Sivrisinek ilacı şart.
sadece anı yaşayın. geceleri kalkıp hayvan seslerimi dinleyin. mutlaka yakınlarınızda su olsum, dere gibi şelale gibi su geçirmeyen (yağmurluk bu konuda iş görür) her hangi bir eşyanın içine yiyeceğinizi koyup akar sudan faydalanarak bozulmasını engelleyebilirsiniz. gündüz erken kalkın. efil efil havasında yaprak seslerini duyun, yanınızda kendinizi savunabilmek için bir alet alın. en son gittiğimde 10 metre öteme ayı çıkmıştı. ayıya da neyle karşı koyacaksın bilinmez tabi. mümkünse akıllı olmayan bir telefon alın. internet ile bağınız olmasın, suya çok yakın durmazsanız sivri sinek çok derdiniz olmaz. mutlaka bir ateşiniz olsun bu hayvanlara doğanın en tehlikeli hayvanı burada mesajıdır. ayrıca sinekler ve diğer haşeratlar için kurtuluş yoludur. mümkünse çadırda kalmayın sabah kalktığınızda çiğ taneleri üstünüze düşmüş olsun. tavsiyem uyku tulumu ve mattır. pahalı spor ayakkabılarına gerek yok ayaktan kolay çıkmayan bir sandalet tercih edin güzel ve temiz havayı 7 24 bütün vücudunuz çeksin. bitki tanıma gibi bir bilgi birikiminiz yoksa mutlaka yüksek kalorili düşük gramlı şeyler bulundurun. gördüğünüz her minnak şeyi meyve sanıp ağzınıza atmayın. mıntıka temizliği yapmayı unutmayın. Kısa ormancılık geçmişimde pet şişe yiyen yaban domuzların cesetlerini fotograflamakdan nefret etmiştim. ekolojik denge sarsılmaz kurallar bütünü değildir unutmayın.
. . . çadırınızı sel yataklarına Kurmayın. Her sene bayağı bir adam bu yüzden telef oluyor. Çadırınızın kapısının güney yönüne gelmesine özen gösterin. Yiyeceklerinizi yüksek bir yere asın. Yoksa yaban domuzu ve tilki gibi fırsatcıların ilgi odağı olursunuz.
Çadırı rüzgar yönünü hesaplayarak kurun ve tente gerdikren sonra kazıkları mutlaka çakın.

Parfüm, deodorant vb kokulu şeyleri asla çadıra sokmayın.(tabii yılan arı gibi misafirler istemiyorsanız.)

Uyku tulumunuzun derece seçimini doğru yapın. ( özellikle kış kamplarında)

Yanınıza fener, çakı, ilk yardım çantası, yedek kıyafetler, mum, çakmak, poşet, yiyecek, düğüm ipi ve bol su almayı ihmal etmeyin.

Kamp alanının özellikle ateş yakacaksanız otlardan uzak olmasına dikkat edin.

Ateşe asla kozalak atmayın.

Ateş yakarken mutlaka reflektör yapmayı öğrenin.

Yemeğinizi kampa uygun seçin.(Domatesin içine yumurta kırmak gibi)

Bulunduğunuz araziye uygun kıyafetler giyin. Özellikle alan ormanlıksa atletlerinizi içinize sokup, çoraplarınızı pantolonun üzerine çekin.

Keşfe çıktıysanız ve arazi haritası yoksa farklı materyallerden yol kenarına öncü grup işaretlerini bırakın.

Mümkünse telefon değil, telsiz kullanın.

Mümkünse, fonetik ve mors alfabelerinin en azından acil çağrılarını öğrenin.

Mümkünse açık kazık, kapalı kazık, camadan, sancak gibi temel bazı düğümleri öğrenin.

Hava koşullarını bir sonraki mevsimi baz alarak değerlendirin ve eşya seçiminde bunlara da yer verin. (Örneğin kampa ağustosta bile çıksanız yanınızda yağmurluk bundurun)

Şimdilik aklıma bunlar geldi, ihtiyaç dahinde her türlü yardıma açığım.
El feneri diyecektim nerdeyse telefon flashini unutup.

