bugün

yaşar nuri öztürk ve ayşe özgün ikilisiyle tv kültüründe baskın olmaya başlayan ekoldür. şüphesiz öncesinde müftülerin ve diyanet işleri yetkililerinin röportajları da yer almaktadır ancak bunlar bazı konularda vaaz niteliğinden öteye geçememiştir. zekeriya beyaz ve nihat hatipoğlunun da sahneye çımasıyla ve kendi programlarını özellikle ramazan ayında yapmaya başlamalarıyla bu ekol iyice ayyuka çıkmıştır. bu gün gelinen nokta gerçekten içler acısı bir hal almıştır zira kendileri özellikle nihat hatipoğlu star tvdeki kendi sabah prgramında insan hayatının her alanından gelen sorulara hukuk, cinsellik, psikoloji, sosyoloji vs. gibi konulara hunharca değinmekte bahsi geçen hiç bir konuda bir uzmanlığı olmadığı halde ahkam kesmektedir. madalyonun öbür yüzünde daha içler acısı bir gerçek vardır. karabasan, cin, peri gibi birçok hurafeyle ilgili sorulara da dakikalar süren açıklamalar getirmektedir. bu noktada sorulması gereken soru şudur bir akademisyenin alanı dışında her konuya uzman edasıyla danışmanlık yapması ve insanları yönlendirmesi yasal veya caizmidir? bir doktorun kendi uzmanlık alanı dışındaki bir hastayı tetkik ve tedavi etmesi kabul edilir ve mesleki ahlaka sığar bir şey değildir. peki nasıl olurda uzmanlık alanı ilahiyat olan biri insanlara hukuk, psikoloji, sosyoloji, biyoloji, tıp gibi konularda akıl vermektedir? dini masallar anlatarak bir meddahtan öteye geçmemesi gereken şahıslar nasıl olurda bu konularda akıl danışılan ilk kişi olurlar? yada bu konuların uzmanları dururken bu insanlara akıl danışan kişilerde hiç mi akıl kalmamıştır? dini teoriler ve pratiklerle ilgili soruların cevaplarını vermeleri meslekleri gereğidir ancak ilahiyatçı kimliğine sarılarak insanla ilgili her konuya uzmanmış gibi ahkam kesmelerini aklım almıyor. kendi meşrepleri ve düşünceleri doğrultusunda insanları yönlendirmekten başka ne yapıyor bu insanlar çok merak ediyorum. yazıyı burda noktalarken sakarya üniversitesinden bir ilahiyat profesörünün yerel bir tvdeki programında namaz kılmayan eşi boşamanın uygun olduğu ancak aldatan kocayı boşamak yerine tahammül etmenin bir ibadet olduğu açıklamasına bir göz atmak ve yukarıda yazılanları bir daha düşünmekte fayda vardır kanaatindeyim. haberin linki aşağıda
--spoiler--
http://www.sansursuz.com/...=77281&zoneid=1&y=
--spoiler--
bir bok bilmeden marjinallik olsun diye vır vır vır konuşan ateistle aynıdır.
bir bok bilmeden vırvır konuşan ateist en azından insanları bir bok bilmeden vır vır konuşan ilahiyat profesörü gibi yönlendirmez insanların duygularını ve inançlarını sömürmez bu açıdan bakıldığında aralarında büyük fark vardır.
ilahiyat profesörlerinin %90ının din cahili, hain ve dinde reformcu olmasından kaynaklanmaktadır. öğrencilerini de aynı şekilde yetiştirmeye çalışmaktadırlar.
yaşar aydınlı gibi aziz bir ilahiyatçıyı tenzih etmesi gereken bir genellemedir.
güncel Önemli Başlıklar