bugün

Geçtiğimiz günlerde duygusal yakınlığım olan bir kız ile florya da tanınmış bir kebapçı da buluşma ayarlamayı başardım. ben oraya taksi ile gelirken kendisi benden az bir zaman sonra spor arabası ile geldi. çok güzeldi zerafet akıyordu yeşil gözlerinden. neyse efendim daha sonra tatlı bir muhabbet eşliğinde yemeklerimizi yedik. hesabı istedim garson tabiki usul gereği hesabı benim önüme koydu ama o da ne güzel kız atik bir hareketle hesap defterini kaptı ve hesabın üstünde bir miktarı araya sıkıştırıp garsona verdi. garson şaşkınlıkla yüzüme baktı tam ben bi şey demeye niyetlenmiştim ki burdan al lütfen diye kararlı bir sesle gürledi.neyse ardından garson paranın üzerini getirdi içinden bir 10 tl alıp para üstünü de bahşiş olarak bıraktı. aldığı 10 tl parayı da valeye verdi. ah sözlük böyle bir kız kaçar mı? kaçırmamaya çalışıyoruz işte.
ben hesap ödeyen kızları efsane sanıyordum. tamam hesabı öderim sorun yokta en azından 3 kerede 1 kere kızın ödemesi gerekir. parasında pulunda değilim bu bana kızın paragöz olup olmadığını gösterir. ilişkide geleceğimizin olup olmadığını anladığım kriterderden biridir diyebiliriz.

mekandan ayrılırken hesap ödeme tehlikesine düşmemek için benim hep gerimden gelen kızdan ayrılmışlığım vardır. tamam öderizde keriz yerine koymayın insanı. paranı yicem niyetim bu diyin yiyişelim olsun bitsin.
inanma diğer buluşmada aşırı yiyip hesabı sana ödetecek.
isim vermiyim de bir sözlük kızına da yaşattığım hadise.
yani erkek cephesinden olay çok keyifli, yediğim hamburger daha tatlı, kola daha asitli, patatesler daha bi kızarmıştı resmen.