Ses geciriyor ona gore hareket edin. Yumusak bir matiniz olsun topragin ustunde yatmak kolay degil. Cadirin ustunde guneslik gibi bir sey olsun unutmayin. Uyumadan once isikla bir saginizi solunuzu kontrol edin cadirin icine bocek vs girmis olabilir. Fermuari mutlaka kapali tutun girip cikarken. Ben yillarca cubucaktaydim. En guzel yazlarim o tahta piknik masalarinda ve cam agaclarinin arasindaki cadirlarda gecti. Sular buz gibi akar duslardan ona gore gunese asilan dus posetlerinden alabilirsiniz. Ha bi de boyle kamplar arkadas ortami guzel yerlerde cok daha zevkli gecer. pecete sabun islak mendil onemli.
Ormanda kamp yapmayın çünkü gece ormanda kalmak yasaktır. Sonra cenderme abiler alırlar sizi.
Çadırınızı bir agacın altına kurun ki sabah güneşi sizi yakarak uyandırmasın.

Çadırlarınızın yakınında ateş yakıyorsanız söndürmeden uyumayın. Gece rüzgar etkisi ile çadırınız yanabilir...

Kışın kampa gittiyseniz ve üşümemek istiyorsanız yatmadan önce sıcak su torbasına su doldurabilir ve onu da uyku tulumunuza koyabilirsiniz.

Can kurtarması babında yanınıza aperitif yiyecekler(konserve, bisküvi gibi) almayı unutmayın.

Kamp alanına fön makinesi, maşa gibi şeyler götürmeyin aq zira ormanda elektrik bulamazsınız...

Son olarak da iki ayaklı hayvanlara dikkat ediniz...
- Kayalık yamaç altına çadır kurmayın. (daş düşebülür)

- kamp yaptığınız yerde yiyecek artıklarını kamp alanı yakınına atmayın.

- Kavun ve tavuk artıklarını akrepler çok sever. Dikkat edin.

- Zararlı haşeratlar kükürt sevmezler. Kamp alanınız etrafına kükürt tozu dökerek çadırınızı çember içine alın.

- Akreplerin mavi rengi sevmedikleri söylenir. Bu yüzden köylerde kapı ve pencereler cırtlak ya da koyu mavi renge boyanır. Mavi çadırlar candır. ;)

- Eczacılardan, ecza depolarından strafor koli temin edin. içeceklerinizi, bozulabilecek yiyeceklerinizi bu kolilerin içine koyduğunuz buz yardımıyla 2 gün rahatlıkla muhafaza edebilirsiniz.

- Dere ve akarsu yanlarına çadır kurmayın. Orada yağmaz ama derenin geldiği uzak bi bölgede şiddetli yağmur yağar. Sel olabilir.

- Akşam kamp ışığınıza sivrisinekler toplanır. Ateş dumanı ise sivrisinekleri uzaklaştırır.

- yanınızda fazlasıyla ip-halat bulundurun.
Kardeş tavsiyelerin harika, özellikle de akrepelerin kavun atığı sevdiğini bizzat deneyerek öğrendim!
Fön makinesi mi? Saç maşası mı? Düğüne mi gidiliyor kampa mı buna karar verin önce.

Diğer tavsiyem ise lütfen çöplerinizi sağda solda bırakmayın. Yanınızda büyük çöp torbaları götürün. italyan koyu'na gittim bu hafta, güzelim koy çöp içinde kalmış. Her gittiğim yerde bu manzaralarla karşılaşmak üzücü. Adam denize yarım adana karpuzu atmış ya. kamp yapmak doğayla iç içe olmaktır, doğanın içine etmek değil. O attığınız çöpler rüzgar yüzünden bir şekilde denize ulaşıyor. 20 metre derinlikte kola kapağı, pet şişe görüyoruz her seferinde. Topla topla bitmiyor sonra.
olimpos abi
akiyoruz abi
kumsalda bira abi
cigara abi
moruq.