bugün

tam benim söylemek istediklerim burada mevcut. (#29997004)
Tekirdağ ise haramdir mk.
rakıysa sıkıntı yoktur.
bir arada bir kadeh şarabın kalbe iyi geldiği yalanı ile dine fitne sokmaya çalışınılmıştı.

tavuktan kurban edenleri mi ararsın, kur'an da başörtüsü yok diyenleri mi ararsın.

münafıklık alemetidir.
kuran da yazanı inkar etmek dinden çıkmaktır. şeytanın bol olsun dinsiz hergele.
Yanlış önermedir.

8 dubleye kadar yolu var.
Haram değildir diyerek bile günaha giriyorsunuz lan. Hadi inanmıyorsun büyük ihtimal de yapma böyle tatlı şey.
iki duble rakı haramdır ama iki duble rakı içmeyip yoldan geçen karının kızın götüne bakmak daha büyük haramdır.

düzeltme: yoldan geçen kız kısmı kesin de iki duble rakı gibi haram varsa ,ki özünde ihtimal vermiyorum, varsın olsun.
bu fetvaya göre sek içenler için 4 teke kadar yol vardır.
dinden çıkarabilitesi olan iddiadır.
çoğu sarhoş edenin azıda haramdır. bu söz peygamberimize aittir. bir damla rakı bile haramdır. içiyorsan iç içmiyorsan içme. lakin ayetleri hadisleri inkar edip bu gibi yorumlarla insanları alkole teşvik ediyosan iman elden gitmiş olabılır.
(bkz: 3 duble rakı mahşerde esktra puanlara tekabul eder)
he her kuşu siktik bi kaldı leylek vucuda zarar veren her şeyin azı da çoğu da haramdır arkadaşım bitti.

he içeceksen iç bu senin günahın olur. geberinceye kadar iç. (ben öle yapıyorum) ama harama helal demek helale haram demek ayete yoktur demek gibi kesinkes dinden çıakrtıcıdır. şirktir demiyorum. alenen dinsizliktir.
(bkz: allah razı olsun)
*
(bkz: günahı benim boynuma)
*
şimdi görüşlerine katılmamakla beraber Yaşar Nuri Hoca'nın ne demek istediğini biraz açıklayalım, akaid imamlarının yani bilinen adıyla mezhep imamlarının fikir ayrılıklarının olduğu önemli konulardan biridir, Hanefi fıkhının önderi El-Numan bin Sabit bin El-Numan'ın yani ebu hanife'nin hocası Ebu-Tufeyl Amir bin Vasile kendisine sorulan sorularda şarap hariç diğer içkilerin sarhoşluk vermeyecek kadar olan kısmının haram olmayacağına dair açıklamalar yapmıştır,ebu hanife'ninde çeşitli defalar bu sözü benimsedeğini kaynaklar belirtmektedir.

Alkollü içkiler konusunda Hanefi Mezhebinin görüşleri çok farklı ve detaylıdır: Seki (sarhoş edici alkol) ihtiva eden içkiler dörde ayrılır:

1. Hamr: Yaş üzüm suyunun çiğ olarak bekletilip keskinleşmesi ve mayalanması (fermantasyon) ile köpük atması şeklinde elde edilir. Bu maddesiyle (li-aynihi) kaba pisliktir. Sirkeleştirilmeksizin, ne gaye ile olursa olsun yararlanılması haramdır, satışı caiz değildir. Dezenfekte ve saç bakımı gibi şeylerde kullanılamaz. Kaynatılması ile istihale (kimyasal reaksiyon ile bir başka maddeye dönüşme) oluşmuyorsa kaynatılarak da kullanılamaz. Mezhepte mutemet görüşe göre tedavi gayesiyle de yararlanılamaz. Bunun Türkçedeki karşılığı üzüm şarabıdır. Bu hükümlerde azı da, çoğu da eşittir.

2. Tilâ: Yaş üzüm suyundan üçte ikisi ya da daha azı buharlaşıncaya kadar kaynatılıp, sonra da sarhoş edici hale gelen içkidir. Üçte ikisinden azı gidecek kadar kaynamışsa

"bâzik", yarısı gidecek kadar kaynamışsa "munassaf" adını alır. Bu ikisi ittifakla haramdır. Üçte ikisi gidecek kadar kaynarsa "müselles" adını alırki, esas "tilâ"da budur. Imam Muhammed'e göre haramdır diğerlerine göre helâldir. Fetva Imam Muhammed'in görüşüne göredir. Dolayısı ile "Tilâ"da "hamr" gibi pistir.

3. Şeker: Yaş hurma suyundan çiğ olarak yapılan ve keskinleşip (mayalanıp) köpük atan içkidir.

