bugün

yurt dışında tuvaletlerde taharet olanağı yoktur.
65 ülke 150 küsür şehir gezmiş birisi olarak uzmanı olduğum konudur bu.
-Gitmeden önce en azından ortalama ingilizce öğrenin.
-Pasaportun ve vizenin fotografını çekip telefonda saklayın. Fotokopisini çekip bavula/sırf çantasına koyun.
-Uçağa verdiğiniz bavulun fotografını çekin. Kaybolursa inanılmaz işe yarıyor.
-pasaport polisi soru soracak, kendinizden emin cevaplayip gelme amacınız hakkında yalan söylemeyin, ağzınıza yüzünüze sıçarlar eğer uğraşırlarsa.
-Gidilen ülkenin havaalanında o ülkenin parasını almak genelde mantıksızdır kur farkından dolayı(herkes sokar, istisnalar hariç). Taxi/otel(otele nakit ödeyecekseniz) yetecek kadar bozdurun.
-Gidilen ülke havaalanında turist sim kartı alın data pakedi veren. Biraz daha pahalı olacaktır lakin internetsiz oteli vs. bulmanız zor olacaktır. Genelde bu sim kartlar şehre nazaran biraz daha tık pahalıdır. Genelde sim kartların pasaporta kaydedilmesi gerektiği için, havaalanındakiler bu konuda uzmandır.
-Havaalanından otele ya toplu taşıma yada uber/grab kullanın. Asyada grab saçma derecede ucuzdur.
-Kamuya açık alanlarda politika konuşmayin, protestolara falan katılmayın.
-uluorta alkol içmeyin, içersenizde saçma sapan sarhoş olup milleti rahatsız etmeyin. Otla ilginiz olmasın bile(ev dışı belki).
-Gidilen ülkenin karısına kızına saçma sapan sarkmayın, hayır dediyse hayırdır. Sex turisti olmak normal birşeydir, milletin karısını kızını taciz etmek ayrı birşeydir. Genelde her ülkede kadın/erkek standart olarak gülümser, hayır size vermek istemiyor gülümsedi diye.
-Eğer gidilen ülke trden daha az gelişmiş ise(genelde afrika ülkeleridir) o ülke insanlarına düzgün davranın. ibneliğin lüzumu yok.
-gidilen ülkedeki tr büyükelçiliğinin acil numarasını kaydedin.
-ırkçılık yapmayın, bu tür muhabbetlere girmeyin.
-Gidilen ülkedeki populer scamleri araştırın gitmeden önce.
Bazı ülkelerde türkiyenin popülaritesi iyidir, bunlar;
-güney/orta amerika, küba, kuzey afrika ve ortadoğu, japonya/endonezya.
-Gidilen ülkenin kültürüne saygı gösterin. Özellikle de ağız tatları değişik olabilir, bunu küçümsemeyin(mesela kolombiyada karınca yerler,normaldir)
-Gidilen ülkenin dilinde basit şeyleri öğrenin. yerlilerin hoşuna gider ve saygılı olduğunuzu gösterir.
-Gidilen ülkedeki türklerle çok kaynaşmayın. Özellikle afrikadakiler fetöcüdür(başınız derde girebilir çünkü devlet baglantıları vardır), abdde ise azımsanamayacak sayıdadırlar. Kaynaşacaksanız, kendi çabasıyla giden okumuş etmiş insanlarla kaynaşın.
-Sokak yemeği yiyecekseniz ishal/cırcır vs.yi en aza indirgemek için internetten araştırma yapıp yerlilerin gittiği popüler yerlere gidin. Eğer gidemezseniz önünde sıra olan yerlerde sıkıntı minimum düzeydedir.
-Aksi yazmadıkça/söylenmedikçe herşeyde domuz yağı,domuzla alakalı birşey kullanılmaktadir yemeklerde. Özellikle asya/afrikada.

hadi hayırlı olsun
pasaport kontrolünde avrupa ülkelerinde ip gibi sıraya giriyorsunuz ya göt korkusundan, türkiye'de de girin.

sanki yabancı ülkede var keramet. oraya ayak basınca ip gibi sıraya giriyorlar, ama burada sıra kapma çabaları, bağırıp çağırmalar.
Paranızı biriktirip öyle gidin. Gideceğiniz yerleri araştırın. Dil kursuna gidin, derdinizi anlatacak kadar öğrenin.
çine gitmeyin.
vodafone red varsa fast track kullanın ücretsiz, boşuna sıra beklemeyin.
Evden çıkarken, pasaportunuzu unutmayın..
ilk defa çıkacağınıza siz emin olun yeter çünkü aksi takdirde çok kasıyorsunuz çok yapmacık oluyorsunuz sanki ömrünüzü tüm aşklarınızı eyfelin dibinde yaşamış gibi milano moda haftalarını hiç kaçırmıyormuş gibi çocukluğunuzu londra sokaklarında geçirmiş gibi tatillerinizin olmazsa olmazı yunan adalarıymış gibi sanki hiç klasik ve jazz müzikten başka müzik duymamış gibi hallerde bulunuyorsunuz ingilizceyi ana dilinizmiş gibi amerikan edasında konuşmaya çalışıyorsunuz bunlar örnek tabi ortadoğu, uzakdoğu amerikada gideceğiniz yerler arasında olabilir ama tavsiyem çok kasmayın siz türksünüz.
yasal detaylarını zaten diğer yazarlar açıklamıştır. duygusal yanı da benden.

