bugün
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi9
- karınıza range rover alır mısınız22
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı9
- kent lokantası niye bedava değil demek16
- anın görüntüsü16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- ilk buluşmada çorumlu olduğunu ağzından kaçırmak8
- evlilik12
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır15
- icardi190518
- ali erbaş18
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss21
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi16
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
Köşesinden verdiği hükümlerle, dünyalar kurup, hayatlar bitirdiği kuruntusuyla olur-olmaz her konuya burnunu sokmak nasıl bir ruh halinin tezahürüdür bilemeyeceğim ancak aklı başında her insanın sabrını zorladığı aşikar.
hazret, bugün yine köşesinde müthiş bir sorunu ele alıp, toplum ahlakına mugayir böyle bir densizliği! cezasız bırakmamış.
malum, tv dünyasına mensup, hangi vasfından ötürü gençlere örnek teşkil etmesi gerektiğini anlayamadığım -ki bu az veya çok her meşhurun, topluma örnek olma misyonu! da ayrı bir yazının konusudur- defne joy foster'ın ölümü üzerine hemen herkes fikir beyan etti, yazdı, konuştu.
olayın trajik olduğu ortada. hal i hazırda evli ve çcuklu bir kadının, başka bir erkekle, hususiyetle erkeğin evinde bir gece yarısı ölümü toplumsal normlar göz önüne alındığında garipsenecek bir durum. lakin toplumsal değerler her zaman doğruyu işaret edecek değildir diyerek, bu konuyu şahısların vicdanında çözmesi gerektiğini düşünüyor ve es geçiyorum.
benim özellikle değinmek istediğim nokta, toplumun ahlaki normları üzerinden, gencecik bir kadının acı ölümünün populist söylemlere malzeme edilmesi. işin garibi bu toplumun değerleri arasında, öleni hayırla yad etme, arkasından konuşmama ve zahiren, hatasına dahi tesadüf etse başını çevirme olduğunu bile bile, dalga geçer gibi mevtanın ardından yok evli kadının o saatte bekar adamla ne işi var, yok evde çocuğu bekleyen kadın bunu yapar mı?
yahu sapıttın mı be adam? sana ne? bana ne? insanlar, dilediği gibi bir hayatı yaşama hakkını ne zamandan beri sana sormadan değerlendirememeye başladılar? memleketin en çok satan gazetesi dediğiniz o mecmuada, kahve ağzıyla, ergen mantığıyla yaptığın ölünün arkasından prim kovalamak değildir de nedir?
"Kerem'in adını duyunca, Gökmen Özdemir'i aradım, Vatan'dan.. Arkadaşı..
"Sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine" dedim. "Sordum bile ağbi" dedi, Gökmen.. "Vallahi daha o gece tanıştık. ikimizin de kafası iyiydi. Gittik işte" demiş, Kerem.."
bakın bu alıntı, hıncal uluç'un yazısından. 'sor bakalım kerataya', 'evli, barklı ve çocuklu kadın' gibi ifadelerdeki kadını öteleyen, aşağılayan, çapkınlığı erkeğin en doğal hakkı, evli bir kadının başkası ile flört etmesini ise -ki doğruluğu bile kesin değil- zinhar yasak gören sakil mantığı sezebiliyor musunuz?
ahlak namına atıp, tutarken birisi de çıkıp demez mi bu had bilmeze; "bre adam sen evladın yaşındaki kadınlar ile düşüp kalkarken neredeydi bu basiret?"
ortada fol yok fos yokken tutup bunu birisi derse uluç'a, döner ona da "sana ne? istediği ile, istediğini yapar" derim ama bunları yapma hakkını kendisinde gören bir adamın ahlak bekçisi kesilmesi hiç de komik değil.
ben tüm bu kargaşadan nemalanma çabasını başlkta da belirttiğim gibi, ilgi muhtacı bir adamın kendi tatmini esnasında, etrafın ne diyeeğine aldırmadan attığı çığlıklar olarak algılıyorum. ve maalesef beni dahasına ikna edecek bir geçmişi yok hıncal uluç'un.
hazret, bugün yine köşesinde müthiş bir sorunu ele alıp, toplum ahlakına mugayir böyle bir densizliği! cezasız bırakmamış.
malum, tv dünyasına mensup, hangi vasfından ötürü gençlere örnek teşkil etmesi gerektiğini anlayamadığım -ki bu az veya çok her meşhurun, topluma örnek olma misyonu! da ayrı bir yazının konusudur- defne joy foster'ın ölümü üzerine hemen herkes fikir beyan etti, yazdı, konuştu.
olayın trajik olduğu ortada. hal i hazırda evli ve çcuklu bir kadının, başka bir erkekle, hususiyetle erkeğin evinde bir gece yarısı ölümü toplumsal normlar göz önüne alındığında garipsenecek bir durum. lakin toplumsal değerler her zaman doğruyu işaret edecek değildir diyerek, bu konuyu şahısların vicdanında çözmesi gerektiğini düşünüyor ve es geçiyorum.
benim özellikle değinmek istediğim nokta, toplumun ahlaki normları üzerinden, gencecik bir kadının acı ölümünün populist söylemlere malzeme edilmesi. işin garibi bu toplumun değerleri arasında, öleni hayırla yad etme, arkasından konuşmama ve zahiren, hatasına dahi tesadüf etse başını çevirme olduğunu bile bile, dalga geçer gibi mevtanın ardından yok evli kadının o saatte bekar adamla ne işi var, yok evde çocuğu bekleyen kadın bunu yapar mı?
yahu sapıttın mı be adam? sana ne? bana ne? insanlar, dilediği gibi bir hayatı yaşama hakkını ne zamandan beri sana sormadan değerlendirememeye başladılar? memleketin en çok satan gazetesi dediğiniz o mecmuada, kahve ağzıyla, ergen mantığıyla yaptığın ölünün arkasından prim kovalamak değildir de nedir?
"Kerem'in adını duyunca, Gökmen Özdemir'i aradım, Vatan'dan.. Arkadaşı..
"Sor bakalım kerataya, evli barklı ve çocuklu kadını niye götürmüş evine" dedim. "Sordum bile ağbi" dedi, Gökmen.. "Vallahi daha o gece tanıştık. ikimizin de kafası iyiydi. Gittik işte" demiş, Kerem.."
bakın bu alıntı, hıncal uluç'un yazısından. 'sor bakalım kerataya', 'evli, barklı ve çocuklu kadın' gibi ifadelerdeki kadını öteleyen, aşağılayan, çapkınlığı erkeğin en doğal hakkı, evli bir kadının başkası ile flört etmesini ise -ki doğruluğu bile kesin değil- zinhar yasak gören sakil mantığı sezebiliyor musunuz?
ahlak namına atıp, tutarken birisi de çıkıp demez mi bu had bilmeze; "bre adam sen evladın yaşındaki kadınlar ile düşüp kalkarken neredeydi bu basiret?"
ortada fol yok fos yokken tutup bunu birisi derse uluç'a, döner ona da "sana ne? istediği ile, istediğini yapar" derim ama bunları yapma hakkını kendisinde gören bir adamın ahlak bekçisi kesilmesi hiç de komik değil.
ben tüm bu kargaşadan nemalanma çabasını başlkta da belirttiğim gibi, ilgi muhtacı bir adamın kendi tatmini esnasında, etrafın ne diyeeğine aldırmadan attığı çığlıklar olarak algılıyorum. ve maalesef beni dahasına ikna edecek bir geçmişi yok hıncal uluç'un.
güncel Önemli Başlıklar