attım. biraz düşünseydim çok büyük ihtimalle o teklifi yapmazdım. ama yapmıştım. mesajı attıktan yaklaşık 5 dakika sonra mesaj geldi ve sert bir şekilde reddedildim. ben de mesajı bir daha okumadan sildim ve telefonumu kapattım. sabah ise yeni bir başlangıç yaptım ve hayatıma gayet normal bir şekilde devam ettim. kötü anlamda hiçbir şey olmadı bana. aksine önemli bir tecrübe edindim. doğru stratejinin önemini öğrendim. çıkma teklif ettiğim kız beni hak etmeyen birisiydi. bu, verdiği cevaptan da anlaşılıyordu. nazik bir şekilde reddedebilirdi beni. ama o, etmediği laf bırakmamıştı kısacık mesajda. ben de nedense hiçbir cevap vermemiştim. yanlış strateji demiştim. teklif ettiğim kızla hiçbir muhabbetim yoktu. ne akla hizmet o teklifi ettim bilemiyorum. en azından biraz samimiyetim olan birisine etseydim o teklifi. ayrıca mesajla çıkma teklif etmek de doğru değil. her ne kadar zor olsa da mümkünse çıkma teklifini yüz yüzeyken yapmak gerekiyor. ben yaşadığım tecrübeden bunları çıkardım.

pişman mıyım? kesinlikle değilim. çok şey öğrendim ve kesinlikle kaybeden ben değildim. kaybeden, benim teklifimi reddeden kişiydi.

ilk çıkma teklifini edeceklerin dikkat etmesi gereken bir kaç şey söyleyeceğim:

- korkmayın. herkes reddedilebilir. reddedilseniz bile hayatın devam ettiğini unutmayın. sonuçta benim reddedildiğim gibi reddedilmeyeceksinizdir büyük ihtimalle. olgun birisi, sevgilisi olduğunu veya başkasından hoşlandığını söyleyerek reddedecektir sizi.

- korkmayın. eğer fazla düşünürseniz bir türlü teklif edemezsiniz. mümkün olduğu kadar ihtimalleri düşünmekten uzak tutun kendinizi.

- fazla düşünmeyin dediysek de o kadar değil. gerçekten hoşlandığınız birisine çıkma teklif edin.

- hiç tanımadığınız birine çıkma teklif ederseniz büyük ihtimalle reddedilirsiniz. o yüzden size ilgi gösteren birisine çıkma teklif edin.

- eğer mümkünse yüz yüze teklifte bulunun. mesajla çıkma teklif etmek veya msn'den teklif yapmak pek etkili olmuyor.
yıllar önce, iş gereği haftada 2-3 kez gittiğim yer...

sadece güzel değil başka bir çekiciliği olan bir kız gördüm.ne olursa olsundu, konuşmalı, tanışmalıydım mutlaka...

bir daha ki görmemde ne diyeceğimi hesapladım...

gördüm, ama diyeceklerim aklımdan uçtu, saçma-sapanladım, en son dediğim ''benimle arkadaş olman süper birşey olur, beğenmezsen bas tokatı gitsin'' dedim...

hayatımın aşkı o...
(bkz: asansör mü ben mi)** *
ortaokul 1.okul bahçesinin arkasındayız. bizim sınıfın baktığı cephe. o demirlere kolunu yaslamış elleri titreyerek bana benle çıkarmısın diyor, bense pencerelere doluşup bizi pür dikkat izleyen sınıfıma bakıyorum. onu çok sevdiğimi düşünüyorum. 12 yaşındaki o duygu aşk mıydı bilmiyorum. ama güzeldi.
elime yüzüme bulaştırdığım, karşı tarafın yardımlarıyla gerçekleştirebildiğim, yine de hatırlanmaya değer olandır.
çok hayırlı oldu desem... *
Utandığından ya da reddedilme korkusu hissedildiği için kızın karşısına zor çıkılan ancak teklif edildiğinde ''bu kadar kolay mıydı lan'' denilebilinecek kadar kolay bir durumdur..
Tabi kıza da bağlı.
ilk kez 13 yaşında aldığım teklifdir. hayır demekle yetinmeyip çocuğa açıklama gereğide duymuştum ki o tam bir faciaydı: hayır çünkü bence sen tipsizsin. (bkz: no comment)
En başında bu çıkma teklifi ne demek oluyor ben anlayamadım bir türlü.nereye çıkıyosunuz yani.yada biz niye o çıktığınız yere birtürlü çıkamıyoruz.şuna ilk sevgili teklifi eş teklifi kız yada erkek arkadaş teklifi demek daha mantıklı diye düşünüyorum.çıkmak ne allah aşkına.çok saçma.başlığa gelince kişiyi ilk heycanlandıran hayatında bi ilke adım atacağı tekliftir.yasanılması gerekir.
- biriçimsu mesai bitti. çıkalım mı?
+ tamam kelekcan, geliyom.
80 lerde çıkma diye bir şey yoktu. sinemaya gidelim demek karanlıkta öpüşmek anlamına gelirdi ki, kızla konuşmaya gayet tehlikeli bir girişti.

dışarda, çarşıda zaten olmazdı çünkü küçük yerde herkes birbirini tanırdı. (kızı ve babasını tanıması yeterli,onlar nasıl olsa seni bulur)

parklar iyi güzeldi ama serseriler ve o zamanlar popüler olan ninja filmlerinin etkisini üstünden atamayan çocuk çeteleri tarafından işgal edilmiş durumdaydı.
(bkz: mastika çetesi)
(bkz: beyaz el çetesi)
(bkz: yıllar sonra gelen tırsardım itirafı)

bu çetelerde tanıdık bir baro varsa başınıza birşey gelme olasılığı düşerdi ama bu sefer de polis gelip kimlik sorardı.

rahat oturamazdınız. polis bir de kızı evine teslim etmeye kalkarsa rezaletin daniskası çıkardı. üstüne bir de kızın abisinden ya da babasından sopa yerdiniz. (dikkat ederseniz polisten yiyeceklerinizi katmıyorum, arabanın arka koltuğunda "lan senin bacın yokmu" diye başlardı hep)

olabilecek en rahat şey piknik organizasyonuydu. mesire yerinin kuytu köşe bir yerine örtüyü serip oturdun mu tamam, rahat rahat muhabbet edebilirdin.

dönemin panoraması bu şekilde olunca bir kıza arkadaşlık teklif etmenin adı "beraber piknik falan yapalım mı" olurdu.

dönemin şartları gereğince de bu sorunun cevabı da "hayır" olduğundan "bu nesil nasıl evlenip çoğalacak lan" diye endişelenirdik.

ilki ortaokul birde, ikincisi orta sonda, üçüncüsü lise birde, dördüncüsü lise bir yaz tatilinde, beşincisi üniversite 2 de olan tekliflerin tamamı rededildi.

sonuncusu biraz düşünmek isteyerek ümid vermişti . cevabını 1,5 sene bekledim, kapısında yattım, sonra galiba kabul etmeyecek diye vazgeçtim.

(bkz: ben o zamanlar salaktım)
(bkz: bir dinazorun anıları)
ilk teklifi 13 yaşında aldım ama 3 saat sonra ayrıldık. (bkz: zaman kaybı)