ilk defa başka bir atmosferle karşılaşacaksınız. mimikler, ilgilenilen konular, bakış açıları ve en küçük muhabbet bile farklı olacak. kendinizi kaybolmuş hissedebilirsiniz ama aynı zamanda eğer türkiye'de kendinizi dışlanmış ve yanlız hissediyorsanız, daha kabullenmiş hissedebilirsiniz. kendinizi unutmayın ama aynı zamanda açık zihinli olun. çok farklı bir deneyim.
gittiğiniz ülkenin dilini bilmiyorsanız karşınızdakine bağırarak anlatmaya kalkmayın. adamlar sağır değil.
Pasaport ve vize formalitelerini eksiksiz yerine getirip, belgeleri eksiksiz yanınıza almayı unutmayın.
Gideceğiniz ülke ile ilgili, oturup ders çalışın. Bilgi toplayın, gezginlerin tecrübelerinden, önerilerinden mutlaka faydalanın.
Tüm paranızı ve pasaportunuzu yanınıza alıp ebleh ebleh gezmeyin. Sağınızı solunuzu kollayın.
Abuk sabuk hediyeliklere para vermeyin.
Yanınıza, sindirim ve mide sorunlarında, imdada yetişecek birkaç ilaç ve ağrı kesici almayı unutmayın.
Birde ingilizce öğrenin artık, ucundan kıyısından olsa bile.
Rahat olun, keyifli olun, kurallara uyun...
Hadi selametle...
Geri gelmeyin. gelince tekrar geri gitmek isteyeceksiniz, yurtdışında yaşayan iyi ve temiz kalpli, her şeye sinirle yaklaşmayan insanları gördükçe ülkenizdeki yan baktın sebeplerinden dolayı öldürülen insanlara bir kez daha hayret edecek onlar için üzüleceksiniz. isviçrenin bir bakanının hükümetin parası ile aldığı çikolata için istifa ettiğini görecek, kendi ülkenizin bakanının son insan öldürülüne dek, son madenci göçük altında kalana, son kadına tecavüz edilene, son canlı bomba patlayana dek istifa etmediğini göreceksiniz... sizlere nacizane tavsiyem budur; geri gelmeyin.
Havaalanına giderken passportunu evde unutma....

Annene söyle sana yolluk hazırlasın, oradaki yemeklere hemen adapte olamazsın, ufak ufak yersin.

Yanına iğne iplik al kesin.

ispanyada zara ya git bol bol kıyafet al, acayip ucuz orada.

Parana sahip çıkacaksan euro olarak yanında götür, eğer ülke euro kullanmıyorsa exchange ofislere dikkat et, ucuZa bozdurma.
öncelikle burdaki arkadaşlarınızı ve yaşadıklarınızı unutun.gittiğiniz ülkenin dilini bilme gibi bir luksunuz tabiki yok ama o dillerden popüler kelimeleri öğrenmeye bakın.oralı bir vatandaşla muhabbet ettiğinizde hoşlarına gidiyor ve daha çok yardımcı oluyorlar.ilk işiniz bir turk lokantası aramak olmasın,oralılar ne yiyip içiyorsa sizde aynısından yiyin.korkmayın ölmezsiniz.turistik yerlerde yemeyin,yemekleri güzel olmuyor,oradan arkadaş yapın onların gittiği yerlere gidin,aradaki farkı göreceksiniz.taksilerden uzak durun,Avrupa metrosu gelişmiştir onlara binin.sizden 1 Euro isteyen müptezeller olacaktır,nazikçe paranız olmadığını söyleyin anlayışla karşılayacaklardır.alışverişe fazla kendinizi kaptırmayın,fiyatlar uygun gelip elinizdekilerden olabilirsiniz.dışarda çok içip sapıtmayın,zira elin memleketinde sarhoş olup başa ne gelebileceği belli değildir.içkinizi süpermarketten alın,otelde efendi gibi demlenin.lidl marketi görürseniz affetmeyin yapıştırın gitsin.
Paranı çorabına donuna falan sok, yoksa harita alırken bir bakarsın binlerce doların gitmiş.
Öncelikle Sakın olaki hava alanlarında neden bekliyorum tribine girmeyin, yurt dışında güvenlik çok önemli (özellikle israilde sadece genç ve türk olduğum için tam olarak üç saat aranıp, gözetim odasında bekletildim. Bahanesi yok yani güvenliğimiz için dediler)
Yani en kolayı istanbul atatürk havalimanında dış hatlarda bizim genç polislerin yaptığı gibi pasaporta ve suratınıza bakıp 5 dk da geçemiyorsun bilgine.
Ceketinin astarına kadar bakıyorlar ki patlama olmasın.
(Sanırım bu aralar başka tavsiyeye gerek yok)
Yemek tercihlerin eğer başka kültür yemeklerine alışkın değilsen, türk lokantalarına gitmelisin.
Sular her zaman kullanıma elverişli değil, dikkat. Hasta edebiliyor.
Bir de wc içlerinde su ve çeşme arama bulamazsın, sadece lavabo kısımlarında sadece el yıkamak için çeşme bulabiliyorsun.
Hiç bilmediğin alandan alışveriş yapma, başına her an iş alabilirsin(tavsiyeleri araştır)
Son olarak plansız asla güne başlama çok yorulursun ve hiç beklemediğin hüsranla günü bitirip, istediğin yerleri gezemezsin.

