bugün

ismet inönüye atfedilen başarıdır.
yabancı dil bilip kaynaklardan azıcık araştırma yapanların hemen keşfedebileceği gibi, böyle bir başarı yoktur. savaş sırasında ne ingilizler ne de almanlar türkiye'nin kendi saflarında savaşa girmesini istememişlerdir. çünkü türkiye'yi savaşa çektikleri takdirde köhne silahlarla savaşılmayacağından ötürü türk ordusunu ve silahlarını modernize etmek gibi pahalı bir yük üstleneceklerinden aman sen kenarda dur demişlerdir.
ısıtıp ısıtıp "ben sizi aç bıraktım ama babasız bırakmadım" geyiğini ortaya sürmenin bir anlamı yok.
ismet paşa'nın elinden bu propagandayı da aldıktan sonra, geriye hangi başarısı kalıyor- kockoca bir hiç. bütün ülkeyi aç bırakmış başarısız bir devlet adamıdır.
türkiyenin o zamanlar başında olan ismet inönü savaşın ne olduğunu çok iyi bilen bir liderdir ve yakın zamanda kırım ,trablusgarb, balkan, 1.dünya savaşı, kurtuluş savaşı gibi çok kötü şeyler yaşamış aç sefil travmalı bir ülkeyi savaşa sokmanın hayvanlık olacağını düşünmüştür. bunu yaparken dışarıdan gelen tüm baskılara onların veremeyeceği şeyler isteyerek dayanmış ülkeyi savaşa sokmamıştır.

ismet inönüye ülkeyi savaşa sokmadı diye kızmak hayvanlıktır. git sen çarpış hakkaride görelim neazik götünü denmelidir.

ismet inönü savaşa girmeyip de 12 adları almamasına tepki veren muhalefete "adaları almadım ama çocuklarınızı da babasız bırakmadım" demiştir.
birinci dünya savaşında ki, kader birliği yüzünden, türkiye almanya' nın hiç bir zaman hedefi olmamıştır. muhtemel italya tehlikesi içinse şu söylenebilir, yunan hattını geçmekte başarısız olan mussolini kuvvetleri yüzünden; çok uzak bir ihtimal olarak kalmıştır.
Kabul etsekte, etmesekte birinci dünya savaşında alınan başarısızlıktan sonra duyulan korkudan dolayıdır.

Hatta bu korku o kadar büyüktür ki 1985'e kadar Türk ordusunun herhangibir ülke ile girişilebilinecek olan bir savaş sırasında olası bir saldırı planına karşı çıkarma yapabilecek donanımı yoktur. Bütün askeri hazırlıklar (ki hala büyük kısmı öyledir) savunma ağırlıklıdır.

Kıbrıs barış harekatı 'nda sırf bu eksiklik yüzünden az daha son dakikada harekattan vazgeçebilme durumu bile söz konusu olmuştur.
(bkz: bıçak sırtı politikası).
2. dünya savaşına ne olursa olsun girilmemeye çalışıldı.savaşa girilecek gibi hazırlanıldı. savaş sırasında denge politikası uygulanmıştır. konumumuz gereği bu olmuştur. ismet inönü Türkiye'ye yeni bir maceraya atılmaması için çaba sarfetmiştir. tarihi bilmeyen arkadaşlar için 1943 yılında tahran konferansı na bakmalarını tavsiye ediyorum.orada türkiye'nin de savaşa girmesi kararlaştırılmıştır.churchill 1943’de kahire’de cumhurbaşkanı ismet inönü ile görüşmüş fakat gerekli silah ve teçhizatın verilmesini istemiştir. ingilizlere göre türkiye çok fazla şey istemişti ve bu yüzden kabul edilmedi. 1944 yılında almanya gerilemeye başladığında politikamız değişti ve savaşın bitmesine birkaç ay kala Türkiye almanya ve japonya'ya savaş ilan etti. * fiilen bir savaş olmadı tabiki de. belki ordumuz hazır durumda olmasa almanlar türkiye'yi de işgal edecekti.
saldırmazlık paktına aldanıp almanlara güvenmek ve hazırlıksız yakalanmak bizler için kabus olurdu. bu yüzden bu sözün doğruluğu yüksektir.
(bkz: ben sizi aç bıraktım ama babasız bırakmadım)