4. Nakî: Kuru üzümden çiğ olarak elde edilen ve kabarıp köpük atan sudur. Bu son ikisi haram olmakla beraber, pis oluşları Serahsî'ye göre hafiftir. Ayrıca "hamr" dışında kalan üçü kabarıp keskinleşmedikçe ittifakla helâl ve temizdirler.(Bu konuda daha geniş detay için bk. Ibn Abidîn, VI/448 vd)Hanefi mezhebine (Imam Azam ve Ebu Yusuf'a) göre bu dört çeşit mayın dışında kalan meşrubat helâl ve temizdir, alım-satımı caizdir. Buna göre bu yöntemlerin dışında bir madde ve yolla elde edilen ispirto, kolonya, dezenfekte de ve çözücü olarak şurup ve esanslarda kullanılan alkol türleri temizdir, alınıp satılabilir. Ancak hangi maddeden olursa olsun, sarhoş edecek miktarı ittifakla haramdır ve cumhura (fıkıhçı çoğunluğuna) ve Hanefî mezhebinde fetva verilen Imam Muhammed'in görüşüne göre her çoğu sarhoş edenin azı da haramdır, pistir, alım-satımı caiz değildir. Bazı fıkıhçılara göre de içki (sarhoş ediciler) haram olmakla beraber pis değildirler, dezenfektede ve haricen kullanılabilirler. Dolayısı ile Hanefî Mezhebi bu konuda "orta yol" olmakla özellikle günümüz için uygulanabilecek bir kurtarıcıdır. Ama cumhurun ve bu meyanda Imam Muhammed'in görüşünü gözardı edemeyeceğimize göre Hanefi mezhebi dediğimiz Imam Azam ve Ebu Yusuf görüşünü ihtiyatla karşılamalı, sadece ve geçici olarak tedavide ve dezenfektede kullanmalıdır. Bu söylenenler sıvı meşrubat için geçerlidir. Banotu (benc) ve afyon gibi katı olanlar ise müstahzar ilaç olarak mübah sayıldığından tedavi gayesiyle ve sarhoş etmeyecek miktarda alınabilirler. Temiz olduklarından satılmaları da caizdir (bk. Ibn Abidin, VI/455) (Allah'u a'lem).Haramlığında ve pis oluşunda ittifak edilen hamr (şarap)ın tedavi maksadıyla kullanılmasına gelince, bir grup Belhli Imamdan nakledildiğine göre, bakılır. Eğer fayda sağlayacağı kesin ise alması helâl olur.(Fetâvây-i Hindiyye V/254-55; Kaşani de aynı şeyi söyler bk.I/61) Çünkü insanın zaruret halinde haram olan şeyleri, zaruret miktarınca yemesi, boğulmakta olanın, helâl sıvı bulamazsa boğazını açacak kadar içki (hamr) içmesi caizdir.Imam Muhammed'e göre insan ve domuz dışındaki canlıların kemiklerinden herhalükarda ilaç olarak yararlanılabilir. Bazılarına göre de eti yenmeyen hayvanlar ancak şer'î usûlde boğazlanmaları, kemikleri de kuru olması halinde onlardan ilaç yapılabilir.(agy.)Pis ve haram olduğunda ittifak edilen "hamr" (şarap) zaruret olmadıkça tedavide kullanılamayacağı gibi, saç parlatmada, gargarada ve şırınga olarak (enjektabl) da kullanılamaz.(Ibn Abidin VI6449)Domuzdan vb. haram şeylerden maddeler ihtiva eden ilaçların terkibini iyi bilmek gerekir. Eğer başkalaşım (istihale=kimyasal tepkime) varsa pisliği gitmiş olacağından kullanılması haram olmaz. Istihale yoksa zaruret bulunmadıkça ya da bazılarına göre kesin çare olduğu, alternatifi de bulunmadığı adil mütehassısı tarafından söylenmedikçe kullanılması haram olur. Fıkıh kitaplarımızda; hınzırın tuzlada kalıp tuzlaşması, gübrenin toprağa karışıp topraklaşması, tezeğin yanıp kül olması, şarabın sirkeleşmesi, mis ahusunun kanının misk olması, pis olan zeytinyağının sabun yapılması gibi olgular istihaleye örnek olarak gösterilir.(bk. Tahtavî: Ayrıca bk. Mahluf N6121,140; Kâdihan, NI/403; Ibn Kudâme, el Mugni, NI/605; Nemenkânî, el-Fethurrahmânî, I/63; el-Hattâb, el-Mehel, N6206; Zuhaylî, el-Fikhu'1-Isâmî) Ancak Ebu Yusuf istihaleyi bir temizlenme sebebi olarak görmez. Ama fetva onun görüşüne göre değildir. Bu söylediklerimizle bütün sorularınızi bir ölçüde cevapladığımızı sanıyoruz. Ancak mes'elenin ne kadar kompleks ve hassas olduğu da ortada. Bu itibarla ilaç alanların mes'eleyi bilinçli olarak soruşturması, ilaç yazanların da, alternatifi olmayan haram maddeli ilaçlara alternatif bulma, olanların da alternatifini ve varsa sentetiğini kullanma konularında çok titiz davranması gerekir.
yaşar'ın beyanatı falan değildir. adam hanefilik'te gerçekten de var olan bu yoruma kesinlikle katılmadığını defalarca dile getirdi.
(bkz: şahane ile aldatmak)
yanlış olan önerme.
aslında rakı haram değildir.
(bkz: eski koye yeni adet)
"tekila, viski, bira, efendime söyleyeyim vodka gibi içkilerde kaç taneye kadar haram değil?" sorusunu bende uyandıran duyuru. evde rakı kalmamışta. *
hacdan gelmis bardakla icilmezse olabilir. *
yaşar nuri öztürk türkiye dışında özellikle arap yarımadasında çok saygı gören ve fikirlerine değer verilen bir hoca olduğu için içki ile ilgili bu açıklaması dikkate alınmalıdır.
- balıkla içilse daha iyi olur kanımca.
yanında şalgam varsa aksine sevaptır, şeklinde devam edecekmiş gibi duran beyanat.
güncel Önemli Başlıklar