Şimdiden iyi yolculuklar, bol gezmeler *
Ben gece kulübü gece hayatı severdim eski zamanda. Tabi kıyafetler falan on numara, yüzlerce fotoğraf çekiyor kız görünümlü ruhu fahişeler.
Çok para harcayıp adınjzı yazdırmak istiyorsanız özel olarak sorulmadıkça memleketinize akdenizden geliyorum diyin yeter o çocuğu kıza. italian, greek ? Falan yapıyorlar. Bi keresinde yarı italyan yarı türk dededim tepkileri muhteşem deneyin.
Bu gece hayatına fazla para veremem alfa tavsiye isteyenler lviv'e gidebilir gayet ucuz bir şehir. Ukrayna sonuçta ama tabi ingiltere, ispanya gibi yerlerde harbiden taşak ister o locada oturmak.
Bütçenize göre harcayın olm.
dönmeyin.
heryerde fazla sırıtma. çünkü ciddiyetten göt olacaksın.
gezmedik yer bırakmayın, sonra çok pişman oluyorsunuz.

her tadı deneyin, " ben bunu yemem yeaaa. " diye gidip soluğu evrensel fast food mekanlarında almayın.

paranızı tutumlu harcayın, hesaplarınızı iyi yapın.
ciddi anlamda paranızı yani cüzdanınızı sıkı koruyun.

konuşmaya çekinmeyin, ingilizce anlatamıyor veya karşınızdaki anlamıyorsa elinizle gösterin/tarif edin.

gittiğiniz yerleri aklınıza kazımanın yanı sıra bol bol fotoğraf çekin ve isterseniz notlar alın.

her anınızın keyfini çıkarın.

döndüğünüzde " Avrupa işte ya. " veya " yurtdışı işte ya. " demek zorunda kalmayın, anlatacak bir sürü anınız ve öğreteceğiniz birçok bilginiz olsun.

şimdiden iyi yolculuklar. *
Yola adım attığında arabalar harbiden duruyor, ama benim gibi bir malak edasıyla bu hoşuna gittiği için iki saatini sürekli karşıdan karşıya geçmek için harcarsan bi polis gelip Türk müsün diyebilir.
Hava alanında pasaport kontrolüne girdiğinizde yandakiler neden beklemiyor ben 2 saattir bekliyorum diye rezillik çıkartmayın.

Onlar eu vatandaşı oluyor.
Telefonun yurtdışı aramalarına açıksa kapat ya da uçak moduna al zira gereksiz markalardan gelen mesajlar bile ücrete dahil.
Parayı daha az bir komisyonla ziraat bankasında dönüştürebilirsin.
Havaalanında pasaport kontrolünde kırmızı çizgiyi geçmemeye dikkat et zira polis abinin bakışları hiç hoş olmuyor.
Yanınıza mümkünse bi damacana su alın. Çünkü çoğu ülkede su çeşmeden içiliyor, tatları rezil. Bir de tüm avrupa'da en ünlü evian diye sikindirik bi su markası var, o da çeşme suyu gibi.

bir de memlekette bol bol börek çörek yapıp bavulunuza atın, hayat kurtarır. biz 4 günlüğüne paris' e gittiğimizde babaannemin yaptığı ıspanaklı böreği yemiştim 2 gün, inanın en leziz şey gibi gelmişti.

bir de domuz eti yememeye özen gösteren biriyseniz "chicken sandwich"lere abanın. Hem güzel hem ucuz oluyorlar.
önce bayburt'a gidin.