bugün

malesef bir çok iş kolu veya sektörü şirketlerini bu semte taşımıştır. kocaman sanayi siteleri vs vs. var. binlerce kişi burada çalışıp eve ekmek götürüyor.ikitelli gitmesi dert gelmesi dert viran bir yer.kağıthaneden gitmek için bir nevi şehirler arası yolculuk yapmak gerek gün içerisinde. son zamanlarda yapılan yol çalışmaları ise ulaşımı bir kabusa dönüştürmüştür. başlık ise yine iyi, teksas a benzetilmiş. oysa bana göre allahın s...tir ettiği yer.kabus gibi, lanetlenmiş bir yer gibi ıssız soğuk zevksiz.
istanbulun bir çok yerinde yavaş yavaş karşılaşılmaya başlanan vahşet olaylarının biraz daha sıklıkla ikitelli taraflarında görülmesini anlatan benzetme, ahan da tanım.

şimdi geçelim olayımıza, arkadaşımın öğleden sonra saat 4 civarında ikitelli taraflarında e5 üzerinde seyrederken (bkz: seyretmek) önündeki arabayı bir başka arabanın sıkıştırmasına şahit olmuş. sıkıştıran araç öyle bir durmuş ki iki şeritlik anayolu dahi kapamış. daha sonra araçtan inen 5 kişi diğer aracın yanına gelmiş, camları ve kapıları kilitli olan arabanın camını kırarak adamı dışarı çıkartmışlar. kendi arabalarına sokmak dövmek kelimesinin az kalacağı bir darp olayını gözler önüne sererek adamı sopalarla tartaklamışlar. arabaya girmemekte ısrar eden adamın son direncini kırmak için ise içlerinden biri bıcağı çıkararak adamın bacagına defalarca sokmuş ve en sonunda adamı bindirip gitmişler. bu esnada arkada muazzam bir trafik oluşmuş ve belki de yüzlerce araba olayı izlemiş. ki bir yerde de izlemekten başka o an ne yapabilir ki insan sorusu da akla gelmiyor değil.

yazık ki artık sadece savaşlarda görülebilecek vahşetin günümüz yaşamının kenarına kadar tüm çıplaklığı ile gelmiş olması. belki çok acımasızca olacak ama faturanın çok büyük bir bölümünün sahibi, gençlerin-çocukların günlerinin uzun bir süresini birlikte geçirdikleri televizyon denilen nanedir. kurtlar vadisi tadında şiddeti içeren yayınların, her türlü yozlaşmışlığı, terbiye ve ahlak sınırlarını aşmışlığın ifadesi programların, toplumu etrafında olanlardan gittikçe uzaklaştırması, beyinleri uyutup-yıkayıp sarhoş etmesidir. yazık..
dün duyduğum olayla iyice inandığım gerçektir. allahtan tayinim çıktı da gidiyorum buradan...
organize sanayi de yollar yetmediğinden köprüler yapılıyor. tabi bu işlemler enaz 6 ay süreceğinden trafik allak bullak. insanların sinirleri de had safhada gergin. dün bizim şubenin tam önünde yanlış yola grimiş olan tır, bir aracı sıkıştırınca arabadaki iki kardeş ne oluyoruz diye dışarı çıkmış. tartışma esnasında tırın şoförü cebinden çıkardığı falçata ile önündeki kardeşlerden birinin kolunu yaralamış, diğerinin gözünü kör etmiş her tarafınıda doğramış. yazarken bile yine içim bir tuhaf oluyor. işin en dramatik yanıda bu olayları izleyen 20 kadar kişinin hiç bir müdahelede bulunmaması. ben olsam ne yapardım bilemiyorum sanırım benim kaldırabileceğim bir şey değildi ama, insan polisi arar en azından ambulans çağırır. neyseki güvenlik görevlimiz olayı farkedip, adamı içeri taşımış, polise ve hızır acile haber vermiş. bu gibi durumlar da 112 hızır acil ve 155 polis imdat aklınızda bulunsun arkadaşlar. gerçi hayatınız boyunca bu tür olaylardan uzak olmanızı allahtan dilerim ama, bu gidişle yalan olacak bir istek bu. olmayacak duaya amin demek, başka bir şey değil. dünya nereye gidiyordiye düşünüyorum. biz nerelere sürükleniyoruz. akıntıyı değiştirecek birileri çıkacak mı, yoksa sürüklenip boğulacak mıyız?
sabah sabah pek moral verici bir yazı olmadı farkındayım. dün akşam zaten hafta sonu haberlerde gördüğüm iki olay yüzünden bozuk olan moralimi dahada aşağılara çekti bu olay.
bunları yazmamın sebebi aslında kimsenin moralini bozmak değil. Geleceğimiz için neler yapabiliriz diye düşünemmizi sağlamak. ne yaparsak çocuklarımız daha güzel bir dünyaya doğacak? yoksa sızlanıp bilinçaltımızın derinliklerine mi atacağız herşeyi, deprem gibi...

ekleme: bu yazıdan bir şeyler almak yerine kötüleyen arkadaşa küfür ediyorum. hatta açık açık şerefsiz diyorum. senin gibiler yüzünden bu ülke adam olamıyor diye de ekliyorum. götü yiyiyorsa mesaj atsın...
güncel Önemli Başlıklar