bugün

birdenbire, hiç umulmadık bir anda ''yemeğeee!'' diye haykıran agresif ve çilekeş annenin, bunu takip eden beş on saniye içinde hane halkının koşturarak ve birbirini itip kakarak sofradaki yerlerini almaması halinde, yorgunluğunun da verdiği sabırsızlıkla emrini tekrarlarken sergilediği sonsuz öfke, sınırsız isyan.
saatlerce uğraştığınız proje, ödev mödev dinlemez gelir bir anda bilgisayarın fişini çeker. öyle bir sinirdir kendisi.
yemeği uzaktan kapmanız lazımdır aksi taktirde aç kalırsınız.
3. çağırıştan sonra davetiye mi bekliyo bunlar sözünü duymamızı sağlayan sinir.
en fazla 2 seslenme hakkınız vardır. 3. seslenişte fena şeyler olabilir.
2. kere seslenirken sesi normal çıkar ama üçüncü söyleyişinde sonuna ekler getirir örnek; '' xxx hadi gelsene yemeğe buz gibi oldu'' dördüncü söyleyişinde baba takviyesiyle anne '' hadiseeeneeee beeeeeee gelllll'' baba '' bırak gelmiyosa gelmesin aç kalsın.''

Böyle uzar gider. Ama hiçbirimiz ilk çağrılışta gitmeyiz bu kesin bir kuraldır sanırım.
kime diyorum ben yaa

diye başlayan cümle sonrası olanlar olur.
3. de lafı değiştirir.

* Bak bu sofra kalkarsa, bir daha hazırlamam gece aç kalırsın.

aç kalmak istemiyor, ve kendinize sofra hazırlamayacak kadar tembel iseniz şansınızı zorlamayın.
3. çağırışta
+bak baban yemeklerin hepsini süpürdü.
ikinci kez sofraya çağıran baba sinirinden kötü değildir*.
howard wolowitz'in annesi kıvamındadır.
--spoiler--
bilmeyenler için howard ve annesi: http://www.youtube.com/watch?v=eaeY8N4T7Do
--spoiler--
kızım/oğlum hadi yemek hazır sofraya
hadi yemek hazır dedim
kaldırma beni ayağa kime diyorum ben ne buluyorsun şu bilgisayarda zaten yorgunum sabahtan beri ayaktayım beni düşünmüyorsunuz öldüründe kurtulun (bunları nefes almadan bir çırpıda söyler)sinirlendirmemek gerekir anneleri ilk çağırmasında sofradaki yerinizi almanızda faya var.*
gelmezseniz göte güdümlü anne terliğini yemeyle son bulur.
aslında ilk çağrışta gittiğim zaman yemek masası tam hazırlanmamış olduğundan geri dönüyordum * ondan sonraki günlerde olan çağrışlarda o tecrübemden dolayı gidesim gelmiyor .* *
"size yemek yapanda suç, allahtan korkmayacaksın her gün peynir ekmeğe talim ettireceksin" cümlesi bu durumda standart menüdür.
ikinci kez sofraya çağıram baba sinirinin yanında hiçtir.
ikinci çağrı her daim itibar gösterilmesi gereken çağrıdır zira sofra başına gidilmesiyle suratında 'hımmf, hıfmm' diye bir burundan soluma ifadesini görmeniz an meselesidir. ve lakin ikinci çağrıda da gidilmediyse önemli bir iş peşindeyseniz, sevgilinizle konuşuyorsanız ya da ders çalışıyorsanız üçüncü çağırışı muhtemelen odanın kapısından kafasını uzatıp çemkirmek suretiyle olacaktır ki evlerden ırak bir durumdur bahsi geçen.

anneyi bekletmeyeceksin argııdeş! bu böyle!
annesi: yavrummm yemek hazır hadi sofraya. (yavrum diyor)

maddox: mırın kırın mırın kırın..

annesi: maddox! hadi oğlum. kalk da gel. (ismim ile hitabete geçti)

maddox: hımmffss.

annesi: laaaağnn. kime diyorum ben. açlıktan ölcen mi. sonra gece vay efendim neymiş karnım acıktı anne. (çirkinleşti

farkındaysanız)

maddox: demaam ya geliyorum.

annesi: yeme oğlum yeme. elinden gelse tuvaletini de odanda yapıcaksın. delelim şu duvarı ben tabağını oraya uzatıyım.

sen hiç zahmet etme. ağzına da iki hortum bağlayalım. gak deyince su guk deyince kola.

maddox: yaf geldim işte tamam. off zaten başım döndü. tansiyon mu düştü şeker mi nedir?1

annesi: ayhh yavrummm. kuzummm benim. ye iki lokma bişey çabuk. ahh ahh diyorum ben ya beni öldürücen ya kendini. kalkmazki

bilgisayarın başından. mondofon!! (burda artık bi ayardan söz edilemiyor. annelik ile öfke başa baş)
üçüncü kez sofraya çağıran anne sinirine oranla sivrisinek vızıltısıdır.
baba dahil tüm hane halkını tirtir titreten anne öfkesi.
ikinci kez sofraya çağırılmış ergen sinirinden daha fazla değildir. özellikle bilgisayar başındaysa. *